İkinci Cumhuriyetçiler krizde: "Erdoğan, Gül'ün adaylığa göz kırptığını düşünüyor"

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Abdullah Gül'e yönelik eleştirilerine dair kulis bilgilerini yazan Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, kilit noktanın 2019 seçimleri olduğunu ileri sürdü.

İkinci Cumhuriyetçiler krizde:

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Abdullah Gül’e yönelik eleştirilerine dair kulis bilgilerini yazan Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, kilit noktanın 2019 seçimleri olduğunu ileri sürdü.

Hürriyet’in AKP’ye yakın ismi Abdulkadir Selvi, KHK eleştirisinin ardından iplerin gerildiği Erdoğan-Gül tartışmasına ilişkin iddialarda bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül arasındaki görüş ayrılıklarının Gezi direnişiyle birlikte iyice açıldığını aktaran Selvi, “Erdoğan son çıkışıyla Gül ile AK Parti seçmeni arasına mesafe koydu” ifadesini kullandı.

“AK Parti’nin kurulduğu 14 Ağustos 2001 tarihinden bu yana Erdoğan ile Gül’ün ters düştüğü konular çok oldu ama ilk kez açıktan bir mücadeleye girdiler” diyen Selvi, şöyle devam etti:

“Gül parlamenter sistemi savunmuş”

“Görünürde bu sorun 696 sayılı KHK konusunda patlak verdi ama asıl kırılma 16 Nisan referandumunda yaşandı. Anayasa değişikliği sürecinde Erdoğan ile Gül, iki buçuk saat süren bir görüşme yapmış, Gül parlamenter sistemi savunmuş, Erdoğan ise bundan çok rahatsız olmuştu. Erdoğan, ’16 Nisan’da da bu kampanyaya katılanlar evet demedi’ derken bunu kastediyordu” ifadesini kullandı.

Selvi’nin “Erdoğan-Gül tartışması nereye gider” başlıklı yazısı bazı bölümler şöyle:

“Siyasi eyleme dönüştü”

“Peki bu kez neden kılıçları çektiler? Bu mücadelenin tek bir adı var. O da 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimi. Kulis bilgilerini paylaşacağım ama ondan önce sizi AK Parti’nin 29 Aralık Cuma günü yapılan bu yılın son MYK toplantısına götürmek istiyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan orada, KHK’daki düzenleme üzerine kopan fırtınaya değiniyor. Muhalefetin itirazlarından ziyade Abdullah Gül’ün kampanyaya destek vermesinden rahatsızlık duyduğunu ifade ediyor. İşin KHK tartışması olmaktan çıkıp bir siyasi eyleme dönüştüğünün altını çiziyor. Hatta, eğer böylesine bir kampanya başlatılmasa tartışmaya neden olan ‘devamı’ ibaresinin üzerinde yeniden düşünebileceklerini söylüyor. ‘Ama burada maksat farklı’ diyor. Erdoğan, Gül’ün Cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefetin ortak adaylığına göz kırptığını düşünüyor. Bu çıkışı, liderliğinin test edilmesi olarak görüyor. O nedenle açıktan mücadeleye girişme kararı alıyor. Abdullah Gül konusunun üzerindeki şimdiye kadar örttüğü ‘suskunluk şalı’nı çekip alıyor.

“Gül cephesinde bazı kararlar alındı”

16 Nisan referandumundan sonra Gül cephesinde de bazı kararlar alındı. Daha önceleri kendisine ‘daha çok konuşman lazım’ baskısı yapılıyordu. O dönemler sessiz kalan Gül’ün, 16 Nisan’dan sonra, ‘Benim daha çok konuşmam lazım’ dediği söyleniyor. O tarihten itibaren, ‘Daha çok görünen, daha çok konuşan’ bir Abdullah Gül portresi ortaya çıktı. Abdullah Gül farklı bir faza geçti. Üzerindeki ‘parti kur’ baskısını, ‘Ben geçmişte parti kurdum. Parti kurmanın ne demek olduğunu bilirim’ diye savuşturuyor, ‘Sokak ne diyor, sokağa bakmak lazım’ diye halkı işaret ediyordu. Son dönemlerde Gül için, ‘Yüz bin imza ile Erdoğan’a karşı hayır blokunun ortak adayı olarak çıkmak istiyor’ senaryosu konuşulmaya başlandı.”