“Kürtler bizim için öldü”

Bu yazının başlığını biz değil, emperyalist haydut devletin başkanı Trump attı: “Bizim için öldüler”

Ortadoğu’daki siyasal gelişmeleri anlamak ve analiz etmek çoğu zaman zor gibi. Onlarca etnik ya da mezhepsel odağın bulunduğu ve kimin kiminle yan yana durduğunun sürekli değiştiği bir fotoğraf bu. Ancak bundan daha önemlisi, “dış güçlerin” sürekli müdahalesi ile kaos ve yıkımın kol gezdiği bir coğrafya Ortadoğu.

Ortadoğu’da kan durmuyor.

Ortadoğu’da gözyaşları dinmiyor.

Ortadoğu’da katliamlar son bulmuyor.

Ortadoğu’da savaşlar hız kesmiyor.

Ortadoğu’da yıkımlar bitmiyor.

Emperyalizmin, Birinci Paylaşım Savaşı’ndan sonra Ortadoğu’yu işgaliyle başlayan süreç, özellikle Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra yeni bir evreye geçti.

Emperyalizm, Sovyetler yıkılır yıkılmaz, iki kutuplu dünya biter bitmez saldırmaya başladı. Afganistan, Yugoslavya, Irak ve bugün Suriye…

Kimisini doğrudan işgal etti, kimisini cihatçı çeteler aracılığıyla yıkmaya çalıştı.

Kendi çıkarı başa yazılmalı. Ekonomik, siyasi, askeri. Neresinden tutarsanız.

Bir de İsrail’in güvenliği… Siyonizmin neredeyse ırkçı bir hal aldığı ve Filistin’in işgaline dayanan bir dayatmanın savunulması.

Filistin davası bugün neredeyse unutuldu.

İsrail’in güvenliği için Suriye parçalanmalı ya da güçsüz düşürülmeliydi. İlki planlanıyor, ikincisi ise başarıldı. Her ne kadar cihatçı çeteler eliyle şeriatçı ve Amerikancı bir rejim kurulamasa da, 7 yıllık savaş yapacağını yapmıştı Suriye’ye.

Emperyalizm planladı. Tezgahı kurdu. Suudi krallığı, BAE, Katar gibi körfez ülkeleri ABD’nin yanında, bu tezgahın parçası olarak işlev gördüler. İstihbaratlarıyla, para ve silah akıtarak.

AKP de bu planın, Büyük Ortadoğu Projesi’nin ortağı ve parçası oldu. Mısır, Suriye ve Türkiye’de Müslüman Kardeşler rejimleri kuracaklardı.

Olmadı. Erdoğan’ın hayalleri ortada kaldı. Gerçekler Şam, hayaller Vaşington idi.

Müslümanlık adına kardeş olarak görülenlerin emperyalizmin aparatı olmak dışında bir anlamı yoktu.

Dün de böyle idi. El Kaide’yi kim yarattı? IŞİD’i kim yönlendiriyor, silah veriyor, para veriyor? Çin’den cihatçı militanların Suriye’de silahlı güç haline gelmesi kontrol dışı mı? Beyaz Miğferler diye sunulan “sivil toplum kuruluşunun” arkasındaki istihbarat ağı belli değil mi? Kimyasal silah kullanılacak yalanıyla düzmece filmler çeken bir “sivil toplum” örgütünü ve sabah akşam eğer kimyasal silah kullanılırsa müdahale ederiz diyen emperyalist ABD, Fransa ve İngiltere’yi nereye koyacağız?

Senaryo belli, patronlar belli, oyuncular belli.

Bugün Ortadoğu’da emperyalizmi, emperyalist saldırganlığı, hedeflerini, niyetlerini ve yaptıklarını ortaya koymadan hiçbir şeyi anlayamazsanız.

Ortadoğu’da kimin haklı kimin haksız olduğunu tartışacaksak, bu tartışmanın tam merkezine emperyalizm oturtulmalıdır.

Ülkemiz de bu durumdan muzdarip değil mi? NATO üyeliğiyle, İncirlik üssüyle, bütün ekonomisini emperyalizme teslim etmiş, işbirlikçi sermaye düzeni eliyle bağımlı bir ülke olduğumuzu bilmeyen var mı? Daha dün, ülkemize yaptırım uygulanmış, iki bakan hakkında yaptırım kararı alan ABD değil miydi?

Meselenin rahip meselesi olmadığını herkes çok iyi biliyor. 15 Temmuz darbe girişiminin faili FETÖ. Arkasında kimin olduğunu söylemeye gerek var mı?

FETÖ’nün, IŞİD’in, El Kaide’nin, bilumum cihatçının, Müslüman Kardeşler’in iki ortak özelliği var. Hepsi İslamcı. Ama bütün bunlardan daha önemlisi hepsi Amerikan emperyalizminin planlarının aparatı!

Madem durum bu…

Yandaş kalemler neyin davasını veriyor?

Bu yandaşların, yazıp çizdiklerine bakıldığında milli hamaset tavan yapıyor. Ancak sübjektif olarak ne derseniz deyin tarihin objektivizmi sizi Amerikan emperyalizminin yanına düşürüyor.

Patronlar belli. Yabancı sermaye ile ortaklık onların çıkarına.

AKP de belli, yandaşlar da. Emperyalizmin çıkarlarının işbirlikçiliği buz gibi ortada.

Peki ya Kürtler?

Amerikan emperyalizminin saldırısı altında inleyen Ortadoğu’da, Amerikan emperyalizminden özgürlük beklenir mi?

Türkiye, emperyalizme bağımlılığın bedelini bugün yoksullaşmayla, emperyalizm tarafından sömürülmeyle, bombalı katliamlarla öderken…

Kürtlerin kurtuluşu nerede aranmalı?

Bu yazının başlığını biz değil, emperyalist haydut devletin başkanı Trump attı: “Bizim için öldüler”

Bu söz, ABD emperyalizminin ne demek istediğini açık olarak gösteriyor: Ortadoğu’ya yerleşmek için!

Amerikanın çıkarları için Kürtlerin ölmesine sessiz kalınabilir mi?

IŞİD’i devreye sokup, sonra IŞİD’den kurtarma ayağına Kürtlerin ABD için ölmesine hayır.

Kürt kardeşler, Kürt emekçileri, ABD için ölmek size yakışmıyor! Demirci Kawa zalimlere karşıydı, zalimlerle yan yana durulur mu?

Kürt, Arap, İran, Türk emekçileri emperyalizme karşı birleşin! Çünkü bu topraklar bizim, hepimizin!