Selahattin Demirtaş: Hakkımdaki dosyanın incelenmesi süreci olağanüstü hızlandı

Tutuklu eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, AİHM kararı sonrası, yargılandığı davalarla ilgili sürecin hızlandırıldığını öne sürdü.

Selahattin Demirtaş: Hakkımdaki dosyanın incelenmesi süreci olağanüstü hızlandı

AİHM’in hakkında “serbest bırakılması gerektiği” yönünde karar verdiği eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş  konuya ilişkin yeni bir açıklama yaptı.

“Hükümet cephesinin yapmayı planladığı ‘hamle’ ve ‘işi bitirme’ operasyonunun ne olduğu artık anlaşılıyor.” diyen Selahattin Demirtaş, “Geçen ay İstanbul Ağır Ceza Mahkemesince ben ve Sayın Sırrı Süreyya Önder hakkında verilen, hukukla alakası olmayan 4 yıl 8 aylık hapis cezasının İstinaf Mahkemesince bir an önce ele alınıp onanması için siyasi baskılar yapılmaya başlandı bile.” ifadelerini kullandı.

Demirtaş, “Normalde, ilgili İstinaf Mahkemesindeki 1700 esas numaralı benzer dosyalar bile aylardır incelenmeyi beklerken, bizim 2362 esas numaralı dosyamız incelenmek üzere raportör hakime gönderilmiş durumda. Bu olağanüstü hızlanmanın, AİHM kararından hemen bir gün önce başlaması asla tesadüf değildir. Açık bir siyasi müdahale söz konusudur.” dedi.

Demirtaş’ın avukatları aracılığı yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) dava dosyama dair verdiği, ciddi ihlal ve serbest bırakılma kararına karşı Hükümet cephesinin yapmayı planladığı “hamle” ve “işi bitirme” operasyonunun ne olduğu artık anlaşılıyor.

Geçen ay İstanbul Ağır Ceza Mahkemesince ben ve Sayın Sırrı Süreyya Önder hakkında verilen, hukukla alakası olmayan 4 yıl 8 aylık hapis cezasının İstinaf Mahkemesince bir an önce ele alınıp onanması için siyasi baskılar yapılmaya başlandı bile.

Normalde, ilgili İstinaf Mahkemesindeki 1700 esas numaralı benzer dosyalar bile aylardır incelenmeyi beklerken, bizim 2362 esas numaralı dosyamız incelenmek üzere raportör hakime gönderilmiş durumda. Bu olağanüstü hızlanmanın, AİHM kararından hemen bir gün önce başlaması asla tesadüf değildir. Açık bir siyasi müdahale söz konusudur. Amaç, AİHM kararını uygulamadan önce, uyduruk bir başka siyasi kararla beni hükümlü duruma düşürüp içeride tutmaya devam etmektir.

Bunu yapamazlar mı? Yaparlar elbette. Ama ne bizim irademizi kırabilirler ne de bizi mücadelemizden alıkoyabilirler. Bu ve benzeri siyasi operasyonun parçası haline gelen ve gelecek olan bütün yargı mensupları, açık ve ciddi bir suçun parçası olurlar. Bir gün mutlaka da, adil bir yargı karşısında hesap verirler. Bu suç, TCK 77/d kapsamında insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında olacağından, zaman aşımı olmadığını da hatırlatmak isterim. Hiç kimse, siyasilere güvenerek bu tür bir suçun parçası olmamalıdır.”