Kent ve ekoloji örgütleri: 1 Mayıs Maltepe alanında yapılamaz

Kent ve ekoloji örgütleri, 1 Mayıs kutlamalarının, Maltepe dolgu alanında yapılmasına karşı bir açıklama yayınladı.

Kent ve ekoloji örgütleri: 1 Mayıs Maltepe alanında yapılamaz

Kent ve ekoloji örgütleri, 1 Mayıs kutlamalarının, Maltepe dolgu alanında yapılmasına karşı bir açıklama yayınladı.

Açıklamada, Maltepe dolgu alanının kent ve doğa suçu olduğu, emek sömürüsüyle inşa edildiği vurgulandı.

“İstanbul Bizim, 1 Mayıs Hepimizin” başlığıyla yayınlanan açıklamada şöyle dendi: “1 Mayıs’ı Maltepe dolgu alanında kutlama kararı, iktidarın ve destekçisi sermaye gruplarının yıllardır sürdürdüğü ekolojik, kentsel ve ekonomik yıkım politikalarının meşrulaşmasına yol açacaktır.”

Açıklamanın tam metni şöyle:

“Emeğin, kentin, doğanın, yaşamın, mücadelenin, birlik ve dayanışmanın günü 1 Mayıs, bu sene Maltepe Sahili Dolgu Alanı’nda kutlanacak. Kutlamalar için Maltepe dolgu alanı kararını alan emek ve meslek örgütleri, çeşitli siyasal parti ve gruplar, bu alanın muazzam bir kent suçu işlenerek, kente ve yaşama karşı büyük bir ihanet sonucunda hafriyatla doldurulduğunu bilerek bu tercihte bulundular.

Ancak her ne gerekçeye, hangi sosyal ya da siyasal açıklamalara dayandırılırsa dayandırılsın 1 Mayıs’ı Maltepe dolgu alanında kutlama kararı, iktidarın ve destekçisi sermaye gruplarının yıllardır sürdürdüğü ekolojik, kentsel ve ekonomik yıkım politikalarının meşrulaşmasına yol açacaktır. Ekoloji, kent ve meslek örgütlerinin ülkenin gördüğü en büyük yıkım ve talan furyasına karşı senelerdir sürdürdüğü kent hakkı, yaşam alanı ve ekolojik bütünlük mücadelesi bu kararla fiilen dışlanmış oldu.

1976 1 Mayıs’ında yıllardır mücadele ettikleri Taksim Meydanı’nda olanlar, 1977’de kanlı 1 Mayıs’ın şahitleri, on yıllar boyunca Taksim için verilen mücadelelerde yaralanan ve hayatını kaybeden arkadaşlarımız,  2010’da yasağın son bulduğu 1 Mayıs’ta buluşanlar, 2013’te işçilere tekrar yasaklanan Taksim Meydanı’nı 1 Haziran günü Gezi’yle birlikte geri alanlar tarihi bu kentin meydanına, bu kentin meydanında yazmıştır.

Biz kent ve doğa hareketleri olarak, Gezi’den ilham alarak yola çıkan, İstanbul’un ve Türkiye’nin dört bir yanında kent ve doğa için mücadele eden gençler ve kadınlar, yaşlılar ve çocuklar olarak meydanlarımızın yok edilmesine, tarihimizin göz ardı edilmesine, o tarihi ve mücadelemizi aşındıracak, unutturacak yollara sapılmasına karşı buradayız, vardık, varız, var olmaya devam edeceğiz!

Alın terinin hakkını soran işçinin kürsüsünün Maltepe dolgusunda kurulmasını kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz.  Birlikte, yan yana, elele, omuz omuza, çoğalarak ve çoşkuyla “1 Mayıs Meydanı”nda buluşacağımız günlerin geleceğini biliyoruz. Sarayların ve saltanatların çökeceği, İstanbul’a milyonlarca elle dokunacağımız günlere inanıyoruz.

Buradan bir kez daha söylüyoruz. Tüm kentlerin olduğu gibi İstanbul’un da tüm meydanları o kentte yaşayanlara aittir. Meydanlarımız kimliğimizin, sosyal ve siyasal hafızamızın, direniş ve dayanışma umudumuzun simgeleridir. Meydanlar, sokaklar, denizler, ormanlar, mahalleler, dereler, parklar, iskeleler bizimdir!

Haydarpaşa Gar’dır, Validebağ Koru’dur, Gezi Park’tır, Kabataş İskele’dir, Yassıada Ada’dır, İstanbul’un Kuzeyi Orman’dır, Albatros Sahil’dir, Karaköy Rıhtım’dır, 1 Mayıs Taksim’dir, Taksim 1 Mayıs’tır!

Yaşasın 1 Mayıs!”