Muharrem İnce'den, 'seçim gecesi' açıklaması

Muharrem İnce CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın sunduğu Tarafsız Bölge programında gündeme ve seçim gecesine ilişkin açıklamalarda bulunuyor.

Muharrem İnce'den, 'seçim gecesi' açıklaması

24 Haziran seçimlerinde CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce, canlı yayında açıklamalarda bulunuyor.

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın sunduğu Tarafsız Bölge programında gündeme ve seçim gecesine ilişkin açıklamalarda bulunuyor.

İnce’nin seçim gecesi açıklamasından satır başları şöyle

“Ben kazanacağıma inanmıştım.”

“Apolet tartışmasında kimileri yanlış yaptığımı kimileri yapmadığımı söyledi. Bunu ölçüp biçince yanlış yapmadığıma karar verdim.”

“Ecevit yüzde 21 ile kazandı. Ama artık 50+1 gerekiyor. Solun birlikteliği buna yetmez. Milletin beraberliği lazım.”

“Bize oy vermeye eli gitmeyen ama Erdoğan’a da oy vermeyecek olan kesim kıyamadı sandığa gitti. 3 büyük mitingi son güne bırakmamalıydık belki de.”

“Kılıçdaroğlu’na rakip olmadım. Ben sözümde durdum. Yemekte ona onursal genel başkan olun dedim. Şartlar değişebilir. O da Baykal’a aday olmayacağım demişti. Ama şartlar bunu gerektirdi ve oldu”

“Bize 14 milyon insan oy verdi. Bunların hukuku yok mu? 1 milyon üye var 15 milyon oy var. Onlar karar verecek buna.”

“4 mayıs günü aday oldum. 51 gün içinde çalışma yattık. Devlet eşittir parti olmuş bir partiyle yarıştık. Devletin tüm imkanlarını kullanan Erdoğan’la yarıştım. İlk kez 30 barajını aştık. Ecevitten beri, 41 yıl sonra. İlke kez kazanabiliriz umudunu yerleştirdik. Meydanları doldurduk. Dün İzmir’deydim. Belediye Başkanı’mız diyor ki hiçbir mitingde böyle kalabalık görmedim dedi. Medyada yer alamadık ama sosyal medya bize aitti. İnsanlar hayal kırıklığına uğradı. Seçim gecesi neden ortaya çıkmadım. Parti başkanı 2. tura kaldık dedi, televizyonlar kaybettiğmiizi söylüyor. Akşener, Kılıçdaroğlu çıktı mı? Ben neden çıkayım. Herkese diyorum ki oyuna gelmeyin. Bu seçimde başaramadı ama önümüzdeki seçimde başarıcaz umudunu yükseldik.

Muharrem İnce bu topluma umut oldu. Çıksaydım bir açıklama yapsaydım. Emin olunki onun içinde bir cümle çekilecek ve üzerine gidilecekti. Ben önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminde bunu başarabileceğimizi inanıyorum. Saadet Partisi’nin ve İYİ Parti’nin daha yüksek oy alacağını tahmin ediyordum. Fakat SP 3 alsaydı, İYİ Parti 10’un üzerinde alsaydı AKP 46’lara düşecekti; 2. tura kalacaktık. Ben kazanmaya inanmıştım. 2. tura da yüzde yüz inanıyorum. CHP’nin giripte yenildiği 10. seçim bu. Diğer 9 seçimde neden bu kadar hayal kırıklığı olmadı? Çünkü herkes inanmıştı.

Seçim sürecinde evet hatalarım oldu.13 ile gidemedim. Ne yapar yapar giderdim. Uyumayabilirdim, gitmeliydim. 107 yetmez, 150 olmalıydı. Hastalandığım günler oldu. Hatay mitingi öncesi gibi.”

CHP’de kurultay tartışması

CHP’de kurultay tartışmalarına değinen İnce; “Bu tartışmaları artık kapatmamız lazım ama açıklamamız da lazım. Önümüze bakmamız lazım. Önümüzdeki seçimin çalışmasını yapmamız lazım. Kılıçdaroğlu seçim sürecinde çok özverili bir çalışma götürdük. Bana destek oldu. Ama çift seslilik vardı. Gülen konusunda açıklamalarımızda çift başlılık görüntüsü çıktı. Bir partinin genel başkanı aday olmazsa böyle olur. Çift başlılık sona ermesi için genel başkan olmak istedim. İhsanoğlu’nda da denedik gördük olmadı.

