Patronlar 'yorgun düştük' dedi

TÜSİAD Başkanı Yusuf Bilecik 'Türkiye'nin gündeminde seçimler var. 2007den bu yana ortalama 12 ayda 1 yapılan seçimlerden yorgun düştük' dedi.

Patronlar 'yorgun düştük' dedi

Türkiye’nin en büyük patronlar kulübü TÜSİAD’ın 2018 yılının ilk Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı’nda ekonomideki gelişmeler değerlendirildi.

Toplantının açılış konuşmalarını TÜSİAD YİK Başkanı Tuncay Özilhan ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik yaptı.

TÜSİAD Başkanı Bilecik konuşmasında “Ekonomi yönetiminin bıçak kemiğe dayanmadan önlem alması gerekir. Büyüme modelimizi gözden geçirmemiz gerekiyor. Güven veren yeni bir ekonomi anlayışına ihtiyacımız var. Sorunları zora girdikten sonra çözmeye çalışırsanız çok daha büyük sonuçlara katlanmak zorunda kalırsanız. Çatınızı güneşli havada tamir etmelisiniz. Dün MB tarafından atılan adım son iki haftadır yaşanan süreçte bir miktar rahatlık sağladı. Bundan sonraki süreçte ekonomi yönetiminin ahenk içinde politika yapmasını bekliyoruz. Ucuz para dönemi sona erdi. Ucuz ve bol para ile büyüme sağlama gibi bir seçeneğimiz artık yok. Yüksek büyüme ile ekonominin tekerleri hızlı dönüyor ama yüksek cari açık ve enflasyon ile patinaj yapıyoruz. Şu anda yaşadığımız durum budur. Ekonomide mucizeler yoktur, gerçekler vardır, hakikati istediğiniz gibi eğip bükemezsiniz. Ekonominin temelinde bir süredir bozulma görülüyor. Bir an önce ekonomimize duyulan güveni yeniden tesis etmemiz gerekiyor, aksi halde ekonomimiz sert bir düzeltmeyle karşı karşıya kalacaktır” ifadelerini kullandı.

“SEÇİMLERDEN YORGUN DÜŞTÜK”

TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan ise konuşmasında, “2007den bu yana ortalama 12 ayda 1 yapılan seçimlerden yorgun düştük” dedi.

“Artık ekonomik ve siyasal acıdan istikrara ihtiyacımız var. Kafa kafaya verip tartışırsak aşamayacağımız sorun yok.” diyen Özilhan, “Türkiye bu seçimle beraber önemli bir yönetim sistemine geçecek. Bağımsız kurumlar güçlü olmalı ve ellerindeki yetkiyi etkili bir şekilde kullanmalılar. İfade özgürlüğünün olmadığı bir yerde demokratik standartlardan söz edilemez. Türkiye cezaevindeki akademisyenlerle medya alanında yapılan kısıtlamalarla anılan bir ülke olmamalıdır. Ekonomide birinci öncelik makro ekonomik istikrarın sağlanmasıdır” ifadelerini kullandı.

“AVRUPA’DAN UZAKLAŞMAYALIM”

Özilhan sözlerini şöyle sürdürdü:

Merkez bankası enflasyon ile mücadele için gerekli tüm adımları bağısız bir şekilde atmalıdır. Dün yapılan müdahale herkesi bir nebze rahatlatmıştır Şimdi sıra bu müdahalenin yapısal reformlarla desteklenmesidir. Enflasyonu yüzde 5’in altına çekecek bütçe disiplinini sağlayacak ve güven verecek bir program başlatılmalı. Dün merkez bankasının faiz artırmasının ardından sayın Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarını da memnuniyetle karşıladık İnşaat sektörü büyümeyi harekete geçirmekte hiç şüphesiz çok önemlidir. Ama sanayi ve tarımın yarattığı katma değeri artırmadan sağlıklı büyümek imkansız. Ekonomide birikmiş sorunlar hukukun üstünlüğünü yargıya güveni sağlayacak adımlar atılamadan çözülemez. Bireyler ve bölgeler arası gelir dağılımını dengeli hale getirecek bir strateji uygulanmalı. Gençlerimizi özgüveni yüksek insiyatif alabilen garklılıklara saygılı bireyler olarak yetiştiremezsek ülke olarak koyduğumuz hedeflere ulaşamayız. Türkiye AB ilişkilerini güçlendirmeliyiz. Elimizdeki en önemli araç her şeye rağmen Türkiye’nin AB üyeliği sürecidir. Her ne kadar bu süreçte haksız politikalar uygulansa da Avrupa’dan uzaklaşmak Türkiye’nin lehine değildir. Vatandaşları mutlu bir Türkiye hepimizin özlemi.”