YTÜ Sosyoloji Bölümü 'profesör'ü: Deizm ateizmden çok daha tehlikeli, cami eksenli hayata dönelim

YTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bedri Gencer şeriatçıların yayın organına konuştu, "Deizm ateizmden çok daha tehlikeli, şeriattan kopmamak için cami eksenli hayata dönmek gerekir." dedi.

YTÜ Sosyoloji Bölümü 'profesör'ü: Deizm ateizmden çok daha tehlikeli, cami eksenli hayata dönelim

AKP’ki yıllarla birlikte dinselleşmenin akademide yol açtığı dönüşümü gözler önüne seren yeni bir örnek bu kez ülkenin köklü üniversitelerinden Yıldız Teknik Üniversitesi’nden (YTÜ) geldi.

YTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nde bir dönem Bölüm Başkanlığı da yapan Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bedri Gencer, şeriatçı Hüda-Par’a yakınlığıyla bilinen İLKHA‘ya konuştu.

Son dönemde gençlik içerisinde giderek yaygınlaştığı iddiası üzerine AKP ve Diyanet’i tedirgin eden “deizm”le ilgili değerlendirmede bulunan Gencer, ateizmin “Allah’ı tanımamak” olduğunu; deizmin ise İslam’ın içinden dinsizliğe giden bir yol olduğunu öne sürerken “Dolayısıyla ateizm sonuç itibarıyla Allah’ı inkara dayalı bir akidedir. Fakat deizm İslam’ın içindeki sabitelerin inkarından kaynaklanan, dinin içinden dinsizliğe giden bir yol olduğu için çok daha tehlikeli bir şeydir.” dedi.

Deizmi yalnızca İslam akidesinin (inancının) engelleyebileceğini belirten Gencer, “Eğer bu akide esasları sorgulanmaya başlanırsa, mesela kabir azabı yoktur, Mehdi ve Mesih’in gelişi diye birşey yoktur, şeklinde Ehl-i Sünnet’in üzerinde birleştiği şeyler sorgulanmaya başlanırsa deizme düşmek kaçınılmaz olur.” şeklinde konuştu.

“CAMİDEN KOPAN ŞERİATTAN KOPAR”

Deizme karşı “cami eksenli hayat”a çağrı yapan Gencer, “Gençliğin deizme kaymaması için sosyolojik olarak cami ve mahalle eksenli bir hayata dönmek gerekir. Çünkü camiden kopan cemaatten kopar, cemaatten kopan şeriattan kopar. Ehl-i Sünnet ve cemaat dediğimiz birbiriyle bağlantılıdır. Yani cemaatten kopan Ehl-i Sünnet akidesinden de kopar. Dolayısıyla bugün tekrar cami eksenli bir hayata nasıl döneriz, bunu araştırmak lazım. Birtakım gençleri camiye çağırma kampanyaları yeterli olmuyor. Biz camii ve mahalle eksenli bir şehri kaybettik. 40 gün camiye hiç gitmeyen, camiden kopan bir adamın itikadı değişmeye başlar. Özellikle ebeveynlerin söylediği, ‘Çocuklarımızın aklını bilgisayar oyunları, çocuklarımızın imanını ise sözde Kur’an Müslümanları geçinen mealistler çalıyor.’ cümlesi oluyor. Özellikle bu gençliğin bir taraftan aklını çalan medya, bilgisayar gibi tehlikelere karşı durmak gerekir. Bundan sonra da gençliğin imanını çalan mealistlere karşı durmak gerekir.” diye konuştu.