500 günlük süreci yürütebilmem için genel başkan olmam lazım. Tüm çalışmayı yürütebilmek için bu gerekli.

Erdoğan seçimden sonra döviz düşecek diyordu. Düşmedi. Ne dış güçleri eski dönemde dış güçler yok muydu? Atatürk’ten bu yana vardı. Şimdi varolmadı ki bu dış güçler.

Şu anda muhalefetin ortalığı ayağa kaldırması lazım, muhalefet yok ortada. Ortalık yangın yeri sadece CHP değil hiç bir parti muhalefet yapamıyor.

Biz Merkez Bankası’nın bağımsız olması gerektiğini söyledik. Damadı oradan al.

Kurultayı toplayalım dedim, değişimi gerçekleştirelim yurdun dört bir yanından başlıyayım çalışmalara dedim. Medyada Kılıçdaroğlu ve benim hakkımda çıkan haberlerin çoğu yalan. Bana güvenmediğini söylediğini kendisi de il başkanları toplantısında yalanladı.

Fizik problem çözmektir. Siyaset de bir problem çözmektir. Siyasette de tavı kaçmak diye bir şey vardır. Benim hedeflerim şunlar:

1.Milletle inatlaşmayalım.

2.Bilime inanalım.

3. CHP’nin özgüven eksikliğini yok etmesi lazım.

Kurultay tartışmasında 630 oldu, yok geri çekti 550 oldu falan. Bunlar gereksiz tartışmalar. Partinin bu direnci karşısında kaybediyoruz. İnanın genel başkan olmak için yanıp tutuşmuyorum. Ben cumhurbaşkanı adayı oldum. Ülkeyi yönetecektim bu daha büyük bir şey.

Partinin yöneticileri ya da adaylarla seçmen arasında gönül sözleşmesi vardır. Bunu yıkmamak lazım. Bunu yeniden kurabileceğimize inanıyorum. Sadece benimle değil genel olarak. Aynı yöne bakan insanlar topluluğu olmalıyız. Bunu başarılabileceğine inanıyorum. Kurallarımız olur, milletle inatlaşmayız. Bu gönül bağı için değişim lazım. Siyasi partileri yönetenler kurultaylarda yönetme yetkisi verir tapuyu vermez. Partiyi yönetenler kiracıdır. Eğer evi boşaltmıyorsa eve zarar vermeyin, camı çerçeveyi kırmayın dedim. Çünkü ev bizim. Bu parti hepimizin, bu Atatürk’ün partisi.

(Ahmet Hakan’a hitaben) Sizin beni anlamanızı beklemiyorum.Ben bu partiyle büyüdüm. 15 yaşımdan 54 yaşıma geldim bu partiyle.

Seçimden 66 gün sonra seçim toplantısını değerlendirdiler, cumhurbaşkanı adayını çağırmadılar. Parti demokratik tepkisini göstermeliydi. ‘Siz kimsiniz neden çağırmadını adayı?’ demeleri lazımdı partililerin.

Ben partiyi karıştırmıyorum. Ben dışlandım demedim davet edilmedim dedim. Beni 3 yönetici çağırsa ne olur çağırmasa ne olur. Ben milletin gönlüne bakarım.

Önümüzde yerel seçim var. Partimin başarılı olması için elimden geleni yapacağım. Bizim yenileşmeye ihtiyacımız var yerel seçim için. İYİ Parti bunu yapabildi. Partimin 630 delegesi kurultay toplansın demiş. Demekki bine yakın oy alacağım. Buna rağmen kurultay toplanmamışsa evi yıkacak halimiz yok. Tüm sorumluluk kurultayda imza vermeyen delegelere ve parti yönetimne aittir. Ala başarısız olsun da top ayağıma gelsin demem. Başarılı olmak için elimden geleni yaparım.

Seçim gecesi ya da seçimden sonra Kılıçdaroğlu beni çağırdı da ben gitmemişim, böyle bir şey asla olmadı Ben medyadan duydum bunu.

Kılıçdaroğlu’nun oğlunun düğününe gittim. Bu ayrı bir şey düğün, cenaze vs. Biz düşman değiliz ki aynı yolda yürüyoruz biz. Bunalr insani işler.

