AKP'den 'İhvan kardeşliği' yanıtı: Maduro'yu da savunuyoruz...

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Kılıçdaroğlu'nun 'yürekli bir savcı arıyorum' demesine "Kılıçdaroğlu Marmaris'te Cumhurbaşkanımıza yapılmak isteneni, yargı vesayeti yoluyla devam ettirmeye çalışıyor." diye yanıt verdi.

AKP'den 'İhvan kardeşliği' yanıtı: Maduro'yu da savunuyoruz...

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenleyip gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Toplantıda, dün TBMM’deki 15 Temmuz özel oturumunda CHP Grubu adına konuşan CHP Sözcüsü Engin Özkoç’un Erdoğan’ı ve AKP’yi ‘FETÖ’ye hizmet’le itham ettiği sözlerini eleştiren Ömer Çelik “Maalesef dün yüce mecliste FETÖ’nün lanetlenmesi gereken bir günde CHP sözcüsü çıkmış sayın cumhurbaşkanımızı hedef alan son derece talihsiz ve ahlak dışı bir konuşma yapmıştır.” dedi.

Çelik’in hedefinde, “Yürekli bir savcı arıyorum” deyip Erdoğan’ın ifadeye çağrılmasını talep ettiği sözleriyle CHP lideri Kılıçdaroğlu da vardı.

Çelik şunları söyledi:

O gece yüce Meclis’te bütün partilerden milletvekilleri vardı. CHP’den de milletvekilleri vardı onları tenzih ediyorum ama Genel Başkanlarının ve sözcülerinin sistematik olarak bu sabotaja imza attıklarını görüyoruz. Cumhurbaşkanı’nı hedef almak sabotajdır. Üç yıl geçmiş Avrupa Birliği halen adını koyarak darbecileri kınamıyorlar. Avrupa Birliği’nin, darbe girişimini adını koyarak kınamaktan kaçınmasındaki büyük soru işaretleri artarak devam etmektedir.

CHP’nin temel siyasi anlayışı budur katille kurban arasında yer değiştirme siyasetidir. 60 darbesinde de bunu yaptılar. Şunun adının net bir şekilde koyulması gerekir. Diktatörlerin özelliği tankın topun arkasına saklanırlar, halktan korkarlar. O gece Sayın Cumhurbaşkanımız kendisinin ve ailesinin hayatını tehlikeye atarak halkla bir araya gelmiştir.

“MARMARİS’TE YAPILMAK İSTENENİ YARGI YOLUYLA DEVAM ETTİRİYOR”

CHP Genel Başkanı çıkmış dün, ‘Yürekli bir savcı yok mu, bu yürekli bir savcı Sayın Cumhurbaşkanını çağırmayacak mı?’ diyor. Marmaris’te Cumhurbaşkanımıza yapılmak isteneni, yargı vesayeti yoluyla devam ettirmeye çalışıyor. Bu utanç verici bir şeydir. Hem de bunu 15 Temmuz’un yıl dönümünde yapıyor. Bütun bu şaşırtma siyasetine en güzel cevap o büyük milletimizle buluşma oldu. FETÖ’yle mücadele kararı Sayın Cumhurbaşkanı liderliğinde alınmıştı. Sayın Cumhurbaşkanı’nı hedef almak bizce neye hizmet ettiği açıktır. Yargıya çağrı yaparak biz yargı vesayeti oluşturmaya çalışıyorlar. Diyorlar ki FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıkarılsın. Çıkarılsın. Meclis’in her araştırması kıymetlidir ama Kılıçdaroğlu’nun bunu iyi niyetle söylemediği bellidir.”

“İHVAN KARDEŞLİĞİ”: MADURO’YU DA SAVUNUYORUZ

İhvan ya da başka bir grup demokratik yollarla iktidara gelmişse onları savunuruz. Biz Türkiye Cumhuriyeti kanunları içerisinde kurulmuş bir siyasi kadroyuz. Mısır’da İhvan konusunda gösterdiğimiz hassasiyeti Venezuela’da Maduro hükümeti konusunda gösteriyoruz.

AB’NİN YAPTIRIM KARARI: VİTES YÜKSELTECEĞİZ

Ortaya koydukları tavrın Ada’daki bölünmüşlüğü derinleştirmekten başka bir işe yaramayacağı açıktır. Bu yaptırımların Türkiye için hiçbir etkisi olmayacaktır. Kıbrıs konusunda da AB tarafsız olma vasfını kaybetmiştir. Burada ortaya koydukları dayanışma tipik bir mahalle dayanışmasıdır. Rum kesiminin Avrupa’nın şımarık çocuğu olarak korunması durumunda Türkiye’nin yapacağı şey çıkarlarını koruma konusunda vites yükseltmek olacaktır.

ERDOĞAN-ŞİMŞEK GÖRÜŞMESİ

Cemil beyin ne kastettiğini Cemil beye (Çiçek) sormak gerekir. En son milletvekilleriyle bir araya geldiğimiz toplantıda da arkadaşlarımızın değerlendirmeleri ele alındı.

Mehmet Şimşek değerli bir arkadaşımızdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın kime randevu verip vermediğini biz bilemeyiz. Onu özel kalemi bilecektir. Sayın Cumhurbaşkanıyla görüşmenin içeriğini bilemiyorum. Sayın Cumhurbaşkanının geniş yelpazede bizimle görev yapan arkadaşlarla görüştüğünü biliyorum ama kiminle görüştüğünü Sayın Cumhurbaşkanımızın Özel Kalemi tarafından bilinir.”