Yusuf Kaplan: Cemaat ve tarikatlar çökerse ateizm dalga dalga yayılır

AKP iktidarının alamet-i farikalarından biri olan "cemaatler ve tarikatlar koalisyonu" olma özelliğinin gericiler için önemi, bugün Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan'ın köşe yazısında tüm çarpıcılığıyla ortaya çıktı.

Yusuf Kaplan: Cemaat ve tarikatlar çökerse ateizm dalga dalga yayılır

AKP’nin yayın organlarından Yeni Şafak’ın yazarı Yusuf Kaplan, son dönemde cemaat ve tarikatların varlığına yönelik tepkilerin yükselmesinden duyduğu rahatsızlığı köşesine taşıdı.

Önce Gülen cemaati, ardından Furkan Vakfı ve son olarak Adnan Oktar grubuna yapılan operasyonlar nedeniyle diğer dinsel yapılanmalara da sıranın gelebileceği tartışılırken, AKP’nin konuyla ilgili “hassas” kalemlerinden olduğu bilinen Yusuf Kaplan sürecin geldiği noktayla ilgili endişesini dile getirdi.

“Cemaat-tarikat-siyaset-ticaret ilişkisinin zıvanadan çıkmak üzere olduğunu” söyleyen Kaplan, “Cemaatler kendilerine çeki düzen vermek zorundadır. “ derken, operasyonlara ilişkin de “Yapılan operasyonlar, hayırlı sonuçlara yol açar, cemaatlerin de köklü bir muhasebe yapmalarına yol açar inşallah.” temennisinde bulundu.

Cemaat ve tarikatların “Sünniliğin ve İslam’ın omurgası” olduğunu, İslam’ın ise Türkiye’nin omurgası olduğunu öne süren gerici yazar, bu yapıların varlığını savunmak adına korku pompalayarak dinci duyarlılığı yükseltmeye çalıştı.

Kaplan’ın yazısında bazı bölümler şöyle:

“Şunu açık açık söylüyorum: Cemaat-tarikat-siyaset-ticaret ilişkisi zıvanadan çıkmak üzeredir. Cemaatlerin ve tarikatlerin kendilerine çeki düzen vermeleri gerekiyor âcilen.

Cemaatler, özellikle de tarikatler, iki eksen üzerinden yeniden yapılandırmalıdır kendilerini.

Dikey eksende, cemaatler, ülkenin, medeniyet coğrafyamızın önünü açacak yeni Gazâlîler, Yunus’lar, Sinan’lar, Itrîler yetiştirecek şekilde insan yetiştirme çabasını faaliyetlerinin merkezine almak zorundadır. Laik eğitim sisteminden -mevcut şartlarda- bu tür çaplı, öncü isimler yetiştirilmesini beklemek olmayacak duaya âmin demektir.

İkinci olarak, yatay eksende ise, cemiyeti korumak, cemiyete kol kanat germek, cemiyetin İslâmî duyarlıklarını pekiştirmek için gayret göstermekle mükelleftir cemaatler.

Devlete elbette ki, adam yetiştirmeli cemaatler. Ama sadece ehliyet, liyakat ilkeleriyle görev yapacak insanlar yetiştirmeli.

***

“Sadece şunu söylüyorum: Cemaatler kendilerine çeki düzen vermek zorundadır. Yapılan operasyonlar, hayırlı sonuçlara yol açar, cemaatlerin de köklü bir muhasebe yapmalarına yol açar inşallah.

Ama toplum da bazı fırsatperesetlerin televizyon televizyon dolaşarak cemaatlere / tarikatlere yaptıkları saldırının, bu toplumun Müslüman omurgasını çökertmeyi amaçladığını aslâ unutmamalıdır.

Özür dileyerek tarihe kayıt düşüyorum: Sahih cemaatler / tarikatler, Ehl-i Sünnet Omurga’nın sigortasıdır; Ehl-i Sünnet Omurga, İslâm’ın sigortasıdır; İslâm ise bu ülkenin, medeniyet coğrafyamızın sigortasıdır.

Eğer cemaatler / tarikatler çökerse, Ehl-i Sünnet Omurga çöker; Ehl-i Sünnet Omurga çökerse, İslâm’ın varlığı tehlikeye girer; İslâm’ın varlığı tehlikeye girerse, bu ülke paramparça olur, tarihten silinir, medeniyet coğrafyamızın umutları biter -Allah muhafaza.

Başka bir ifadeyle, eğer cemaatler, hele de tarikatler çökerse, kısa ve orta vadede deizm, hatta ateizm dalga dalga yayılır ve uzun vadede ise bu toplumda İslâm’dan eser kalmaz. Vesselâm.”

http://gazetemanifesto.com/2018/07/20/sosyalist-cumhuriyette-bu-hafta-tarikatlar-ve-cemaatler-kapatilmalidir-191679/