Partiyi yöneten ekipte İnce düşmanlığı yok. Seçimlerde 20-25’e razılar sadece. Ben buna razı değilim. Aramızdaki fark bu. İsmet Paşa, Ecevit birincide başarılı olmadı. Ben de ikincide başarılı olacağım. Şu anda her türlü iddiasına varım. Şu anda 18 yaş altında Erdoğan’ın önündeyim. Gelecek benim. Ben önümüzdeki seçimde Erdoğan’ı geçeceğim. Genel Başkana verilen devasalr yetkileri kaldıracaktım. Ön seçimi getirecektim, demokrasiyi getirecektim.

Erdoğan bana ikinci çıkarsana siyaseti bırakacak mısın dedi. Evet dedim ama benimle bir televizyon kanalına bile çıkmadı. Direk cevabını vermek lazım onun.

Bir daha kurultayı toplamak için bir girişimde bulunmayacağım. Böyle bir tartışmaya girersek bizi suçlarlar seçimin sonunda.

Partinin MYK toplantısında konuşulan bir şey basına nasıl yansıdı? Bunu anlayamıyorum. MYK partinin en mahremidir.” ifadelerini kullandı.

‘İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na’ aday olacağı iddiaları

İstanbul Büyükşehir Başkanlığı adaylığı için yeşil ışık yakan İnce; “İstanbul 94’ten bu yana AKP’nin elinde. Aday olmak ve kazanmak lazım. Benim üzerimden konuşmayalım bunu. Ama İstanbul Belediye Başkanı olan cumhurbaşkanlığı seçimini de kazanır.” ifadelerini kullandı.

Rahib Brunson açıklaması

İnce, Türkiye-ABD ilişkilerinin gerilmesinde bahane olan Rahip Brunson olayı için ise, “Kurun artışında bu çok önemli bir faktör değil. Yine de artacaktı. Tarımı, hayvancılığı çökertmiş, üretim ekonomisini terk etmişssiniz. Aldığınız parayı betona gömmüşsünüz. Bunu da bir papaza bağlamışsınız. Etler şarbonlu, ün yüzde yüz pahalı. Bütün bunları da borç paralarla yapmışssınız. Hepsinden önemlisi hukuk devleti ilkelerinden ayrılmuışsınız. Ülkeye kimse güvenmiyor ki.” ifadelerini kullandı.

‘Emevi Cami’inde cuma namazı kılacağız’dan bu noktalara geldik

Türkiye’nin dış politika yanlışlarına değinen İnce, “Suriye politikası baştan sona yanlış. ‘Emevi Cami’inde cuma namazı kılacağız’dan bu noktalara geldik. Dış politikasını Dışişleri bakanından alıp AKP Genel Merkezi’ne bağladılar. 2’inci yanlışları Filistin’le ilişkiler eskiden değişmezdi. Bunlar geldiler Hamas’ı esas aldılar. Mısır’da, Mısır’ı değil İhvan’ı esas aldılar. Yemen’de çocuklar öldürüldü, Arabistan’ın yanında olduğumuz için sesimizi çıkaramadık. Örneğin Bulgaristan’da Hak ve Özgürlükler Hareketi’ni yönetmek istediler, yönetemeyince yeni bir parti kurdular.

İdlib olayına gelince; ABD’nin istediği nedir? ABD’nin projesi belli: Rusya ve Çin’in etkinliğini azaltmak istiyor, İsrail’in etkinliğini arttırmak istiyor. Bu kadar basit.
Rusya ne istiyor? Rusya diyor ki: ‘Kafkasya’da bana sorun çıkaran silahlı unsurlar İdlib’de. Benim Lazkiye’de üssüm var buraya saldırılar düzenleniyor’. Burada söz sahibi olmak ve kendi ülkesini korumak istiyor.

Türkiye ne istiyor? Türkiye ne istediğini henüz ortaya koyabilmiş değil. Çünkü Suriye politikasını baştan sona yanlış yürüttüler.

İdlib’de 3.5 milyon insan var. 100 bin silahlı unsur var. İdlib Halep’e benzemez. İdlib Türkiye için büyük problem. Terörist gelecek. İdlib Türkiye için bir güvenlik meselesi.” ifadelerini kullandı.