17-25 Aralık'ın tek davası da kapandı

Mahkeme, rüşveti kanıtlayan tapelere 'hukuka aykırı delil' diyerek beraat kararı verdi

17-25 Aralık'ın tek davası da kapandı

2013 yılı tarihli 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarının hemen hepsinde takipsizlik kararı verilmişti. Soruşturmalardan kalan tek dava da aynı akıbete uğradı.

Anıtlar Kurulu görevlileri, mimarlar ve firma sahiplerinin yargılandığı, dönemin Fatih belediye başkanı Mustafa Demir’in kardeşi Sebahattin Demir dahil 21 sanıklı davada mahkeme sanıkların beraatine hükmetti.

Karara, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü itiraz etti. 57 sayfalık gerekçeli karara ise rüşvet diyalogları girdi.

ECE AJANDASI BİNASI DOSYADA

Dava konusu tarihi binalara ilişkin yürütülen görüşmelere ilişkin teknik ve fiziki takibe ilişkin tüm ayrıntılar dosyada yer adı.

Davaya konu tarihi yerlerden biri de ‘Ece Ajandası’ binası ve yanındaki dört binaydı. Fatih Hobyar Mahallesi’ndeki binaları yerine otel yapmak isteyen işadamı Celalettin Basatemur, daha önce Anıtlar Kurulu’nda çalışan Mimar Sevinç Doğan’la çalıştı.

Dava dosyasına göre söz konusu otelin yapılması için 4 Nolu Koruma Bölge Kurulu yetkililerine rüşvet verilmesi için Basatemur, Doğan’ın hesabına 120 bin lira gönderdi. Rüşvete aracılık etmesi için devreye giren isimlerden biri de öğretim üyesi Hüseyin Başçetinçelik’ti.

Dava dosyasına, rüşvete ilişkin çok sayıda ‘tape’ ve fiziki takip tutanağı da girdi.

‘BU İŞİ ÇÖZ, 10 KAĞIT ALIRSIN’

Bir görüşmede Başçetinçelik, Doğan’a, dönemin İstanbul 4 Nolu Koruma Kurulu müdürü Günseli Aybay’ı kastederek, “Sevinç, ben kendisine ‘Bu işi çöz 10 kağıt alırsın’ dedim. Sen yarın 5 kağıt ver” dedi. Anılan konuşmada geçen 5 bin lira, Doğan tarafından Aybay’a verildi.

2 Ekim 2012 tarihli bir görüşmede ise Günseli Aybay, Başçetinçelik ile yaptığı konuşmada kendisine söz verilen paranın getirilmesini ima ederek, “Sen bir şey söylemiştin. Onu çözebilir miyiz. Beni karıştırma sen çöz diyecektim” diyor. Aynı gün Doğan’ı arayan Başçetinçelik ise 5 bin liranın Aybay’a verilmesini istiyor. Binalarla ilgili gerekli onayın alınması için dönemin İstanbul 4 Nolu Koruma Kurulu başkanı Oğuz Ceylan ile de temasa geçiliyor.

“5 BİN DOLAR VERECEKSİN”

8 Şubat 2013 tarihli bir görüşmede Sevinç Doğan, Şenol Şirin’e “Ben sana kaç lira vereceğim şimdi” diye soruyor. Şirin ise “5 bin dolar” diyor. İkili, görüşmenin devamında binadaki yıkım işleminin pazar günü yapılmasını görüşüyor. 1 Ekim 2012 tarihli Balkı-Şirin görüşmesindeyse Şirin, Balkı’ya “Sen bugün bu işi hallediyorsun değil mi” diye soruyor. Balkı ise “Bugün en geç yarın” diye yanıt veriyor. Bu yanıta Şirin ise “Bugün halletmeye çalış adamlar bekliyor vallahi” diyor.

“RÜŞVET ALAN ADAM HACCA GİDER Mİ?”

Dava dosyasına giren bir diğer bina Özcoşkunlar İnşaat’a ait Beyoğlu’ndaki tarihi bina oldu. Anılan binada, kanuna aykırı yapılan işlemler için, Beyoğlu belediyesinde çalışan Murat Akagündüz, bina sahibinden 50 bin lira aldı ve mimar Ali Tunç’a verdi.

Tunç bu esnada, hanın içindeki bir kişiye “Rüşvet alan adam hacca gidebilir mi Ahmet” diye soruyor. Tunç daha sonra, aldığı 50 bin lirayı İstanbul 2 Nolu Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nda görevli raportör Hasan Soysal’a teslim etmek için kendisiyle temasa geçiyor ve “Bende emanetin var. Onu şey yapacağım. Bekle beni bir yerde, handa buluşalım” diyor.