İstanbul'da dörtlü zirve: Suriye'in toprak bütünlüğü teyit edildi

İstanbul'da Rusya, Almanya ve Fransa liderlerinin de katılımıyla gerçekleşen Suriye konulu zirve sonrası ortak basın açıklaması yapıldı.

İstanbul'da dörtlü zirve: Suriye'in toprak bütünlüğü teyit edildi

İstanbul’da AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in katılımıyla gerçekleşen Suriye konulu dörtlü zirve sona erdi.

3 saate yakın süren zirvenin ardından ilk açıklamayı Erdoğan yaptı.

Erdoğan’ın sözleri şöyle:

“Sayın Devlet Başkanı Putin, Cumhurbaşkanı Macron, Şansölye Merkel ve BM Genel Sekreteri’nin Suriye Özel Temsilcisi, değerli basın mensupları sizleri en kalbi duygularımla, saygıyla selamlıyorum.

Toplantımızın ve aldığımız kararların Suriyeli kardeşlerim için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ana önceliklerimiz sahada tam olarak ateşkesin sağlanması ve hakim kılınması ile akan kanın bir an önce durdurulması hedefimiz var. Ayrıca Suriye halkının meşru talepleri doğrultusunda siyasi çözüme ulaşılmasını ve istikrarın sağlanması noktasında neler yapılabilir? Bunları etraflıca ele alma fırsatı bulduk.

FRANSA VE ALMANYA’NIN KATILIMIYLA SİNERJİ OLDU: Uluslararası toplum meseleyi yeterince sahiplenmedi. Maalesef çok uzun bir dönem Suriye krizinden kaynaklanan sıkıntıların yükünü, Suriyeli siviller ile komşu ülkeler çekmek zorunda kalmıştır. Bir çok ülke krizin vehametini krizin etkileri kendi sınırlarına ulaşınca idrak edebilmiştir. Artık bu kayıtsızlığa bir son verilmesi gerekiyor. İnsiyatif alınmadığı takdirde trajedi daha da kötüye gidecektir.

Bugün Fransa ve Almanya’nın katılımıyla Astana’da yakalanan sinerjiyi daha ileriye taşıyabileceğimizi gördük. Bu olumlu işbirliğine ne kadar çok paydaş ülke katkı sağlayabilirse kalıcı bir çözüme de o denli hızlı ulaşabileceğimize inanıyorum. Bugün verimli istişareler gerçekleştirdik.

Kalıcı çözüm yolunun Suriye halkının öncülüğünde, BM gözetiminde yürütülen müzakerelerden geçtiğini vurguladık. İdlib konusunda Putin ile imzaladığımız muhtıranın imzalanmasında sağlanan ilerlemeyi teyit ettik.

ANAYASA KOMİTESİ YIL SONUNA KADAR KURULACAK: Anayasa Komitesi’nin kuruluş sürecinin en kısa sürede, yıl sonu itibariyle tamamlanması çağrısında bulunduk.

Suriye kaynaklı terör tehdidi toplantımızda ele aldığımız bir diğer önemli konuydu. Bu hususta gerek 4 ülke arasında, gerekse uluslararası toplum düzeyinde işbirliğinin artırılması konusunda mutabık kaldık. Bugüne kadar DEAŞ ve PYD tarafından gerçekleştirilen saldırılarda yüzlerce vatandaşımız yaralanmakla kalmadı, şehitler de verdik. Her iki terör örgütünü de kaynağında bertaraf etmek amacıyla Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarını gerçekleştirdik. 7500’lü DEAŞ’lı ve PYD’li teröristi etkisiz hale getirereki 4 bin km’lik alanı terörden arındırarak önemli bir başarıya imza attık.

İRAN’I BİLGİLENDİRECEĞİZ: Türkiye olarak mücadelemizi hem Astana platformunda, bugünkü gibi geniş platformlarda sürdürmekte kararlıyız. Şüphesiz ki bu kararlılığımız, Astana sürecinin bir diğer üyesi olan İran’ı da ilgilendirmektir. Attığımız adımlardan İran’ı da bilgilendireceğiz.

