Süleyman Soylu'dan Ağrılılara: Huzur içinde yaşıyoruz, kazandıklarımızı geri verdirmeyin

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ağrı'da katıldığı açılış töreninde HDP'ye yönelik sert açıklamalarda bulundu.

Süleyman Soylu'dan Ağrılılara: Huzur içinde yaşıyoruz, kazandıklarımızı geri verdirmeyin

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ağrı’da katıldığı açılış töreninde HDP’ye yönelik sert açıklamalarda bulundu. Soylu, ”Kazandıklarımızı geri verdirmeyin. Filmi başa sarmayalım.Bu şehirlerde sizler yaşıyorsunuz. Huzuru bir kenara koyup onların istediği noktaya dönmeyelim.” sözlerine yer verdi.

Toplu açılış ve temel atma törenlerine katılmak üzere Ağrı’ya giden Süleyman Soylu, burada yaptığı konuşmasında HDP’nin belediyelere kayyum atanmasına yönelik eleştirilerine tepki gösterdi. ”HDP, bu milleti de milletin kavuştuğu hizmetleri de kıskanıyor. Kıskansınlar, çatlasınlar. Çatlasalar da bu millete hizmetleri yapacağız.” diyen Soylu ”Ağrı, Diyarbakır, Mardin, Bitlis, Şırnak, Hakkari, Van, Cizre, Yüksekova’ya yaptığımız yolları, parkları, akıttığımız suları, kıskanıyorlar. Allaha şükürler olsun Doğu ve Güneydoğu’da okullarımızda sınıflarımızın hepsinde öğretmenlerimiz, hastanelerdemizde doktorlarımız var eksiğimiz yoktur.” iddialarında bulundu.

‘Batı’da ne hizmet varsa Doğu’da da aynısı var’

HDP’nin dağa erzak taşımak için belediye kasalarını soyduğunu ileri süren Soylu ”Belediyeleri Kandil’e bağlamak istemelerine mani olduk, belediyeleri milletin hizmetine bağladık. Doğu ve Güneydoğu’yu geziyoruz. Allah’a şükürler olsun batıda ne hizmet varsa Doğu ve Güneydoğu’da da aynısı var” dedi.

‘Kazandıklarımızı geri verdirmeyin’

Ağrılılara seslenerek ”Lütfen kazandıklarımızı geri verdirmeyin” diyen Soylu, ”Filmi başa sarmayalım. Bölgede güzel bir havayı paylaşıyoruz. Sokaklarımızda huzur var, evlatlarımız güzel işyler yapıyorlar. Bu şehirlerde sizler yaşıyorsunuz. Huzuru bir kenara koyup onların istediği noktaya dönmeyelim.” ifadelerine yer verdi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun konuşmasından öne çıkan kısımlar şöyle:

“Kız isterken denir ya ‘biz buraya hayırlı bir iş için geldik’ işte biz de buraya bugün hayırlı bir iş için geldik. 12,6 trilyon Ağrı Belediyesi’nin borcu vardı. Bunun 6,5’i esnafaydı. İftira ediyorlar. Ben lafı sağa sola götüren değil, kitabın ortasından konuşan adamım. HDP, bu milleti de milletin kavuştuğu hizlmeteri de kıskanıyor. Kıskansınlar, çatlasınlar. Çatlasalar da bu millete hizmetleri yapacağız. Ağrı, Diyarbakır, Mardin, Bitlis, Şırnak, Hakkari, Van, Cizre, Yüksekova’ya yaptığımız yolları, parkları, akıttığımız suları, kıskanıyorlar. Allaha şükürler olsun Doğu ve Güneydoğu’da okullarımızda sınıflarımızın hepsinde öğretmenlerimiz, hastanelerdemizde doktorlarımız var eksiğimiz yoktur. Çocukların okula gitmesini, deney yapmasını, parklarda oyun oynamasını kıskanıyorlar. Terörden kurtardığımız belediyelerde millet için yapılan 7,5 katrilyonluk yatırımı kıskanıyorlar.”

