AKP'li eski vekil: Kararları Pelikan çetesi veriyor, kanser hücresi gibi sarmış durumdalar...

Davutoğlu'na yakınlığıyla bilinen eski AKP'li vekil Ayhan Sefer Üstün, "Pelikan yapılanması tam manasıyla deşifre edilip yaptıkları ortaya konmadan ve bedeli ödetilmeden bu seçimin esaslı bir muhasebesi yapılamaz. Herkesin isimlerini, mekanlarını, faaliyetlerini bildiği illegal bir yapılanmadan bahsediyorum" dedi.

AKP'li eski vekil: Kararları Pelikan çetesi veriyor, kanser hücresi gibi sarmış durumdalar...

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yakın olan isimlerden, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu eski Başkanı ve 4 dönem Sakarya eski Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, “Partinin karar mekanizmaları dumura uğratılmış, istişare tamamen rafa kaldırılmış görünüyor. Paralel oluşumların en başında da Pelikan yapılanması geliyor. AK Parti de stratejik kararları artık bu paralel Pelikan çetesi alıyor ve uygulatıyor” dedi.

Medya Faresi‘nden Hülya Karabağlı’nın haberine göre; Pelikan yapılanmasının, ‘metastaz yapmış bir kanser hücresi’ gibi AKP’yi sardığını öne süren Üstün, bu yapının isimlerini, mekanlarını, faaliyetlerini herkesin bildiğini belirtip “Vicdanlı bir savcıdan önce, AK Parti içerisinde hala varlığına inandığım dava ehli vatansever kardeşlerimizin bu yapıyı deşifre edip, tasfiye etmesi gerekir” çağrısında bulundu.

Üstün, bu yapının en büyük saldırı ve operasyonu eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’na karşı gerçekleştirdiğini söyledi.

Eski AKP’li Üstün’ün Pelikan ekibi ile ilgili açıklamaları şöyle:

“AK Parti 17 yılda yapmadığı hataları maalesef 17 günde yaptı ve ağır bir sonuçla karşı karşıya kaldı. Seçim sürecinde tesadüfen dahi olsa doğru politikalar uygulanamadı. Yapılan hatalar günlerdir zikredildiğinden hataları tekrar buradan sıralamak istemiyorum.

Hataları saymamakla birlikte hataya sürükleyen en önemli sebeplerden birini zikretmekte fayda var. Bence en önemli sebep AK Parti’nin dışında, politikalar belirleyen paralel yapıların oluşması ve stratejik kararların burada alınıyor olmasıdır. Partinin karar mekanizmaları dumura uğratılmış, istişare tamamen rafa kaldırılmış görünüyor. Paralel oluşumların en başında da Pelikan yapılanması geliyor. AK Parti de stratejik kararları artık bu paralel Pelikan çetesi alıyor ve uygulatıyor. Bu yapılanma metastaz yapmış bir kanser hücresi gibi Ak Partiyi sarmış durumdadır.

“BAŞLANGIÇTA İYİ NİYETLİYDİ AMA…”

Önceleri AK Parti desteğiyle, sosyal medyada faaliyet gösterecek ve AK Partiye karşı yapılan saldırılara sosyal medyada karşılayabilecek bir yapı kurulmaya çalışıldı. Başlangıçta bu girişim iyiniyetli bir girişimdi. Fakat daha sonra bu yapılar kurucularının yönlendirmesi, talebi ve isteğiyle hareket etmeye başladılar. AK Partinin menfaatini gözetmektense kurucularının çıkarlarını gözetmeye başladılar.

Bunların bireysel olarak siyasi aktörlere fayda sağladığı görülünce, sonradan AK partiye katılmış ve partide hızlıca yükselmek isteyen birine ulufe olarak devredildiler. Bu devirden sonra artık bu yapının önemli bir bölümü AK Partinin tamamen dışına çıktı ve İstanbul’a yerleşti.

“BOĞAZ’DA YALI TAHSİS EDİLDİ, KAMU KAYNAKLARI EMİRLERİNE VERİLDİ”

Yeni sahipleri tarafından bu yapıya olağanüstü imkanlar sunuldu. Bu yapıya içerik üretecek çok daha profesyonel ekip kuruldu, bu ekibe Boğaz’da bir yalı tahsis edildi. Kamu kaynakları emirlerine verildi. Artık bu sosyal medya ordusu ( troller) bu yalıda kendilerini Pelikan diye adlandırdıkları beyin takımından içerik ve talimat almaya başladılar.

Bu yapı dışa dönük değil AK Parti içine yönelik çalışmaya başladı. Özellikle AK Parti’de kendilerince duruşunu beğenmedikleri, partiden uzaklaştırmak istedikleri siyasi aktörlere saldırmaya başladılar.

Metastaz yapıp kanser hücresine dönüştükleri için öncelikle sağlıklı yapılara saldırmaya başladılar. Yine en büyük saldırı ve operasyonu da %49,5 gibi rekor bir oyla seçilmiş Başbakana karşı gerçekleştirdiler(Pelikan bildirisi vs.). Kendilerine göre başardılar ve zafer sarhoşluğuna bürünen bu yapı artık durdurulamaz oldu. AK Partide paralel bir örgüt gibi çalışmaya başladılar. Partiye, vatandaşa karşı bir sorumlulukları olmamasına rağmen partiyi yönlendiren bir duruma geldiler.

Zaman zaman genel başkan yardımcılarına, milletvekillerine, bakanlara, meclis başkanlarına vs. ayar vermeye kadar uzanan hamleler yaptılar. Bunlara aynı zamanda kamu kaynaklarını da kullandırıldı. İstanbul seçimlerini de kendileri için bir beka sorunu haline getirdiler. AK Parti 17 yılda yapamadığı hatayı 17 günde bu paralel oluşumlar ve Pelikan çetesi etkisinde kalarak yaptı. Peki bunlar şimdi nerede, sorumluluğu üzerlerine alacaklar mı? Bir muhasebe yapılacaksa önce buradan başlanmalı.

“NEŞTER MÜMKÜN GÖRÜNMÜYOR”

(İllegal yapılanmaya karşı mücadele eden olmadı mı sorusuna) Olmadı, olamazda. Çünkü parti içinde birileri bunları kendi şahsi çıkar ve hevesleri için kullanıyor. Kendilerine medya desteği de sağlayarak Pelikanı koruyor ve kolluyor. O bakımdan AK Partide buraya bir neşter atılması şimdilik mümkün gözükmüyor.

Bu yüzden Pelikan yapılanması tam manasıyla deşifre edilip yaptıkları ortaya konmadan ve bedeli ödetilmeden bu seçimin esaslı bir muhasebesi yapılamaz. Herkesin isimlerini, mekanlarını, faaliyetlerini bildiği illegal bir yapılanmadan bahsediyorum.

Vicdanlı bir savcıdan önce, Ak parti içerisinde hala varlığına inandığım dava ehli vatansever kardeşlerimizin bu yapıyı deşifre edip , tasfiye etmesi gerekir”.