'Soluğu IMF kapısında alacaklar'

CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "Düşen bir şey yok. Ne yapılıyor da Türkiye'nin bu yüksek borçluluğu çözülüyor? Marttan sonra IMF'nin kapısında soluğu alırlar" dedi.

'Soluğu IMF kapısında alacaklar'

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, “Son 1 ayda fiyatı düşen ürün sayısı 37, buna karşılık fiyatı artan ürün sayısı 360 civarında. Bu kadar narh, bu kadar zabıta, bakanlık kontrolü tablo bu. Düşen bir şey yok. Ne yapılıyor da Türkiye’nin bu yüksek borçluluğu çözülüyor? Marttan sonra IMF’nin kapısında soluğu alırlar” dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı. Toplantı sürerken açıklamada bulunan Öztrak, konuşmasına, şair, eski Başbakan ve CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit’i ölüm yıl dönümünde rahmetle anarak başladı.

Ampute Milli Futbol Takımı’nın dünya ikincisi olduğunu anımsatan Öztrak, futbolcuları kutlayarak başarılarının devamını diledi. Öztrak, geçen hafta 1 Kasım 1922’de saltanatın kaldırılmasının 96’ncı yılının kutlandığını hatırlatarak saltanatın kaldırılmasının, egemenliğin saraydan alınıp millete verilmesi, insan olma ve Allah’tan başka kimseye kulluk etmeme mücadelesinin en önemli kilometre taşlarından olduğunu söyledi.

Cumhuriyet’in ilanının da bu büyük devrimi taçlandırdığını vurgulayan Öztrak, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu devrimlerin öncülerini saygı, sevgi, minnet ve rahmetle andı.

Parti Meclisi (PM) Üyesi Eren Erdem hakkındaki kumpas davasında, gizli tanığın ifadesini reddettiğini kaydeden Öztrak, Erdem’in tutuksuz yargılanma talebinin kabul edilmemesini eleştirdi.

“Amerikalı rahibi, Türkiye’deki bir hapishaneden, Beyaz Saray’daki oval ofise 24 saatte gönderen irade, arkadaşımız Eren Erdem’e kendince siyasi bir ceza kesmek istiyor” diyen Öztrak, aynı şeyin Osman Kavala için de geçerli olduğunu, Kavala’nın bir yıldır iddianame yazılmadan tutuklu bulunduğunu ifade etti.

Faik Öztrak, günü geldiğinde, adaletin terazisiyle oynayanların da tartılacağını dile getirerek “Gelin bu terazinin ayarlarıyla oynamayın, bırakın adalet işini yapsın” diye konuştu.

‘EKONOMİ TARTIŞILMASIN İSTİYORLAR’

AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Danıştayın öğrenci andı” kararı üzerinden CHP’ye hücum etmeyi sürdürdüğünü kaydeden Öztrak, “Andımız üzerinden milleti bölerek oy devşirmeye çalışan bu yaklaşımın bir amacı var. Ekonomide büyüyen yangının tartışılmasını, bununla ilgili önlem alınmasının istenmesini engellemek. Millet hayat pahalılığı altında eziliyor, icranın başı muhalefetle uğraşıyor. Bırakın bizle uğraşmayı, milletin derdine derman olmaya çalışın” dedi.

Öztrak, bugün ekim ayı enflasyon rakamlarının açıklandığını hatırlatarak şunları kaydetti:

“Konulan narhlara, alınan tüm zabıta tedbirlerine rağmen enflasyon yüzde 2,67’nin altına düşmedi. Bu da 2011’den bu yana ekim ayları itibarıyla kaydedilen en yüksek enflasyon. İlk 10 ayda gerçekleşen enflasyon ise yüzde 23’e dayandı. Mevcut seride yüzde 23 gibi bir rakam yok. Bırakın yüzde 23’ü iki haneli bir rakam yok ilk 10 ay için. Bu yeni bir rekor. Yıllık enflasyon da yüzde 25’in üzerine çıktı, bu da yeni bir rekor. Daha yeni Merkez Bankası’nın enflasyon raporu açıklandı, yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 13,4’ten, yüzde 23,5’e çekmişlerdi. Şimdi yıllık enflasyonun yüzde 25 olması, bu hedefin de tutturulmasının giderek zorlaştığını ortaya koyuyor.

Bu rakamlarla dünyada en yüksek enflasyona sahip 10. ekonomi olduk. Peki bizimle beraber ilk 10’da kimler var? Liberya, savaştaki Suriye, Sudan… Türkiye’yi bu hale düşürenler utanmıyorlar, ‘Siz bunlara bakmayın, bunları görmeyin CHP’ye bakın’ diyebiliyorlar”.

Öztrak, üretici enflasyonunun da 10 ayda yüzde 40’ın üzerine çıktığını, AK Parti 2002’de iş başına geldiğinde bu rakamın yüzde 31’in altında olduğunu dile getirdi.

‘100 İŞSSİZDEN 29’U ÜNİVERSİTE MEZUNU İŞSİZ’

Bunun, TÜİK’teki yönetim değişikliğinin ardından ilan edilen ilk enflasyon rakamları olduğuna dikkati çeken Öztrak, “Ekim ayında üretici fiyatları yüzde 0,91 artmış. Bu, 2018 yılı içinde kaydedilen en düşük aylık artış. Rakamları dikkatle izliyoruz. Endişemiz, suni rakamlarla emeklilerimizin, emekçilerimizin devletten alacağı enflasyon farkına göz dikilmesidir. Sokaklarda mızrağın çuvala sığmadığı bir gerçektir. Enflasyon canavarı milletin aşını, cebini kemirmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir toplantıda gençlere “Burs değil, kredi alın, bedavacılığa alışmayın.” dediğini aktaran Öztrak, “Faiz lobilerinin eline düşmeyen bir tek bu ülkenin umudu gençlerimiz kalmıştı. Şimdi anlaşılan saray, gençleri de borca batırmaya, faiz lobilerinin eline düşürmeye ahdetmiş” eleştirisinde bulundu.

