İlk çeyrek bütçe açığı geçtiğimiz yıla kıyasla yüzde 37 artış gösterdi

İlk çeyrek bütçe açığı geçtiğimiz yıla kıyasla yüzde 37 artış gösterdi. Sanayi üretim endeksi ise Ocak ayına göre yüzde 0,2 düştü.

İlk çeyrek bütçe açığı geçtiğimiz yıla kıyasla yüzde 37 artış gösterdi

Bugün açıklanan devletin bütçe açığı verilerinde, ilk çeyrekte geçtiğimiz yıla kıyasla yüzde 37 artış kaydetti. TÜİK’in açıkladığı 2018 Şubat ayı sanayi üretimi endeksi ise aylık bazda düşüşünü sürdürürken, yıllık bazda artış kaydetti.

İlk çeyrek bütçe açığı geçtiğimiz yılı katladı

Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre, 2018 Mart ayında bütçe açığı geçtiğimiz yıla kıyasla yüzde 3,6 artış gösterdi. Mart ayında 20 milyar TL’yi geçen bütçe açığı ile birlikte geçtiğimiz yılın ilk çeyreğine kıyasla yüzde 36,9 oranında artış yaşandı. Yıl sonu bütçe açığı hedefinin yüzde 31’i ilk çeyrekte aşılmış oldu.

Sanayi üretiminde aylık düşüş

TÜİK’in açıkladığı Şubat ayı sanayi üretimi endeksi, geçtiğimiz aya göre yüzde 0,2 düşüş gösterdi. 2017 yılı Şubat ayına göre ise yüzde 9,9 artış kaydedildi. Sanayi alt gruplarında aylık bazda en çok düşüş dayanıklı tüketim malı üretiminde olurken, yıllık bazda da dayanıklı tüketim malı üretiminde diğer grup ve sektörlerden farklı olarak yüzde 1,6 düşüş yaşandı. Aylık değişimde, sektörlere göre ise imalat sanayi yüzde 0,2, madencilik ve taşocakçılığı yüzde 0,3, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi yüzde 1,1 azaldı. Yüksek teknoloji ürünleri üretiminde de yüzde 1,2’lik düşüş yaşandı.

Moody’s “zayıf TL” uyarısı yaptı

Öte yandan uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye ekonomisine dair değerlendirmede bulundu. TL’nin döviz karşısındaki değer kaybına değinilen araştırma raporunda, yüksek enflasyon ile birlikte paranın değerindeki düşüşün sorunlu kredilerde artışa yol açabileceğinin altı çizildi. Ekonomideki görünümün kredi notu açısından olumsuz olduğuna değinilen raporda şu ifadeler yer aldı:

“TL’deki değer kaybı Türk bankacılık sektörü için olumsuz; TL’de uzun süreli zayıflık, yüksek enflasyon ile bir araya geldiğinde sorunlu kredileri artırabilir. TL’deki değer kaybının enflasyonu artırmasını, şirket karlılıklarını ve tüketici satın alma gücünü azaltmasını ve nihai olarak sorunlu kredileri artırmasını bekliyoruz. TL’de devam eden zayıflık Türkiye’nin dış kırılganlıkları ve düşük döviz rezervleri nedeniyle ekonomi açısından sorunlu, kredi notu açısından negatif. Geçen hafta yapılan resmi açıklamalar yetkililerin TL’deki değer kaybı ile mücadeleye etmeye hazır olduklarına işaret etti. Ancak bu açıklamaları takiben faiz artırımıyla tedbir almakta gecikilirse TL tekrar baskı altında kalabilir. Bu durum Türkiye’nin temel güçlü yönü olan dinamik ekonomisi ve güçlü mali göstergeleri ile yüksek dış kırılganlıkları arasındaki dengeyi test edecek.”