PUTİN

Türkiye yönetimine teşekkür etmek istiyorum. Suriye meselesini ele aldık. Tavırlarımızı yaklaştırma konusunda bir çalışma yapıldı

Suriye’de durumun normalleştirilmesi için 4 ülke çalışmaya devam edecek.

DİPLOMATİK YOLLARDA HEMFİKİRİZ: Barış ve istikrar sadece diplomatik yollarla mümkün. Rusya Almanya Türkiye ve Fransa Suriye’de çözümün sadece siyasi ve diplomatik yollardan çözülebileceği konusunda hemfikir.

Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı duyulmalı. Suriye’dekiler kendi kaderlerini kendileri tayin etmeli.

Suriye’de çözüm ile ilgili ortak bildiri kabul edildi.

UMARIZ TÜRKİYE ÇABA SARFEDER: Suriye’deki şiddet oranı ciddi şekilde azaltıldı ancak radikal unsurların temizlenmesi gerekiyor. Savaş tecrübesi edinen bu caniler, ülkelerimizde aşırıcı ideolojilerini aşılayabilir, bu kabul edilemez. İdlib’de silahsızlanmış bölgenin oluşturulmasının geçici bir tedbir olarak düşünüyoruz. Türkiye’nin kısa süre içerisinde bu bölgeden muhaliflerin ve ağır silahların çekilmesi için çaba sarf edeceğini umuyoruz.

Radikal unsurlar İdlib bölgesinde silahlı saldırılarda bulunacaksa, Rusya Suriye yönetimine kararlı bir şekilde yardımcı olacaktır.

MÜLTECİLER İÇİN ULUSLARARASI KONFERANS ÖNERİYORUZ: Türkiye’nin bir an önce İdlib’deki silahsız bölgeden muhaliflerin çekilmesini sağlamasını bekliyoruz. Suriye anayasa komitesinin çalışmasının başlatılması gerekiyor, bu alandaki reform oluştu. Mültecilerle ilgili uluslararası konferans öneriyoruz.

Erdoğan’la birlikte Almanya ve Fransa liderlerini İdlib anlaşmalarının yerine getirildiği konusunda bilgilendirdik.

Rusya provokasyonlar olması durumunda İdlib’deki terör tehdidinin yok edilmesi konusunda Şam’a yardım etme hakkını saklı tutuyor.

Rusya ve Türkiye, zirve sırasında Fransa ve Almanya’ya Suriyeli sığınmacıların sorunlarının çözümü ile ilgili uluslararası konferans düzenlemesi önerisinde bulundu.

Yaklaşmakta olan milli bayramınızı da kutlamak istiyorum. Türk halkını 29 Ekim Bayramı nedeniyle kutluyorum.

MACRON

AMERİKAN HALKININ YANINDAYIZ: Sayın Erdoğan’a bizleri İstanbul’da bugün kabul ettiği için teşekkür ediyorum. Amerikan halkı ile ilgili olarak taziye dileklerimi dile getirmek isterim. Pittsburgh’daki saldırıdan dolayı Amerikan halkının yanındayız.

İDLİB’E SALDIRI KABUL EDİLEMEZ: Suriye meselesiyle ilgili olarak birçok farklı formatın birlikte çalışması gerektiğini ortaya koyduk. Bu tür süreçlerin birbirine yaklaşması gerektiğini belirtmiştik.  Bugünkü zirve bu yönde bir başka adım olduk. Burada Astana grubu üyeleri, küçük grup üyeleri, ABD ve başka Arap devletleri eşgüdümlü olarak hareket ediyoruz. Suriye’de terörist gruplara karşı mücadelemiz var. Bu bağlamda terörle mücadeleyi sürdürürken aynı zamanda bugün yapılacak askeri harekatların insani yardımları engellememesi gerektiğini unutmuyoruz. Rejimin İdlib’e yapacağı bir saldırı kabul edilemez olacaktır. Burada Türkiye’nin, Avrupa’nın ve bölgenin istikrarı söz konusu.

