Suriye Notları: ABD Astana açıklamasını neden yaptı?
İşgal altındaki Suriye’ye ilişkin yaşanan gelişmeleri aktardığımız notlarımızda bu hafta öne çıkan en önemli gelişme kuşkusuz ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jefrrey’nin, Astana sürecine ilişkin yaptığı “Astana’nın fişi çekilmeli” açıklaması idi.
HABER MERKEZİ
İşgal altındaki Suriye’ye ilişkin yaşanan gelişmeleri aktardığımız notlarımızda bu hafta öne çıkan en önemli gelişme kuşkusuz ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jefrrey’nin, Astana sürecine ilişkin yaptığı “Astana’nın fişi çekilmeli” açıklaması idi. Peki ABD bu sürece ilişkin neden bu açıklamayı yapmaya ihtiyaç duydu?
ABD’nin Astana’yı devre dışı bırakmasının altında yatan nedenlerden bir tanesi, İran’ın denklemden çıkartılmasının hem ABD hem de İsrail açısından oldukça kritik olması. Bir diğer nedeni de Suriye’ye ilişkin planlarını gerçekleştirmek için yine ABD’nin; Türkiye’ye, “kabul edilebilir” cihatçılara, PYD ve Rojava’ya, Deyr ez Zor’a ufak ufak yerleşmeye başlayan Suudi Arabistan’a ve parasına ayrıca Güney’de Ürdün’e ihtiyacı var. Ancak sorun bu saydıklarımızın ittifak haline getirilmesinin de kimi zorlukları var. Bu nedenle de ABD asgari müşterekte bir uyum ile Astana’nın fişini çekip Cenevre kartını oyuna sokmaya çalışmakta.
Astana açıklamasın ardından, Jeffrey ve Suriye Kürt Ulusal Konseyi arasında gerçekleşen görüşme, ABD’nin süreci işletmek için düğmeye bastığının işareti olarak değerlendirildi. Amerika’nın Sesi’nden Mahmut Bozarslan’ın haberine göre; ABD’nin Suriye Özel temsilcisi James Jeffrey, Suriye’de PYD dışında kalan Kürtlerden oluşan Suriye Kürt Ulusal Konseyi ile bir araya geldi. Gaziantep’te düzenlenen toplantıya konseyden beş temsilci katılırken, ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan sekiz kişi katıldı. Basına kapalı olarak düzenlenen ve fotoğraf paylaşılmasına dahi izin verilmeyen toplantıda Jeffrey’in Kürtlerin taleplerini dinlediği belirtildi. ABD’den toplantıyla ilgili açıklama gelmezken, Suriye Kürt Ulusal Konseyi Kobane Yerel Meclisi Başkanı Ali İbrahim, ülkedeki Kürt sorununu çözülmesinin de talepleri arasında olduğunu söyledi. İbrahim, “Toplantımızın genel gündemi Suriye’nin durumu oldu. Özel olarak Rojava oldu. ENKS gelecekte çözüm sürecinde yerini alacaktır, bu mesajı aldık” diye konuştu.
900 SURİYELİ SIĞINMACI EVİNE DÖNDÜ
Geçtiğimiz haftanın bir diğer önemli gelişmesi ise, cihatçı çetelerden temizlenen bölgelere yeniden dönüş yapan Suriyeli sığınmacılardı. Suriye’deki Sığınmacı Kabul, Dağıtım ve Yerleştirme Merkezi, yaklaşık 900 Suriyeli sığınmacının evine döndüğünü açıkladı. Merkezden yapılan açıklamaya göre Lübnan ve Ürdün’de yaşayan 882 sığınmacı Suriye’ye döndü. Lübnan’dan 192 sığınmacı dönüş yaparken Ürdün’den evine dönenlerin sayısı 690 oldu. Merkez, ülke içinde yer değiştiren 234 Suriyelinin memleketlerine dönüş yaptığını da kaydetti.
Temmuz ayında Rusya Savunma Bakanlığı, Suriyeli sığınmacıların daimi ikamet adreslerine dönmesini sağlamak amacıyla Suriye hükümetinin onayıyla sığınmacı kabul, dağıtım ve yerleştirme merkezi kurulduğunu duyurmuştu.
KOALİSYON SİVİLLERİ HEDEF ALMAYA DEVAM EDİYOR
ABD öncülüğündeki IŞİD karşıtı koalisyonun sivillere yönelik katliamlarına bir yenisi daha eklenirken, koalisyonun, Suriye’nin Hacin kentine hava saldırısında bir hastanenin yok edildiği belirtildi. Suriye devlet haber ajansı SANA’nın aktardığına göre, ABD öncülüğündeki IŞİD’le mücadele uluslararası koalisyona ait savaş uçakları, Deyr ez-Zor’un doğusundaki Hacin kentinde bir hastaneyi vurdu.
HTŞ VE ÖSO ARASINDAKİ GERİLİM TIRMANIYOR
Cihatçı çeteler arasında yaşanan çatışmalara sıklıkla sahne olan İdlib kenti kırsalında ise El Nusra’nın öncülük ettiği Heyeti Tahrir Şam (HTŞ), Türkiye destekli 23 ÖSO grubunun çatısı konumundaki Ulusal Kurtuluş Cephesi’ne saldırarak 3 kasabayı ele geçirdi.HTŞ’nin ilerlemesi üzerine Ulusal Kurtuluş Cephesi Afrin ve Azez’den bölgeye takviye birlikler sevk ederken, HTŞ’nin ilerleyişi ise sürüyor. Çatışmalar Anib ve Jizrava kasabası çevresinde şiddetlenirken, her iki taraftan da kayıpların olduğu öğrenildi.
