Selvi, Cemal Kaşıkçı'nın nasıl öldürüldüğünü yazdı

AKP'li yazar Abdulkadir Selvi, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu binasında öldürülüşünün ayrıntılarını yazdı.

Selvi, Cemal Kaşıkçı'nın nasıl öldürüldüğünü yazdı

AKP’ye yakınlığıyla bilinen Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın nasıl öldürüldüğünün ayrıntılarını köşesine taşıdı.

“Kaşıkçı nasıl öldürüldü, o an neler yaşandı?” başlıklı yazısında Selvi, cinayetle ilgili ses kaydı bulunduğunu ileri sürdü. Kaşıkçı’nın iple boğularak öldürüldüğünü öne süren Selvi, olayda bulunan Suudi adli tıp kurumu başkanının da delillerin yok edilmesi için gereken 10 günden önce konsolosluk binasında arama yapılmasına izin verilmemesi talimatı verdiğini yazdı.

Selvi’nin yazısında o bölüm şöyle:

“Cemal Kaşıkçı 2 Ekim Salı günü saat 13.14’te Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’ndan içeriye giriyor.

Doğrudan Başkonsolos Muhammed el Uteybi’nin makamına alınıyor. Herhangi bir sorguya dahi gerek duyulmadan Suudi Arabistan’dan gelen infaz timi tarafından boğularak öldürülüyor. Boğma işlemi 7-8 dakika sürüyor. Kaşıkçı’nın cep telefonu ile kolundaki akıllı saati Apple Watch’un eşleştiği bilindiği için çalıştırılmak isteniyor. Bunun için önce parmağı kesilip parmak izinden açılmaya çalışılıyor. Ama başarılı olamıyorlar. Suudilerin açıkladığı şekilde bir arbede veya sorgulama yaşanmıyor. İnfaz timinin kendisini etkisiz hale getirmeye çalıştığı sırada Kaşıkçı, doğal bir refleks olarak direnmeye çalışıyor. Bir poşet ya da ipi andıran plastik bir malzeme ile boğuluyor.

Sonra vahşetin ikinci bölümüne geçiyorlar. Adli tıp kurumu başkanı Al Tubaigy, müzik açıp cesedi 15 parçaya ayırıyor. Bunların hepsi başkonsolosun makamında gerçekleşiyor. Kaşıkçı’nın öldürülme anına ait ses kayıtları da o anda yaşanan vahşeti kaydediyor.

Kaşıkçı’nın cesedi başkonsolosluk dışına çıkarılıyor ama İstanbul dışına çıkarılamadığı düşünülüyor. Bu sırada kimyasal maddeler kullanılarak delillerin yok edilmesi aşamasına geçiliyor. Adli tıp kurumu başkanı, 10 günden önce başkonsolosluk binasında bir arama yapılmasına izin verilmemesi talimatını veriyor. Çünkü kullandığı kimyasallarla birlikte delillerin 10 gün içinde yok olacağını hesap ediyor.”