MÜSİAD üyesi yazardan patronlara 'adabıyla batma' önerileri

AKP yayını Star'ın patron yazarı Ömer Ekinci, konkordato ilan eden patronlara "adabıyla batma" önerilerinde bulundu.

MÜSİAD üyesi yazardan patronlara 'adabıyla batma' önerileri

Ekonomik krize sürüklenen Türkiye’de darboğaza girerek konkordato ilan eden şirketlerin sayısı binlerle ifade edilmeye başlanırken, AKP medyasından batan patronlara “öneriler” geldi.

AKP’nin yayın organlarından Star‘ın kendisi de bir patron olan MÜSİAD üyesi yazarı Ömer Ekinci, “Batma adabı” başlıklı yazısında “Bugünlerde yeniden bir ekonomik sorunla karşı karşıyayız” diyerek ekonomik krizi kabul ederken konkordato ilan patronları ise özetle “işini doğru yapmamış” olmakla eleştirdi. Ekinci, “krizden en ciddi etkilenen işletmeler” diyerek tanımladığı sözkonusu patronlara kendince şu “teşhis”leri koydu:

Hep en iyi koşullara göre plan yapmış, fırtına çıkabileceğini hiç hesap etmemiş.

– Ana işinden kazandığı parayı rahat duramayıp bilmediği sektörlere yatırmış. (Ki bu bilinmeden girilen sektörlerin başında da inşaat gelir)

– Federasyonlarda, kulüplerde, derneklerde boy göstermeyi sevmiş, işinin başında durmamış.

Sözkonusu şirketlerin patronlarının konkordato ilan ederek “Kusura bakma, ödeyemiyorum” dediğini belirten AKP’li yazar, yazısının devamında da “Zorluğa düşen iş insanına, hatta batan iş insanına birkaç öneri hazırladım” diyerek şu maddeleri sıraladı:

1- Ne olursa olsun iletişimden kaçmayın, asla bağlantıyı koparmayın. Ne diyeceklerse desinler, bırakın rahatlasınlar. Onlar söyleyecek, siz dinleyeceksiniz, yapacak bir şey yok.

2- Önce bir “Master plan” yapın. Bu krizi nasıl aşacağınıza dair bir planınız olsun. Yani alacaklıları “2-3 hafta ötelemek”, halk diliyle “Sallamak” daha iyi bir sonuç vermez, sorunu daha da büyütür.

3- Yükü kendi üstünüze çekin, kimseyi yükün altında bırakma hakkınız yok, çalışanınız, tedarikçiniz ve size güvenen, borç veren arkadaşlarınız ya da sektördaşlarınız, ne yapıp yapıp onları ödeyin. En azından bir ödeme planı başlatın.

4- Asla yalan söylemeyin. Sebeplerde saptırma yapmayın. Gerçek sebepleri söyleyin, çünkü karşı taraf en ufak bir yalanınızı yakalarsa bütün anlattıklarınız yalan gibi gelecektir.

5- Her şey gibi bu krizin de geçici olduğunu unutmayın. Bu kriz de öncekiler gibi geçecek, kimilerine gelip geçecek, kimilerini de delip geçecek, ama bir şekilde bu fırtına dinecek. Dindikten sonra tekrar yüzüne bakacağınız insanları şimdi üç kuruşluk meselelerle üzmeyin. Hele de yaşınız gençse sakın unutmayın, daha uzunca bir süre buralarda, karşılarında olmanız gerekebilir.

Kısacası her şeyi olduğu gibi zorluk çekmenin ve batmanın da bir adabı vardır. O adaba halel getirmeden, kimseyi müşkül durumda bırakmadan adımlarınızı atın.

İnsan her şeyi kendine yakışır şekilde yapmalı.

Batmayı bile…