AK Parti’nin 16 yıldır yönettiği Türkiye’de her 100 işsizden 29’unun üniversite mezunu olduğuna ve üniversite mezunu işsizlerin sayısının da 1 milyonu aştığına dikkati çeken Öztrak, toplamda işsiz 5 milyon 300 bin gencin bulunduğuna, her 5 gençten birinin işsiz olduğuna işaret etti.

‘İNDİRİMLER, ENFLASYONU GEÇİCİ BASKILAR’

Rahip Brunson’ın iade edilmesinin ardından Türk lirasının dolar karşısında değer kazanmasına rağmen, Merkez Bankası’nın rezervlerinin 1 milyar dolar eridiğine dikkati çeken Öztrak, “Bu demektir ki Merkez Bankası rezerv satıyor. Eğer kamu bankaları, döviz piyasalarındaki harareti söndürmek amacıyla kullanılmışsa, bunun da krizi çözmesi mümkün değildir ama bir şey yapar, rezervlerin aşağı doğru gitmesi nedeniyle, ekonomiye duyulan güvenilirliği azaltır” değerlendirmesinde bulundu.

Mobilyada, konutta, beyaz eşyada, otomotivde yapılan ÖTV ve KDV indirimlerinin ekonomide çıkan yangını söndürmesinin mümkün olmadığını söyleyen Öztrak, otomotiv sektörü gibi bazı kalemlerde yapılan vergi indirimlerinin, Türkiye’deki üreticilerden ziyade, yabancıları mutlu etmeye dönük olduğunu öne sürdü.

Bu indirimlerin geçici olarak enflasyonu baskı altına alacağını kaydeden Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Enflasyonu baskı altına alınca da emekliye, memura, işçiye verilecek enflasyon farkını düşürür. Daha sonra önümüzdeki yıl enflasyon yeniden patlar. Çünkü tedavi edecek önlemleri almamış durumdasınız. Eğer amaç, kriz nedeniyle ürkekleşen vatandaşın yeniden harcama yapmasını, ekonominin büyüme patikasına geri dönmesini sağlamaksa burada yapılması gereken şey vergi indirimleri değil, yapılması gereken şey tüketici güvenini artırmak ama maalesef o da yerlerde sürünüyor”.

Faik Öztrak, güvenin, Ekonomik ve Sosyal Konsey toplanıp, geniş istişare zemini oluşturularak sağlanabileceğine işaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin ABD’deki önemli bir gazeteye soru soran bir köşe yazısı gönderdiğini belirten Öztrak, “Burada sorulması gereken esas soru atlanmış. Nedir bu? Bu olayın tüm boyutlarıyla aydınlatılmasını, Suudi konsolosun ülkesine gönderilmesine ön ayak olarak engelleyen kimdir? Bu soru sorulmamış” dedi.

‘ÜLKENİN İTİBARININ DÜŞÜRÜLMESİ RAHATSIZ EDER’

“Rahibi gönderip, ABD Başkanına, ABD’deki ara seçimler öncesi Türkiye üzerinden oval ofiste şov yapma imkanı veren saray, şimdi dönmüş ‘Ey Trump, mahalli idare seçimlerinde, benim yaptığımı sen de bana yap. Şu Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısını Türkiye’ye gönder.’ diyor.” ifadesini kullanan Öztrak, Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısının herkesi mutlu edeceğini ancak seçimlerde siyasi şov yapmak için ülkenin itibarının düşürülmesinin herkeste rahatsızlık uyandıracağını dile getirdi.

Suriye’de Menbiç çevresinde ABD’lilerle ortak devriye yapılması dolayısıyla yandaş basının “zafer çığlıkları” attığını öne süren Öztrak, iktidarın, ‘ABD’nin, sınırın hemen yanı başında PKK’lı teröristlerle volta atmaya başlamasına karşı sessiz kaldığını’ söyledi.

Öztrak, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.

“Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ‘Eylül ayı en zor ayımız olacaktı, sonrasında yolunu bulacaktı zaten. Eylüldeki fahiş fiyatlama algısı enflasyona yansıdı.’ açıklaması yaptı. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?” sorusu üzerine Öztrak, şu değerlendirmede bulundu:

“Ne yapıyorsunuz da enflasyon düşecek? Narh koyarak, vergi indirerek enflasyonu düşürmek mümkün değil. ‘Tedbir alın, bir an önce bu oyunun kurallarını değiştirin, insanların güven katsayısı yeniden yükselsin, dışarıya anlatacak yeni bir hikayeniz olsun’ diyoruz ama bununla ilgili olarak ortada hiçbir şey yok. Son 1 ayda fiyatı düşen ürün sayısı 37, buna karşılık fiyatı artan ürün sayısı 360 civarında. Bu kadar narh, bu kadar zabıta, bakanlık kontrolü, tablo bu. Düşen bir şey yok. Üretici fiyatları endeksine bakın, turpun büyüğü heybede. Ne yapılıyor da Türkiye’nin bu yüksek borçluluğu çözülüyor? Bunu çözen hiçbir şey yok. ‘Marta kadar bu işi idare edelim’ Marttan sonra IMF’nin kapısında soluğu alırlar”.