REJİMİN MUHALİFLERE YÖNELİK SAVAŞI SÜRDÜRÜLEMEZ: Suriye’de aslında iki savaş devam ediyor. Hep birlikte tüm terör gruplarına karşı bir savaş veriyoruz. Bir de rejimin kendi muhaliflerine yönelik yürüttüğü bir savaş var. Bunun sürdürülmesi mümkün değil. Tüm mültecilerin dönebileceği bir siyasi çözüm yürütülmelidir. Rejim fetih mantığıyla devam ediyor, bu istikrarı sağlayacak bir yaklaşım değil. Anayasa komitesiyle ilgili listelerin sene sonuna kadar onaylanmasını ve bu toplantıların yapılmasını istiyoruz. Suriye halkı kendi geleceğinde söz hakkına sahip olmalı. Konuyla ilgili güçler bugün yaptığımız gibi uluslararası mekanizmayı hayata geçirmek için elinden geleni yapıyor. Konuyla ilgili olarak iradelerimiz örtüşüyor.

SIĞINMACILARIN GERİ DÖNÜŞÜ İÇİN ŞARTLAR SAĞLANMALI:

Bir başka nokta var, bu da sığınmacıların geri dönüşü konusu. Konuyla ilgili olarak Türkiye, Ürdün ve Lübnan’ın çabalarını takdirle karşılıyoruz. Bugün açık konuşmak gerekirse, bu sığınmacıların ülkelerine geri dönüşü siyasi çözüm olmadıkça inandırıcı olamaz. Bu kişiler rejimden kaçan kişiler. Ancak onların geri dönüşü için geri şartlar sağlandıktan sonra onların geri dönüşünü sağlayabiliriz. Bu zirve gerçekten de son derece yararlı oldu. Gerçekten de bugün buradaki toplantılarımız son derece önemli ama bizlerin de sorumluluğunu beraberinde getiriyor. Bu tüm bölgeyi ilgilendiren bir mesele. Bugün görüştüklerimiz önümüzdeki aylarda teyakkuz halinde olmamız gerekiyor.

MERKEL

ÇOK FAYDALI GÖRÜŞME OLDU: Son derece önemli bir zirve gerçekleştirdi. İki Astana grubundan iki küçük grup diye adlandırılan gruptan temsilci burada bir araya geldi. Önemli sonuçlar elde etme açısında çok faydalı bir toplantı olmuştur. Burada sadece askeri açıdan değil, siyasi açıdan bir çözüm bulmak gerekiyor. Suriye’de birçok insani felaket gördük. Ürdün, Türkiye ya da Avrupa ülkelerinde mülteciler bulunmaktadır. Daha fazla insani felaket olmaması için elimizden geleni yapmak istiyoruz.

DÖNECEKLER TAKİBATA UĞRAMAMALI: 17 Eylül’de İdlib konusunda Türkiye ve Rusya arasında çok önemli bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Bunun kalıcı olması için elimizden geleni yapmaya hazırız. Kimyasal silahların kullanılmaması konusunda kararlı olduğumuzu söylemek istiyorum. Maalesef şu ana kadar anayasa komitesi bir araya gelememiştir. Önce bu toplantıların daha sonra seçimlerin yapılması gerekmektedir. Bu anayasa komitesinin yıl sonuna kadar bir araya gelmesi için katkıda bulunmak istemekteyiz. Bu çatışma durumu askeri olarak çözülemez. Diğer ele alınan konu sığınmacıların ülkelerine geri dönmeleridir. Geri dönen insanların tutuklanması ve tahkibata uğramaması gerekiyor. Bu şekilde bir sukünetin olması ve siyasi çözüm olması gerekmektedir. Suriye’nin bütün halkı için güvenli bir vatan olması gerekmektedir. Çözüm aciliyeti hepimizin gördüğü bir gereksinim. Siyasi çözümün böyle bir zamanda bulunması çok çok önemli.

