Kılıçdaroğlu: Suriye'nin birliği için yönetim ile ilişkiye geçilmeli

CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi’nin açılışında konuştu.

Kılıçdaroğlu: Suriye'nin birliği için yönetim ile ilişkiye geçilmeli

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye’de yaşanan son gelişmelere ilişkin, “Suriye’nin birliği ve bütünlüğü çok önemli. Suriye’nin bütünlüğünü korumak için Türkiye’nin Suriye politikasında değişiklik yapması gerekir. Suriye yönetimi ile ilişkiye geçmesi gerekmektedir” dedi.

CHP Parti Meclis toplantı arası basına açıklama yapan Kılıçdaroğlu, ilk olarak Suriye meselesine değindi.

“Türkiye’nin Suriye politikasının bedeliyle karşı karşıya olduğu”nu ifade eden Kılıçdaroğlu, Suriye’nin birliği ve bütünlüğünün öneminin altını çizip “Suriye’nin bütünlüğünü korumak için Türkiye’nin Suriye politikasında değişiklik yapması gerekir. Suriye yönetimi ile ilişkiye geçmesi gerekmektedir. Aksi halde faturası çok daha ağır olarak karşımıza çıkar” dedi.

Ekonominin iyiye gitmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Çok ciddi bir ekonomik krizin içindeyiz. Devleti yönetenler eleştiriye açık olmalıdır, şeffaf olmalıdır ve denetlenebilir olması lazım. Şuandaki yönetimde bu üçü de yok. Artık sadece borç değil, faizi de ödemek durumundayız. Faiz içinde borçlanan bir Türkiye gerçeği ile karşı karşıyayız. Türkiye tefecilere yakayı kaptırdı” diye konuştu.

“Çok ciddi bir ekonomik krizin içindeyiz.”  diyen Kılıçdaroğlu, “Devleti yönetenlerin 3 temel noktada duyarlı olmaları gerekir. Eleştiriye açık olmaları gerekir. Sanayiciden esnaftan gelen eleştirilere kulak vermek zorundasınız. Onları korkutursanız demokrasi yoktur. İkincisi şeffaf olması lazım. Şeffaf değilse israf ve yolsuzluk vardır. Denetlenebilir olması lazım. Her aşamanın hesabını vermek, Sayıştay, TBMM, yargı tarafından denetlenebilmesi lazım. Tek adam rejimi varsa hesabın sorulmaması demektir.” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarından satır başlıkları şöyle:

DEVLETİ YÖNETENLER 3 TEMEL NOKTADA DUYARLI OLMALI’

“Çok ciddi bir ekonomik krizin içindeyiz. Daha başlangıcındayız sonunda değiliz. Devleti yönetenlerin 3 temel noktada duyarlı olmaları gerekir. Eleştiriye açık olmaları gerekir. Sanayiciden, esnaftan gelen eleştirilere kulak vermek zorundasınız. Onları korkutursanız demokrasi yoktur. İkincisi şeffaf olmak lazım. Şeffaf değilseniz israf ve yolsuzluk vardır. Denetlenebilir olması lazım. Her aşamanın hesabını vermek, Sayıştay, TBMM, yargı tarafından denetlenebilmesi lazım. Tek adam rejimi varsa hesabın sorulmaması demektir. Şu an üçü de yok. Hatta önerilere bile tahammülü yok. Sorduğumuz soruların muhatabı dış güçler mi?”

“İSTİFA ETMEK GİBİ ONURLU BİR GÖREV VARDIR”

Hemen bir kararname çıkar, Türkiye Varlık Fonu Anonim Şirketinin nasıl başkanı olduysan, Merkez Bankası Başkanı da ol. Niye şikayet ediyorsun? Senin şikayet etme hakkın yok. Şikayeti biz edeceğiz, vatandaş, esnaf edecek. Esnafın karşısına çıkmış şikayet ediyor. Ayrıl oradan, istifa et. İstifa etmek gibi onurlu bir görev vardır. İstifa et kardeşim. Merkez Bankasını niye suçluyorsun? Merkez Bankası Başkanı’nın ve yöneticilerinin atanma kararnamelerinin altında Trump’ın mı, Merkel’in mi, Japon Başbakanın mı imzası var? Kapı gibi senin imzan var. Al görevden.

