AKP'nin kurucularından Yalçınbayır, 'yeni parti' iddialarını değerlendirdi

Yalçınbayır, yeni bir parti kurulacağına dair iddialara ilişkin "Bırakın Ak Parti'den yeni partiler çıkmasını. Ak Parti doğurgan bir parti değil. Tabii seyrini sürdürecek ve o da tarihteki yerini alacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

AKP'nin kurucularından Yalçınbayır, 'yeni parti' iddialarını değerlendirdi

AKP’nin kurucu Genel Sekreteri ve eski Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, yeni parti kurulacağına dair iddialara ilişkin “Bırakın Ak Parti’den yeni partiler çıkmasını. Ak Parti doğurgan bir parti değil. Tabii seyrini sürdürecek ve o da tarihteki yerini alacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

Yalçınbayır, AKP’de yüzlerin sıkça değişmesine dair soruya ise, “Yozlaşma. Hem kişisel hem yönetimsel… Bütün ‘’Y”lerin kaynağı yozlaşma. Yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar. İlaveten yalan, yandaşlık, yalakalık, yağcılık, yobazlık, kötü yönetim özünde yozlaşma.” yanıtını verdi.

Odatv’den Nurzen Amuran‘a konuşan Yalçınbayır, “Bu seçim sonuçlarında ekonomik nedenler ve yönetim şekli ön planda olacaktır. Seçim sonuçlarında sürprizler muhtemeldir” ifadelerini de kullandı.

Röportajın bazı satır başları şöyle:

Amuran: AKP, merkez sağda muhafazakar bir parti olarak kuruldu. Ancak muhafazakarlığın yorumu ve içeriği farklılaştı. İslamcı bir partiye doğru gidiş var mı? Bu AKP için bir risk değil midir? Ayrıca AKP muhafazakarlığı nasıl yorumluyor, oysa muhafazakarlık nasıl anlaşılmalıdır?

Yalçınbayır: Ak Parti’nin kuruluş sürecinde demokrasi tartışılmış ve demokrasiyi sınırlayan sıfatlara yer verilmemiştir. Muhafazakar, demokrat, sosyal demokrat, liberal demokrat gibi. Demokrat olmak yeter. Tayyip Bey program dışı muhafazakar demokrat damardan geldiğini söyleyerek bunun içini doldurmaya çalışmış ve giderek programı eylemli olarak değiştirmiştir. 2007 seçim öncesi Tayyip Bey ile Abdüllatif Şener arasında konu ciddi boyutta tartışılmış ve A.Şener’in aday olmamasına kadar gitmiştir. Muhafazakarlık tanımında birleşme yok. İslamcılığı muhafazakarlık, muhafazakarlığı İslamcılık görenler Türkiye’de siyasi partilerin kapatılma ve laikliğe aykırı fiillerin odağı olma konularına bir baksınlar. Din bir gerçektir. Dinin siyasette ve ticarette kullanılması ayıptır, yazıktır. Bunu yapanların vay haline…

Amuran: AKP Genel Başkanı T. Erdoğan bir konuşmasında, “…bazı arkadaşlarımız yola çıkarken onlara makam mevki verirken her şey iyi güzeldi ama öyle anlar geldi ki, ‘Gel biraz da sen dinlen buraya bir başkasını koyalım’ dediğimizde bakıyorsunuz ki bizim trenden inip başka bir trene biniyorlar. Bu dava birliği değildir. Bugün bize ihanet edenler yarın da gittikleri yere ihanet edeceklerdir” dedi. Bu değerlendirmenin nedeni, Nisan ayından sonra yeni partilerin kurulacağı haberleri… Sözgelimi Merkez partileri yanında sağda yeni oluşumlardan söz ediliyor. Yeni partiler, toplumun ihtiyaçlarından doğar, bu gelişme demokrasiye dinamizm zenginlik katmaz mı?

Yalçınbayır: Alınan görevler ve gelinen yerler tesadüfen olmamıştır. Sebebi, maksadı, amacı, süreci, sonuçları ayrı ayrı değerlendirildiğinde dava birliğinin vardığı yer ve seviye anlaşılır. Partinin kuruluşunda yetkili organlar eliyle göreve getirildim. 58. Hükümette yer almamda Cumhurbaşkanı A.Necdet Sezer’in ve Abdullah Gül’ün rolü olmuştur. Sonra herhangi bir görev verilmemesi Tayyip Bey’in takdirleridir. Saygı duyuyorum. Demokrasiye dinamizm katacak sürekli eğitimin, yaygınlaşması ve farkındalığın artması önemlidir… Türkiye’nin siyaset esnafının elinden kurtulması, melez demokrasiden arınması, sivil toplumun projeleriyle olacaktır. Merkez sağ, sol anlayışları yerine demokrasi içinde zenginlik projeleri. Bırakın Ak Parti’den yeni partiler çıkmasını. Ak Parti doğurgan bir parti değil. Tabii seyrini sürdürecek ve o da tarihteki yerini alacaktır.

Yalçınbayır: Seçimlerin en önemli konusu büyük haksız oy teminidir. Bu husus Türkiye’de kurumsallaşmıştır. Devletin başından itibaren tüm kurum ve kuruluşlar haksız oy temini kaynakları ve vasıtalarıdır. Bunun için önce kurucu unsurları oluşturan; Anayasa, siyasi partiler ve seçim kanunlarının yeniden düzenlenmesi gerekir. Kazan kazan, al kazan – kazandır, al – ver anlayışı yerine serbest rekabet ve hukuka uygun yarış anlayışı hakim kılınmalıdır. Haksız oy temini hakkında istatistikler, geçmişte yaşananlar ortadadır. Haksız oy temininin kaynakları ve sebepleri arasına Partili Cumhurbaşkanı da girmiştir. Yasama meclisinin çıkardığı sözde af ve barışlar, yürütmenin icrai ve idari kararları, yargının ve YSK’nın tutum ve davranışları, propaganda – eleştiri – uyarı – söz hakkının ve diğer hakların vardığı seviye. Avrupa Konseyi, AGİT ve AB ilerleme raporları aynamız ve seviyemiz olacaktır.