ABD askeri Rojava'ya döndü: Hedef yine petrol kuyuları

ABD askerlerinin Rojava'ya geçişindeki amaç, Suriye’nin doğusundaki petrol kuyularının güvenliğini artırmak olarak değerlendirildi.

ABD askeri Rojava'ya döndü: Hedef yine petrol kuyuları

ABD askerlerini taşıyan konvoy Rojava’nın Rimelan bölgesine geçti. ABD askerlerinin Rojava’ya geçişindeki amaç, Suriye’nin doğusundaki petrol kuyularının güvenliğini artırmak olarak değerlendirildi.

Rudaw, bugün 13 araçtan oluşan bir ABD askeri konvoyunun Rojava’ya geçerek petrol bölgesi olan Rimelan’a ulaştığını haberleştirdi.

Haseki’nin kuzeyine düşen Rimelan’da bin 322 petrol kuyusunun bulunduğuna dikkat çekilirken; ABD askerlerinin Ammar, Telef, Conoco gibi stratejik rafinerilerin bulunduğu Deyrezor’daki askerlerinin sayısını artıracağı yazıldı.

ABD Başkanı Donald Trump, Rojava ve Suriye’nin doğusundaki petrol sahalarını güvence altına almak için bölgede asker bırakacaklarını açıklamış, “Petrolü güven altına aldık. O nedenle az sayıda ABD askeri petrolün olduğu bölgelerde kalacak ve biz de petrolü koruyacağız. Petrolle ne yapacağımıza sonra karar vereceğiz” demişti.

Trump, “Belki artık Kürtlerin Petrol Bölgesine doğru yönelme zamanı geldi” ifadelerini kullanmıştı.

ABD 500 ASKER VE 30 TANK GÖNDERECEK

Öte yandan ABD basınına konuşan yetkililer de Washington’un Suriye’nin kuzeydoğusuna 500 asker ile 30 Abrams tankının gönderilmesini öngören bir senaryo üzerinde çalıştığını duyurdu.

Newsweek‘e konuşan ABD Savunma Bakanlığı’ndan (Pentagon) bir üst düzey yetkili, Washington’un yaklaşık 30 Abrams tankını askeri personelle birlikte ABD öncülüğündeki IŞİD’le mücadelede yer alan Kürt güçlerin kontrol ettiği, verimli petrol sahalarının bulunduğu Suriye’nin doğusuna göndermeyi planladığını, bunun için Beyaz Saray’ın onayının beklendiğini ifade etmişti.

Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov da ABD Savunma Bakanı Mark Esper’in, “petrol sahalarını IŞİD’e karşı korumak için” ABD askerlerinin Suriye’nin doğusunda kalması gerektiği yönündeki açıklamassını hatırlatarak, bu açıklamalara şaşırmadıklarını söyledi.

Suriye’nin topraklarındaki tüm petrol ve diğer yeraltı kaynakların IŞİD’e veya ABD’ye değil, tamamen Suriye’ye ait olduğunu vurgulayan Konaşenkov, “Uluslararası hukuk ya da Amerikan kanunları olsun hiçbir yerde, Suriye’deki petrol yataklarını Suriye ve halkından koruma ve savunma gibi ABD askerlerine meşru görev belirtilmedi ve böyle bir şey olamaz. Bu yüzden halihazırda Washington’un yaptıkları, Suriye’nin doğusundaki petrol sahalarının işgali ve silahlı kontrol altında tutulması, basitçe söylemek gerekirse, uluslararası bir devlet haydutluğu” ifadelerini kullandı.