‘SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ’Nİ BİLE KAÇIRDILAR, BUNUN ADI İHANETTİR’

Tek adam yönetimlerinin özelliklerinden birisi asla hiçbir sorumluluğu kabul etmezler. Herşeyi onlar bilir ama bir hata varsa o da dış güçlerindir. Mercimekten nohuta, samana kadar ithal ediyorsun dış güçler mi sana ithal et dedi.

Bunlar Süleyman Şah Türbesi’ni bile kaçırdılar. Bunun adı ihanettir biliyorum, bunun için de dava açacak.

Çıkıp vatandaşa doları bozdurun dediler. Milleti tehdit ettiler. Bunun söyleyen adam yakınlarının Man Adası’ndan getirdiği 15 milyon doların hesabını vermedi.

Dolarları bozduruyoruz, iPhone’ları kırıyoruz, bir bakıyoruz dolar artmış Türkiye bunların döneminde tefecilere yakayı kaptırdı. Dışarıya 156 milyar dolar, içeriye 699 milyar lira o tarihteki kuru baz aldığımızda 408 milyar dolar faiz ödendi.

‘TÜRKİYE CUMHURBAŞKANI HEDİYE UÇAKLA GEZEMEZ’

AVM kiraları lirayla olacak dediler ama köprü geçişleri liraya dönecek demediler. Asıl para onlarda.

Faiz geldi Erdoğan’ı teslim aldı, çünkü tefeciler daha güçlü. 18 Ocak’ta Merkez Bankası’nın repo faizi yüzde 8’di dün yüzde 24’ü aştı. Erdoğan Merkez Bankası’ndan şikayetçi, senin şikayet etme gibi bir hakkın yok. Hemen bir kararname çıkar, Varlık Fonu’na yaptığın gibi kendini oraya başkan olarak ata. Kendisine önerim var, Bilal’i de alsın, iyi ok atıyor belki enflasyonu tutturur.

Dün itirafta bulundu israf ekonomisinden vazgeçiyoruz diye. Bunu derken kendisine olağanüstü güzel bir uçak almış. Katar şeyhinden hediye dediler. Ben soruyorum Sayın Erdoğan, bu uçak kimin uçağı? Satın aldıysan büyük ayıp, kaç tane uçak alacaksın ya, satın almadıysan ikinci el uçağı biri sana hediye ettiyse daha büyük ayıp. Türkiye’nin onuruyla kimsenin oynama hakkı yoktur. Türkiye Cumhurbaşkanı hediye uçakla gezemez. Senden 81 milyon adına cevap istiyorum

“ATEŞKESİ KİMİNLE YAPACAKSINIZ?”

Kılıçdaroğlu, Suriye’nin birlik ve bütünlüğünü korumak için Türkiye’nin Suriye politikasında değişiklik yapması ve belli ilkeler çerçevesinde Suriye yönetimiyle ilişkiye geçmesi gerektiğini dile getirdi. Kim Suriye’nin birliğini bütünlüğünü istiyorsa Türkiye’nin o safta yer alması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, aksi halde bunun faturasının ileride çok daha ağır olarak karşılarına çıkacağını söyledi.

Kılıçdaroğlu, Tahran’da yapılan toplantıda ateşkes istenildiğini anımsatarak, “Ateşkesi kiminle yapacaksınız? Heyet Tahrir el-Şam bir terör örgütü. Bizde de Resmi Gazete’de terör örgütü olduğuna dair yayımlandı. Peki ateşkesi terör örgütüyle mi yapacaksınız? Ne zamandan beri Türkiye Cumhuriyeti devleti terör örgütlerini muhatap alacak ve anlaşma imzalayacaktır? Böyle bir noktaya Türkiye ne zamandan beri geldi? Hepimizin dikkatli olması lazım.” ifadesini kullandı.