İç Açı

Yüksekdağ hakkında zorla SEGBİS'e çıkarma kararı

HDP'nin eski eş genel başkanı Figen Yüksekdağ hakkında 'zorla SEGBİS'e çıkarma" kararı verildi

Yüksekdağ hakkında zorla SEGBİS'e çıkarma kararı

HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ hakkında 4 Kasım 2016’da gözaltına alındıktan sonra hakkındaki suçlamalara ilişkin yaptığı savunma nedeniyle 2 yıla kadar hapis istemiyle açılan davaya devam edildi. Diyarbakır 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu olan Yüksekdağ katılmazken, avukatı hazır bulundu.

MA’nın aktardığına göre; hakim, Yüksekdağ’ın SEGBİS üzerinden ifade vermesi için bir önceki duruşmada kaldığı hapishaneye yazılan talimatın işlemsiz iade edildiğine ilişkin yazıyı okudu.

Duruşmada söz alan Yüksekdağ’ın avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir, müvekkilinin politik kimliğinden dolayı neredeyse yaptığı her açıklamanın dava konusu haline getirildiğine dikkat çekerek, müvekkili hakkında benzer açıklamalar nedeniyle Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde de dava açıldığını söyledi. Müvekkili hakkında aynı konuda iki ayrı dava açıldığını ifade eden Yalçındağ, bu davanın reddine karar verilmesini talep etti.

Ara kararını açıklayan hakim, Yüksekdağ’ın gelecek celse SEGBİS ile hazır bulundurulması için tutuklu olduğu cezaevine müzekkere yazılmasına, Yüksekdağ’ın SEGBİS odasına çıkmak istememesi halinde bu işlemin zorla yerine getirilmesinin istenmesine karar verdi.

Yine Yüksekdağ hakkında Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın iddianamesinin bir örneğinin istenmesine karar veren hakim, davayı eksikliklerin tamamlanması için Eylül ayına erteledi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Yüksekdağ’ın gözaltında yaptığı savunmada kullandığı ifadelerin ‘Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama’ suçunu oluşturduğu iddia edilerek, 2 yıla kadar hapisle yargılanması talep edildi. Diyarbakır 12’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede, Yüksekdağ’ın 5 Kasım 2016 tarihinde verdiği savunmanın Türk Ceza Kanunu’nun 301’inci maddesine göre suç oluşturduğu savunuldu.