Hükümet'in Demirtaş için 'yol haritası' belli oldu

Hükümet'in AİHM'in Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılmasına kararıyla ilgili izleyeceği yol haritasi ortaya çıktı. Buna göre kararın "kesin" olmadığı savunulurken, itiraz olmasa dahi 3 ay daha beklenebileceği belirtiliyor.

Hükümet'in Demirtaş için 'yol haritası' belli oldu

AİHM, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında bir süre önce tutukluluğunun sonlandırılması yönünde karar vermişti. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da karara ilişkin “Bizi bağlamaz. Gereken cevabı veririz” demişti.

Habertürk‘ten Muharrem Sarıkaya’nın köşesine aktardığına göre Hükümet konuyla ilgili nasıl bir yol haritası izleyeceğini belirledi. Sarıkaya’nın konuyla ilgili “etkin ve yetkin isme dayandırdığı bilgiye göre Hükümet’te “AİHM’nin kararını hemen uygulama yoluna gitme niyeti” yok.

Sarıkaya’nın yazısında ilgili bölümün devamı şöyle:

KARARI MAHKEME VERİR

Buna yönelik “genel analiz raporunda” AİHM’in kararlarının, “Ulusal yargı yerlerinin ara kararlarını ortadan kaldıran veya kesin kararlarını bozan kararlar” olmadığı anımsatılıyor.

Eğer AİHM ile yerel mahkeme kararı uyuşmazsa Bakanlar Komitesi’nin denetim yetkisine dahil olacağı belirtilip şu noktaya dikkat çekiliyor:

“Ancak bu (Bakanlar) Komite hukuki olmaktan ziyade siyasi ve diplomatik bir denetim yapar ve diplomatik yolları kullanır.”

Ardından kararın içeriğine dönük değerlendirmeye geçiliyor.

AİHM ELEŞTİRİSİ

AİHM’nin 7 konuda Türkiye’yi haklı bulduğu, 3 konuda ihlal tespiti yaptığına işaret ediliyor.

AİHM’nin 3 kararı eleştirilirken, “bağımsız bir gözlemciyi ikna edecek düzeyde suç işlendiği yönünde makul şüphede bulunduğu tespitini yapan AİHM’in diğer yandan tutukluluğun siyasi saiklere dayandığını ileri sürmesinin kendi içindeki çelişkidir” deniliyor.

Bu kapsamda şu eleştiriye yer veriliyor:

“İspanya’nın kendi bütünlüğünü koruma kaygısıyla aldığı son derece sert ve yer yer hukuk sınırlarını aşan önlemleri meşru gören AİHM’in konu Türkiye olunca tam tersi yaklaşım sergilemesi hiçbir surette kabul edilemez…”

ÜÇ AY ZAMANI VAR

AİHM kararının kesin olmadığına bir vurgu daha yaptıktan sonra, “bir itiraz olmasa dahi 20 Şubat 2019’a kadar süresinin bulunduğu” hatırlatılıyor.

Üç ay içinde itiraz olması halinde 5 hakimden oluşan Panel tarafından konunun ele alınıp inceleneceği bildiriliyor ve şöyle deniyor:

“Karar henüz kesin olmadığı için Sözleşmenin (AİHS) 46. maddesi anlamında hüküm ve sonuç doğuracak nitelikte bir karar değildir. Karar bu şekilde kesinleşmiş olsa dahi, Türkiye yargı yerlerinin kararlarını yeniden ele alması, değerlendirmesi ve AİHM’in gerekçelerini de dikkate alarak kararını vermesi ile AİHM kararına uymuş olur. Ancak ulusal yargı yerleri bu yeniden değerlendirme sonucunda esas açısından kendi kararlarını vermek konusunda mutlak bir bağımsızlığa sahiptir. Burada önemli olan, AİHM kararındaki gerekçelerin mahkemece karşılanmış olmasıdır. Öte yandan ulusal yargı mercilerinin verdiği kararlar da doğal olarak itiraz ve temyiz gibi iç hukuk yollarına tabidir.”

KENDİ KARARINI VERİR

Cumhurbaşkanı’nın “bağlayıcı değil” sözünün de bu kapsamda ele alınması gerektiğinin altı çiziliyor.

Son cümlelerde şöyle deniyor:

“Öncelikle karar kesin değildir. İkinci olarak AİHM’in ulusal mahkeme yerine geçerek karar verme veya verilen kararı bozma yetkisi yoktur. Üçüncü olarak AİHM kararındaki bulguları da dikkate alarak yeniden değerlendirme yapmak suretiyle karar verecek olan yine ilk derece mahkemesidir. Bu açıklamanın kararın Türkiye yargısı tarafından yeniden değerlendirilmesiyle ve sözleşmesel düzenlemeden kaynaklanan etkisiyle bir ilgisi yoktur. Türkiye’nin bağımsız ve tarafsız yargısı, yeniden değerlendirmeyi yapar ve hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kendi kararını verir…”

Özetle, Demirtaş’ın AİHM kararı nedeniyle, en azından üç ay sonra toplanacak Bakanlar Komitesi’ne kadar serbest kalmasını kimse beklemesin diyor…

Peki ya sonrası derseniz; bu zaman diliminde mahkemelerin göstereceği davranışları izlemek gerekiyor.”