Ziraat Mühendisleri Odası: Şeker fabrikaları iktidar eliyle zarar ettirildi

Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, hükümetin “Zarar ediyorlar” diyerek özelleştirilmeye çalışılan şeker fabrikalarının devlet eliyle sistemli ve planlı olarak zarar ettirildiğini belirten bir açıklama yaptı.

Ziraat Mühendisleri Odası: Şeker fabrikaları iktidar eliyle zarar ettirildi

14 şeker fabrikasının özelleştirilmesi kararını “Zarar ediyorlar” diyerek savunan iktidara cevap “Zarar ediyor ve devletin sırtında, kambursa neden acaba?” diyen ZMO İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık’tan geldi.

İktidarın Şeker Kanunu çerçevesinde kurulan Şeker Kurumu ile şirketlere şeker üretim kotaları tahsis ettiğini aktaran Atalık, “Şirketler de ihtiyaçları çerçevesinde sözleşmeli üretimle çiftçilere taahhütleri karşılığında üretim yaptırmıştır. Diğer yandan, İMF ve DB güdümlü tarım politikaları çiftçilerin tarlalarını terk etmesine yol açmıştır. Kotalar ve dış kaynaklı tarım politikaları, şeker pancarı üreten çiftçimizi doğrudan etkilemiş ve 2003 yılında pancar eken çiftçi sayısı 460 binden 2016 yılında 105 bine gerilemiştir. Tarlalar boşalmış ve tarım dışı amaçlı arazi kullanımları artmıştır” dedi.

Şeker Kanunu ile yurtiçi pancar şekeri üretimimizin %10`u kadar mısırdan elde edilen nişasta bazlı şeker (NBŞ) kotası belirlendiğini aktaran Atalık “Bu kota 28 üye devlete sahip AB`de %5 ile sınırlandırılmıştır. Diğer yandan Şeker Kanunu NBŞ üretiminde Bakanlar Kuruluna kotayı %50 artırma ve eksiltme yetkisi vermiştir. Bakanlar Kurulu bu yetkisini hemen her yıl %35 civarında NBŞ kotasını arttırma yönünde kullanmıştır. Bu çerçevede Türkiye, AB`nin ürettiği NBŞ`in neredeyse yarısına yakın bir miktarı tek başına üretmektedir” dedi. Piyasaya yüksek miktarda NBŞ girişi şeker fabrikalarının üretim ve satışlarını olumsuz etkilediğini belirten Atalık, “Türkşeker 2005 yılına kadar üretimini karlı bir şekilde üretimi sürdürürken 2006 yılında zarar etmiş, 2009 yılından itibaren ise sürekli zarar eden bir kurum haline gelmiştir” dedi.

Atalık fabrikaların yıllık kar-zarar tablosunu vererek şu açıklamalarda bulundu:

“Türkşeker 2016 yılında 76 milyon TL zarar etmiştir. Bu zararın içerisinde 25 şeker fabrikasının yukarıda kısaca izah edilen nedenlerden dolayı zararı 32 milyon TL`dir. Bunun yanında Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile devredilen varlıkları da 31 milyon TL olarak kurumun borç hanesine yazılmıştır. Yeterli şeker pancarı temin edilemediği için 4 şeker fabrikası ise hiç çalıştırılmamaktadır. Bunlardan bir tanesi Ağrı şeker fabrikası olup kentin tek sanayi tesisidir.

Türkşeker fabrikalarının işleme kapasiteleri karşılayacak şeker pancarı bulamamaları ve sonucunda sürekli zarar ediyor hale gelmeleri personel istihdamını da önemli düzeyde etkilemiştir. 2001/2002 yılları döneminde fabrikalarda istihdam edilen memur ve işçi sayısı yaklaşık 19 bin kişiden 2016/2017 yıllarında 8 bin kişiye gerileyerek yaklaşık %60 azalmıştır.”

BU FABRİKALAR ZARAR EDİYORSA VE DEVLETİN SIRTINDAKAMBURSA VARDIR BİR NEDENİ

“Bir zamanlar ülkemizin kalkınmasında büyük rol oynayan ve son derece karlı kurumlar olan şeker fabrikalarımız yukarıda kısaca özetlendiği üzere zarara sürüklenmişlerdir. Başlıca sorun, dış kaynaklı tarım politikaları ve ülkemizi yöneten siyasi partinin tercihidir.

Bölgeler arası (özellikle az gelişmiş yörelerde) ekonomik dengelerin oluşmasına büyük katkı sağlayan şeker fabrikalarımızın, üretime yönelik ulusal (yerli ve milli?) tarım politikasının tesis edilmesiyle karlı hale getirilmesinin önünde hiçbir engel kalmayacaktır. Bunları yapması gereken de ülkeyi yöneten siyasi iktidardır.

İhale ilanına çıkılan 14 şeker fabrikamız kesinlikle özelleştirilmemelidir.

Bu fabrikalar zarar ediyorsa ve devletin sırtında kambursa vardır bir nedeni”