Maliye Bakanı'ndan özelleştirme savunması: Fabrikaları sırtına yükleyip bir yere mi götürecekler?

Maliye Bakanı Naci Ağbal, 14 şeker fabrikasının özelleştirilmesi kararına ilişkin soruları yanıtladı.

Maliye Bakanı'ndan özelleştirme savunması: Fabrikaları sırtına yükleyip bir yere mi götürecekler?

Maliye Bakanı Naci Ağbal, şeker fabrikalarının özelleştirme kararına yönelik eleştiri ve tepkileri yanıtlarken, “Serbest piyasaya ekonomisine inanan hükümetiz” diyerek AKP’nin misyonunu hatırlattı.

“Bunlar bu fabrikaları alacaklar sırtlarına yükleyip bir yerlere mi götürecekler?” diyen Ağbal, şekerin kritik ve stratejik bir ürün olduğunu bildiklerini söylerken, “Ama bu ürünün stratejik olması, bunun serbest piyasa ekonomisi içerisinde yapılamayacağı anlamına gelmiyor.” sözleriyle AKP’nin “yerli ve milli”lik edebiyatının emekçileri kandırmaya yönelik olduğunu ortaya koymuş oldu.

“ÖZEL BİR PROGRAM GELİŞTİRDİK”

“40 bin kere düşündük. Bu düşünme neticesinde şeker fabrikalarına özel bir özelleştirme programı geliştirdik.” diyen Ağbal “Şekerin stratejik ürün olduğu muhakkak. Biz bunları bilmeyen insanlar değiliz, bunların hepsini çok iyi biliyoruz. Bugün Türkiye’de şeker üretimi hem kamunun, hem de özel sektörün içinde bulunduğu bir sektör. Şu anda piyasada yüzde 58 kamunun, yüzde 42 de özel sektörün. Burada, serbest piyasa ekonomisine inanan, devletin ekonomideki yerinin düzenleme, denetleme, gözetim ve piyasaların regüle edilmesi anlayışı içerisinde olan bir hükümetiz. Şeker fabrikalarıyla ilgili çalışmaya başladığımız ilk andan itibaren bu konunun tarafı olan herkes ile görüştük” ifadelerini kullandı.

http://gazetemanifesto.com/2018/02/22/yerlilik-buraya-kadarmis-akpden-patronlara-seker-gibi-ozellestirme/

ÜRETİM GARANTİSİ VERDİK

Bakan Ağbal, şeker fabrikalarında bizzat incelemelerde bulunduğunu belirterek, “Hepimizin, milletin fabrikaları onlar. Alacaklar da bu milletin vatandaşları, yatırımcıları. Şeker fabrikaları üretime devam edecek. Şeker pancarının da, fabrikaların üretiminin de devam edeceği şekilde asgari 5 yıl boyunca üretimi garanti edecek hükümler koyduk. Her hangi bir şekilde üretimi düşürürse, o üretiminden meydana gelecek düşüş otomatikman Türkiye şeker fabrikalarına kota olarak geri dönüyor. Hiçbir yatırımcı bu kadar bir sermayeyi bağladıktan sonra, piyasada bu kadar arz ve talebin olduğu bir yerde üretim yapmamayı zaten tercih etmez.  Dolayısıyla üretimin devamını sağlayacak teminatlar getirdik” diye konuştu.

“BEN BUNA ‘SOSYAL ÖZELLEŞTİRME’ DİYORUM”

Bakan Ağbal, “Burada şeker pancarı üreticilerimizi koruyan, onların kazanımlarını koruyan, çalışanlarımızın kazanımlarını koruyan, üretimin sürekliliğini sağlayan ve fabrikalarımızın bundan sonraki süreçte de üretimlerini devam ettirmelerini sağlayacak bir özelleştirme modeli geliştirdik. Ben buna ‘sosyal özelleştirme’ diyorum. Bunu bazı arkadaşlar da yazdı. Biz bütün tarafları dinledik, konuştuk, anladık.” dedi.

http://gazetemanifesto.com/2018/03/01/iste-cargillin-seker-yalani/

 

“NİYE GÖTÜRSÜN Kİ?”

Ağbal, bir gazetecinin, “Siz evhamlardan bahsettiniz ama ‘5 yıl süreyle üretim şartı getirdik’ dediniz” şeklindeki cümlesi üzerine, “5 yıl sonrası da bizim. Merak etmeyin o fabrikalar ayakta kalacak. Türkiye’de nüfus artıyor. Bizim yapmamız gereken şeker pancarı üretiminin daha da büyümesi için gayret edeceğiz. Şeker pancarı üretimine devlet olarak her aşamada destek olmaya devam edeceğiz. Şeker pancarı regüle edilmiş bir pazar. Türkiye’de şeker pancarı üretimiyle tüketimi aşağı yukarı birbirini dengeleyecek şekilde konumlandırılmış. Bu fabrikaları alan yatırımcılar ister kooperatifler alsın, ister yerel yatırımcılar alsın hepsi için hazırda bir pazar var. Yani şöyle bir düşünce mi var yani; ‘bunlar bu fabrikaları alacaklar sırtlarına yükleyip bir yerlere götürecekler’ şeklinde. Niye götürsün ki… Bu fabrikaların hepsinde ilave yatırımlar yapılacak ilave istihdam sağlanacak” diye konuştu.

“ALANLAR DA BİZDEN”

Ağbal, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine ilişkin nişasta bazlı şeker pazarı için (NBŞ) yapıldığı yorumlarının hatırlatılması üzerine ise, “Türkiye’de gündeme getirilen konularla ilgili yetkili kurullar, ilgili bakanlıklar bu konuları takip etmektedir. Bu konulardaki hassasiyet hepimizin hassasiyetidir. Orada bir sıkıntı yok. O konu ile bu konuyu yan yana getirme gayretleri doğru değil. Her ürünün kendisine göre bir ihtiyacı olduğu bir yer var. Ama söylüyorum; şeker pancarı üretiminin Türkiye’de ihtiyaçlar çerçevesinde daha da gelişmesi, daha da büyümesi, şeker pancarı üreticimizin bu üretimini daha da artırması için hükümet olarak her aşamada, her süreçte, her dönemde gerekli desteği vermeye devam edeceğiz. Bu fabrikalar bizim fabrikalarımız, alan yatırımcılar bizim insanlarımız, bizim yatırımcılarımız. Göreceksiniz o fabrikaların üretimini artıracaklar, teknolojisini yenileyecekler. Bulundukları illerde sosyal sorumluluk projeleri yapacaklar. Toplumun birer parçası olmaya devam edecekler. Bunu lütfen görelim. Birtakım evhamlar üzerinden milletin kafasını karıştırmaya kimse kalkmasın zaten millet inanmıyor” şeklinde konuştu.

http://gazetemanifesto.com/2017/08/09/akp-ve-erdoganin-emperyalizm-usakligi-seruveni-5-ozellestirmeler-tupras-telekom-tekel-petrol-ofisi/