Komünistler, ABD'nin Suriye'yi bölme planlarına karşı sokağa çıktı

Türkiye Komünist Hareketi, İstinye'deki ABD Konsolosluğu önünde bir eylem gerçekleştirdi.

Komünistler, ABD'nin Suriye'yi bölme planlarına karşı sokağa çıktı

Bilindiği üzere Türkiye Komünist Hareketi (TKH) geçtiğimiz günlerde ABD’nin Suriye planlarına ilişkin bir açıklama yayımlamış ve  ABD emperyalizminin Ortadoğu’daki varlığı ile Suriye’ye yönelik yeni saldırı hazırlığı ve ülkeyi bölüp parçalama siyasetine karşı sokağa çıkma çağrısında bulunmuştu.

Bu çağrı doğrultusunda İstinye’deki ABD Konsolosluğu önündeki eylemde ABD’nin saldırgan politikalarını protesto eden TKH üye ve dostları, eylemin ardından bir basın açıklaması düzenledi. TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek’in okuduğu açıklamada şu ifadeler yer aldı;

“Ülkemiz ve Ortadoğu yüz yıldır emperyalist oyunların hedefinde olmayı sürdürüyor. Yüz yıl önce gizli
Sykes-Picot Antlaşması ile İngiltere ve Fransa Ortadoğu’yu masa başında kendi etki alanlarına bölüp
halkları birbirine düşman etmişti.

Bugün ise Sovyetler Birliği’nin çözülmesinin ardından 1990’da Irak’ın Kuveyt’i işgaline yol verip bu
bahaneyle tüm gücüyle bölgeye yerleşen ABD önce cihatçı terör örgütlerini bahane ederek Irak’ı işgal
ederken ardından bu örgütleri kullanarak “Arap Baharı” adı altında bir kez daha Ortadoğu halklarının
üzerine çullandı.

Cihatçı çeteleri kullanarak Suriye’de kendisine bağımlı ılımlı İslamcı bir yönetim hedefleyen ABD
emperyalizmi, onurlu Suriye halkının direnişi karşısında istediklerini elde edemezken yeni bir planı
devreye sokmaya çalışıyor.

Cihatçı çeteler eliyle Suriye’nin yıkımına ve yüz binlerce insanın ölümüne sebep olan ABD
emperyalizmi, bugün Suriye’nin parçalanması için adımlarını hızlandırıyor. ABD’nin cihatçı çeteleri
kullanarak yalan haberlerle Suriye’ye askeri bir müdahale için zemin oluşturma gayreti içinde olduğu
görülüyor.

Önümüzdeki günlerde emperyalizmin Suriye’ye saldırması ihtimalinin altında yatan neden Suriye’nin
fiili olarak bölünmesi ve parçalanması hedefidir. Görüldüğü üzere, Suriye’nin kuzeyi ve doğusunun
emperyalizm tarafından koparılarak parçalanması süreci hayata geçirilmeye çalışılıyor.

Emperyalizmin Suriye’ye yerleşmesinin “teması” IŞİD karşıtlığı olurken, Kürt siyaseti ABD
emperyalizmin askeri aracı haline gelmekte sakınca görmüyor. Emperyalizmin Suriye’ye
yerleşmesinde PYD ile yapılan işbirliğinin oynadığı rol görülmelidir.

Buradan ABD emperyalizminin sadık ve stratejik müttefiki Türkiye sermaye sınıfı ve onun iktidarına
da bazı şeyleri hatırlatmak gerekiyor. Her gün emekçi halkımızı ülkenin işgal edileceği, bölünmek
istendiği, emperyalizme karşı mücadele edildiği üzerine büyük bir hamasetle kardeş ve komşu emekçi
halklara karşı düşmanlaştırmaya çalışanlar ABD’nin Suriye’ye dönük tehditlerinin ve işgal planlarının
parçası haline gelmiştir.

Bu anlamda, Afrin Operasyonu’nun tek başına “terör tehdidi ya da ABD’nin Kürt koridorunu önleme”
amacıyla değil, ABD emperyalizminin yörüngesinde Suriye’nin bölünmesi planlarına paralel olarak
yapılabildiği görülmelidir. AKP ve ABD arasında yapılan mutabakat sonucu Menbiç ve Fırat’ın doğusu
için bir anlaşma sağlanması, Suriye’nin bölünmesine AKP iktidarının nasıl katkı sağladığını ve aynı
zamanda Fırat’ın doğusunda yeni bir “Barzani modeline” AKP’nin evet dediğini bir kez daha ortaya
koyuyor.

Daha önce Yugoslavya’nın parçalanmasında olduğu gibi Ortadoğu’da devletçikler kurularak yeni
yapay sınırlar çizilmesine karşı durulmalıdır. Suriye’nin bölünmesine ve emperyalizmin sayısız üsle
bölgeye yerleşmesine karşı bölgedeki tüm emekçi halklar ortak bir anti-emperyalist mücadeleyi
yürütmelidir.

Emperyalizmin planları, emperyalizmle yapılan işbirliği ile bozulamaz!
Suriye’nin bölünmesine dur denmelidir.

ABD emperyalizminin bunun için Suriye’yi vurma girişimlerine karşı ses verilmelidir.
Suriye’deki Amerikan üsleri kapanmalı, Amerikan askerlerinin çekilmesi sağlanmalıdır.
Türkiye’nin emperyalizm ile ekonomik, siyasi ve askeri işbirliğine son verilmeli, NATO’dan çıkılmalı,
başta İncirlik olmak üzere ülkemizdeki Amerikan üsleri kapatılmalıdır.

Ülkemiz, başta sermaye sınıfı ve AKP iktidarı olmak üzere tüm düzen güçleri tarafından içine
sokulduğu emperyalizm işbirlikçiliği ve gericilikten kurtarılmalıdır.

Tüm emekçilerin bu gerçeği görmesi gerekmektedir. Ülkemiz ve bölgedeki emekçilerin kurtuluş
yolunun anti-emperyalist mücadeleden geçtiği, barış ve özgürlüğe ancak bu yolla ulaşılabileceği
unutulmamalıdır.

Kahrolsun ABD emperyalizmi ve işbirlikçileri!

Yaşasın emekçilerin anti-emperyalist mücadelesi!”