YETER SÖZ İŞÇİNİN! | Sınıf Tavrı Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Parlak: Patronu, iktidarı, gericisi hep konuştu, sıra işçilerde

Sınıf Tavrı’nın çağrısıyla toplanan kurultay “yeter söz işçinin” başlığını içeriyor. Sınıf Tavrı Yönetim Kurulu üyesi Kemal Parlak, neden kurultay topladıklarını anlattı, işçi sınıfının ihtiyaçlarına dikkat çekti.

YETER SÖZ İŞÇİNİN! | Sınıf Tavrı Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Parlak: Patronu, iktidarı, gericisi hep konuştu, sıra işçilerde

İki yıl önce toplanan kurultayla bir mücadele merkezi haline gelen Sınıf Tavrı, Ekim 2018 tarihli çağrısıyla yeni bir dönemi başlatacağını ilan etmişti. “Yeter söz işçinin” sloganıyla toplanan kurultay, öncü işçilerle bu alanda mücadele edenleri yan yana getirmeyi hedefliyor. Kriz ortamında sermayenin merkezileşmesine karşı işçi sınıfı mücadelesini yükseltmeyi düşünen Sınıf Tavrı’nın kurultayda ne amaçladığını YK üyesi Kemal Parlak açıkladı.

Parlak’ın açıklamalarını okuyucularımızla buluşturuyoruz.

“Artık işçiler konuşacak”

Sınıf Tavrı: İki yıl aradan sonra Sınıf Tavrı’nın kurultayını topluyorsunuz. Kurultay “Yeter söz işçinin” çağrısıyla toplanıyor. Neden böyle bir sloganı tercih ettiniz?

Kemal Parlak: Yıllardır Türkiye işçi sınıfı bir kuşatmanın altında. Herkes her şey için konuşuyor… Patronlar konuşuyor, patron örgütleri konuşuyor, siyasi iktidar konuşuyor, gericisi, liboşu milliyetçisi her kes her konuda konuşuyor, işçi sınıfının sesi çıkmıyor. Artık işçiler konuşmalı, kendi sorunları ve memleket sorunları için sözünü söylemeli, gücünü birleştirip ağırlığını koymalıdır. Bu anlamıyla ‘ Yeter Söz İşçinin ‘ sloganını uygun bulduk.

S.T: Kurultay tam ekonomik krizin etkilerinin kendini gösterdiği bir dönemde toplanıyor. Cumhurbaşkanı kriz için “kriz yok, psikolojik” açıklamasını yaptı. Sınıf Tavrı bu konuda ne düşünüyor?

Kemal Parlak: Cumhurbaşkanın söylediği kesinlikle doğru değil. Kriz derin ve ağırdan devam etmektedir. Kapitalist ekonomik politikalar, her şeyi sermaye sınıfının kâr politikalarına bağlıyor. Bunun sonucunda da kriz etkisini göstermiş durumda. Kamu mallarının talan edilmesi, kamuya ait tüm fabrikalarının haraç mezat peşkeş çekilmesi, kamu yararının terk edilmesi gibi politikalar krizi daha da derinleştirdi. 

Krizin faturasını bize ödetmeye çalışıyorlar. Şimdiden “aynı gemideyiz” söylemi ile “bu gemi batarsa hepimiz batarız” yalanını dillendirerek işçi sınıfını yanıltmak istiyorlar. Onlar kârlarına kâr katarken aynı gemide değildik, kriz patlayınca aynı gemi mavralarını söylemeye başladılar. Krizin fabrikalara işyerlerine etkileri önümüzdeki süreçte daha fazla yansıyacak. Zaten şimdide yüzlerce iş yerinde işten çıkarma, ücretsiz izin gibi uygulamalar başlamış durumda. Bu saldırılar karşısında işçi sınıfı gücünü birleştirip mücadele etmelidir. Kurultayda bu konuda neler yapabileceğimizi de konuşacağız. 

”Mücadele merkezi olma iddiamız devam ediyor”

S.T: İki yılın ardından Sınıf Tavrı neler yaptı ve hangi hedefleri önüne koyuyor bu kurultayda?

Kemal Parlak: İlk kurultayımızda çeşitli hedefler ortaya koymuştuk. Açıkçası, bu hedeflerin bir kısmı yetersiz kaynaklardan ötürü hayata geçemedi. Ancak bununla beraber Sınıf Tavrı ilk çıkış noktası olan “mücadele merkezi” olma temsiliyetini büyük oranda kazanmıştır. Bu iddia devam etmektedir. Peki, bunu nasıl yaptık? 

