'Trump'ın damadı, Prens Selman'a Kaşıkçı krizini nasıl atlatacağına yönelik tavsiyeler verdi'

New York Times gazetesi, Kaşıkçı cinayetinin ardından ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı ve başdanışmanı Jared Kushner'ın, Suudi Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman ile gayri resmi görüşmeler gerçekleştirdiği ve Kaşıkçı krizini nasıl atlatacağına yönelik tavsiyelerde bulunduğunu yazdı.

'Trump'ın damadı, Prens Selman'a Kaşıkçı krizini nasıl atlatacağına yönelik tavsiyeler verdi'

New York Times gazetesi, Kaşıkçı cinayetinin ardından ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı ve başdanışmanı Jared Kushner’ın, Suudi Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman ile gayri resmi görüşmeler gerçekleştirdiği ve Kaşıkçı krizini nasıl atlatacağına yönelik tavsiyelerde bulunduğunu yazdı.

Gazetenin ulaştığı belgeler ve üst düzey yetkilere dayandırdığı haberine göre, Kushner ile Veliaht Prens Selman’ın, 10 Ekim’de sadece bir kez telefonda görüştüğü ve bu görüşmeye Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın da katıldığı bilgisinin verildiğini ancak ikilinin gayri resmi bir şekilde görüşmeye devam ettiği ifade edildi. Kushner’ın, Trump göreve geldiği ilk aylardan beri Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile özel ve resmi olmayan görüşmeler yaptığı, bu durumun Amerikalı üst düzey bazı yetkililer arasında Kushner’in siyasi deneyimsizliğinin Suudilerce manipüle edilebileceği endişesi yarattığı belirtildi.

‘Kısıtlamalara rağmen görüşmeye devam etti’

Beyaz Saray’da yabancı liderlerle yapılan tüm görüşmelere Ulusal Güvenlik Konseyi yetkililerin katılması gerektiği yönündeki kısıtlamalara rağmen Kushner ve Selman’ın, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinin ardından da görüşmeye devam ettiği ortaya çıkarıldı.

Kushner cinayetin ardından yaptığı gayrı resmi görüşmelerde, Selman’a fırtınayı dindirmesi ve daha fazla utanç verici eylemlerden kaçınması yönünde tavsiyeler verdiği ifade edildi.

Beyaz Saray’da da Kaşıkçı cinayetinde Prens Selman üzerinde yoğunlaşan şüphelere rağmen Kushner’ın Selman’ın hak savunuculuğunu üstlendiği ve Trump’ın Suudi Arabistan’ı en önemli uluslararası müttefiklerinden biri olarak görmesinde yardımcı olduğu ileri sürüldü.