‘Hasetlerinden çatladılar’

”Çocuklarımız mühendis, doktor, öğretmen olsun, anasına babasına hayırlı evlatlar olsun dedik diye hasetlerinden çatladı kıskandılar. Onlar, devletiyle vatandaş bir arada olmasın istiyorlar. Millet onlara mahkum olsun, onlardan başkasını bilmesin istiyorlar. Bu millet ne onlara ne de başkasına mahkum olmaz. Bizim her vatandaşımız bu ülkenin asli unsurudur.”

‘Belediyeleri Kandil’e bağlamak istediler’

“Onlar yaptı da biz mani mi olduk. Yapamadılar, beceremediler. Bu şehirden çöpü aldılar da biz almayın mı dedik, esnaftan aldıkları malın parasını ödediler biz ödemeyin mi dedik? Su getirdiler set mi içektik. Bir tek şeye mani olduk; belediyelerde yaptıkları festivallerde gençleri kandırıp dağa götürmelerine mani olduk. Daha 12-13 yaşındaki çocukları kaçırmalarına mani olduk. Dağa erzak taşımalarına mani olduk, kasaları soyup soğana çevirmelerine, Kandil’e haraç kesmelerine mani olduk. Belediyeleri Kandil’e bağlamak istemelerine mani olduk, belediyeleri milletin hizmetine bağladık. Doğu ve Güneydoğu’yu geziyoruz. Allah’a şükürler olsun batıda ne hizmet varsa Doğu ve Güneydoğu’da da aynısı var”

”Doğu ve Güneydoğu’da bir tek derdimiz var; kız çoçuklarımız. 13-14 yaşındaki kız çocuklarına musallat oldular, onları dağlara götürdüler. İçişleri Bakanı olarak bize verdiğiniz güçle, kudretle her zaman yemin ettim, bu yeminim üzerindeyim. Artık kız çocuklarımızı dağa götüremeyecekler. Onlar öğretmen, mühendis, hemşire, doktor olacak 780 bin kilometre karelik vatan toprağında hizmet verecekler. Örgüte katılım sadece 95 kişi. Elbirliğiyle, kardeşliğimizi ortaya koyarak Kasım ayında sadece bir kişi katıldı. Buna karşılık yaklaşık 4 bin terörist teslim oldu. Bunun 150’sini dağdan indirdik. Bunu da aileleriyle birlikte ikna ederek yaptık. Aileler destek verirse Allah’ın izniyle bu işi çok daha rahat hallederiz. Vatandaşımızla güzel vesilelerle buluşmak istiyoruz, festivallerle, pikniklerle buluşmak istiyoruz.”

‘Filmi başa sarmayalım’

“Lütfen kazandıklarımızı geri verdirmeyin, ne olursunuz. Filmi başa sarmayalım. Bölgede güzel bir havayı paylaşıyoruz. Sokaklarımızda huzur var, evlatlarımız güzel işyler yapıyorlar. Bu şehirlerde sizler yaşıyorsunuz. Huzuru bir kenara koyup onların istediği noktaya dönmeyelim. Ağrı’nın onda biri kadar tarihi medeniyeti olmayan yerler turizm gelirleri sayesinde bollukta yaşıyorlar. Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa’nın onda biri bile potansiyeli olmayan kültürü olmayan yerler yüzbinlerce turist ağırlıyor. Biz niye Kandil’le terörle uğraşalım. Vatandaşın evladı neden sapık ahlaksız adamların eline bırakılsın? Bu ülkeye, acıdan başka bir şey vermediler. Kime bir hayırları dokundu? Kandan,gözyaşından başka ne verdiler. Mağaralarda izbe yerlerde heder etmekten başka ne yaptılar. 40 yıldır devlete kurşun sıkıyorlar. Hangi meseleyi hallettiler. Kötülükten başka, kandan gözyaşından başka hiçbir şey vermediler. Kendilerinden başka, Kandil’deki ahlaksız, sapık adamlardan başka hiç bir şeyi mutlu etmediler. Samimiyetle söylüyorum sona yaklaşılmıştır.”