Çeşitli sektörlerde mücadele eden işçilerle bağ kuruldu ve bu ilişkiler derinleştirildi. İnşaatta sınıf tavrı çalışmalarını yürüten arkadaşlarımız sendika kurdular ve çok önemli işleri başardılar. Bugün şantiyelerde düzenlenen pek çok fiili meşru mücadelede İYİ-SEN’in izi bulunmaktadır. Cidde, Ankara, 3.havalimanı grevleri ilk akla gelenler. Ayrıca cam sektöründe de ciddi işler gerçekleştirdik. Turizm, metal, hizmet, petro-kimya, enerji sektörlerinde öncü işçilerle bağlar kurduk. Türkiye’nin pek çok ilinde işçi okulları ile yeni bir öncü işçi kuşağının yetişmesine katkı koyduk. 

Bu kurultayda ise daha önce yapamadıklarımızı tekrardan gözden geçirip yeni kararlar alacağız. “Alo dayanışma işçi hattını” oluşturmak için kurultaya karar önerisi sunacağız. Hem internet üzerinde hem de telefonla sorunlarla karşılaşan işçilerin başvuracağı, yardım alacağı bir merkez hedefliyoruz.

Tüm sektörlerde öncü işçiler ve aydınların yan yana geleceği bir Sınıf Tavrı yönetimini bu kurultayda belirleyeceğiz. Bu yönetim, işçi sınıfının günlük mücadelesi de dâhil olmak üzere sınıfın temel sorunlarına yönelik çözümler üreten, ülke içerisindeki eylemlerle bağ kuracak şekilde çalışmalar yürütecek.

Kurultayda alacağımız kararlardan biri ise aylık periyotlarla çıkacak olan sınıfa seslenen bir yayın olacak, bu yayın bir mücadele aracı olacak.

“Sınıf Tavrı işçi sınıfının bölünmüşlüğünü aşmak için geliyor”

S.T: Sınıf Tavrı’nın ilkelerinde sendikal harekete dair ciddi eleştiriliyor bulunuyor. Sıkça “sınıf sendikacılığı” ilkelerinden söz ediyorsunuz. Bunu biraz açabilir misiniz? Sınıf Tavrı sendikalara alternatif bir oluşum mu?

Kemal Parlak: Bugünkü sendikal hareket sınıfın kuşatılmışlığına ve gerilemesine hizmet ediyor. Az sayıdaki ilerici sendikaları bir tarafa koyarsak, geriye kalan büyük sendikaların tamamı sermayeye hizmet ediyor ve iktidarın arka bahçesi olmuş durumda. Son yıllarda Türk-İş’te ilerici unsurların tamamı tasfiye edildi. Bu anlamda Sınıf Tavrı’nın önemli kararlarından biri sendikalar içerisindeki kuşatmaya karşı mücadele eden sınıf sendikacılığı ilkelerine sahip çıkan ilerici unsurlarla dayanışma içerisinde bulunmak, onların mücadelesinin parçası olmaktır.

Sendikalar güncel mücadele verirken sınıfın tarihsel çıkarlarında bakmalı, sömürünün sınıfsal boyutunu göz önünde bulundurarak mücadeleyi sadece işyerlerine hapsetmeden ülke geneline yaymalı. Ekonomik mücadele ile politik mücadele birleşmeli. Her şeyden önce “anti-emperyalist” olunmalı. Bunlar sınıf sendikacılığının temel ilkeleridir. 

Sınıf Tavrı oluşumu sendikalara alternatif olmadığı gibi, kendini bugünkü sendikaların alanı ile sınırlandırmıyor. Bugün işçi sınıfının en büyük sorunu bölünmüşlük ve örgütsüzlüktür. Sınıf Tavrı bu veriyi göz önüne alarak bu sorunu aşmayı hedefliyor. Sınıf tavrının bileşenleri kurumsal olarak bir sendika ya da bir dernek ve birlik olacağı gibi, öncü işçileri bireysel olarak da katılacakları birleşik bir çatıdır. İlerci sendikalar sınıf tavrının parçası olacakları gibi, dayanışma ya da dost kuruluşlarda olabilirler.

“Sınıf Tavrı komiteleri kurulacak”

S.T:Kurultay sonrasında nasıl bir takviminiz olacak?

Kemal Parlak: Bundan sonraki takvim biraz da kurultay alınacağı kararlar ve görevlere bağlıdır. Bu kurultayı çok geniş bileşenlerle yapmayı hedefliyoruz. Kurultaydan hemen sonra yönetimi toplayıp işe koyulacağız, Aylık yayını çıkaran, ülkenin her yanında işçi okulları düzenleyen, her alanda ve işyerlerinde sınıf tavrı komiteleri kuran bir çalışma başlatacağız.