SORU-CEVAP (PUTİN)

Putin: Çalışmaların ilerlemesi için anayasa süreci meşru hükümete saygılı bir şekilde ilerletilmeli. Burada Suriye rejimi deniliyor ancak Birleşmiş Milletler kararlarında Suriye Arap Cumhuriyeti adı geçiyor. İran olmadan bu konu çözülemez.

SORU- CEVAP (ERDOĞAN)

Cemal Kaşıkçı ile ilgili olarak ikili görüşmelerimizde bu konuyu ele aldık. Gerekli bilgiyi kendilerine verdim. Daha önce de istihbarat birimlerimizle bilgilendirmeler olmuştu. Detaya bugün yaptığımız ikili görüşmelerde girmiş bulunuyoruz. Her şeyden önce içeride 18 tutuklu var. Bunlar ülkemize gelen kişilerdir. 9+6+3 dağılımı var. Bu 18 kişiyi Türkiye’ye kimler gönderdi, bu sorunun cevabını Suudi yetkililer vermelidir. Diğer açıklama Suudi yetkili merciilerinden geldi. O da Türkiye’deki yerli işbirlikçilere cesedin teslim edildiğine dair. Yerli işbirlikçiler kimdir, bu iddiayı ortaya koyan kişilerin açıklaması gerekir. Suçun işlendiği yer İstanbul’dur. Suudiler yargılamayı yapmayacaksa bu yargılamayı bizim yapmaya hazır olduğumuz çağrısını yazılı olarak kendilerine yapmış bulunuyoruz.

SORU-CEVAP (MERKEL)

Kaşıkçı’nın ölümüyle ilgili, faillerin kimler olduğu ortaya çıkarıldıktan sonra gerekeni yapacağız. Suriye halkı kendi liderlerini kendileri seçmeli. Şu veya bu şahsı görüşmedik. Yapıcı olmak istiyoruz.

SORU-CEVAP (ERDOĞAN)

Erdoğan: Buradaki irade kişilere ait olan bir irade değildir. Esed’in durumunu belirleyecek olan irade Suriye halkının iradesidir. Bize göre Esed, 1 milyona yakın vatandaşının malesef hayatına kast etmiş bir insan konumundadır. Bize göre muteber bir konumda değildir. Hala oradaki katliamlar aynen devam etmektedir. Temennimiz odur ki artık bu süreç bitmiş olur ve Suriye’de insanlar hayatını nasıl devam ettirecek sorusunda bir cevap bulmuş olur. İdlib’de 3.5 milyon insan yaşıyor. Onlar da oraya Halep’ten kaçarak geldiler. Oradan nereye kaçacaklardı? Türkiye. Türkiye’den başka sığınacakları bir yer yoktu. Suriye’de yıkılan binaları gördüğümüzde, tabii bizler siyasetçiler olarak ‘Acaba bunun bedelini nasıl ödeyeceğiz’ diye düşünmek durumunda kalıyoruz.

ZİRVE SONRASI ORTAK BİLDİRİ

Dörtlü zirvenin ardından ortak bildiri yayınlandı. Bildiride, “Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile Birleşmiş Milletler Şartı’nın amaç ve ilkelerine olan kuvvetli taahhütlerini teyit etmişlerdir” denilerek, kimyasal silah kullanılmaması ve “bölgedeki terör örgütlerinin tamamen ortadan kaldırılması” gerektiğine dikkat çekildi.

Zirvedeki dört taraf için “BM’nin kolaylaştırıcılığında ve Suriyelilerin öncülük ve sahipliğinde yürütülücek kapsayıcı bir siyasi sürece desteklerini ifade etmişler ve Suriyeli taraflara bu sürece aktif katılım sağlama çağrısında bulunmuşlardır.” ifadeleri kullanılan bildiride İdlib mutabakatı ilerleme olarak tanımlanırken, “kalıcı ateşkes” için de çağrı yapıldı.

Bildiride Suriye’de anayasanın oluşturulması için gerekli komisyonun yıl sonuna kadar toparlanacağı açıklandı.