'Ali Babacan çok heyecanlı, atanmamış Macron gibi'

Bir süredir AKP ile safları ayrıldığı ve parti kuracağı iddiaları ile gündeme gelen eski Ekonomi Bakanı Ali Babacan'ın Londra ve İstanbul'da sermaye çevreleriyle görüşmeler yaptığı öğrenildi.

'Ali Babacan çok heyecanlı, atanmamış Macron gibi'

Adı uzun süredir AKP’den doğacak “yeni” bir parti ile birlikte anılan isimlerden eski Ekonomi Bakanı Ali Babacan’la yeni ‘kulis’ bilgiler ortaya çıktı.

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi’nin köşesinde aktardığına göre 31 Mart seçimlerinden önce isteksiz bir görüntü çizen Babacan, İstanbul’da CHP’li İmamoğlu’nun seçimi önde tamamlanması sonrası “umutlandı” ve iftar programları düzenlemeye başladı. Selvi, Londra ve İstanbul’da patronlarla görüşmeler yaptığını belirttiğini Babacan’ın yeni partisinde “sosyal demokrat” ve “liberal” isimlere de yer verilmesine özen gösterdiğini dile getirdi.

Selvi’nin yazısında ilgili bölüm şöyle:

“Ekrem İmamoğlu’nun başarısının Ali Babacan’ı umutlandırdığı söyleniyor. Altı ay önce isteksiz bir görüntü çizen Babacan, ramazan ayında 15’er kişilik iftar programları düzenlemiş. ’Ali Babacan çok heyecanlı. Atanmamış Macron gibi’ yorumları yapılıyor. Abdullah Gül, önplanda gözükmek yerine Ali Babacan’ın partinin başına geçmesini istemiş. Babacan’ın hızlı bir giriş yaptığı söyleniyor. İstanbul ve Londra’da ekonomistler ve işadamlarıyla görüşmeler yapmış. Kuracağı partide AK Partili isimlerin yanı sıra sosyal demokrat ve liberallerin olmasına özen gösteriyor. Babacan’ın konuşmalarında iki mesaj ön plana çıkıyor:

1- Biz yeni bir hareketiz.

2- Sadece AK Parti tabanını hedeflemiyoruz.

Konuşmaları iki nokta üzerine odaklanıyor:

1- Özgürlükler

2- Ekonomi

Ali Babacan’ın başlarda Ahmet Davutoğlu’nu da aynı çatı altında tutmak istediği biliniyordu. Ancak yollar ayrılmış.

İstanbul seçimleri yeni parti kurma çalışmalarını yürütenler açısından da önemli olacak. Çünkü Gül-Babacan ekibinin önlerine sonbahar diye bir takvim koydukları söyleniyor. İstanbul seçimlerinin sonucuna göre ya 2019 sonbaharı ya da 2020’nin sonbaharı…”