Hıncal Uluç'tan Bakan Soylu'ya: Forsunuz yaşlı annelere mi yetiyor?

Cumartesi Anneleri'ne yapılan polis müdahalesine gelen büyük tepkiler nedeniyle AKP medyasından İçişleri Bakanı Soylu'ya eleştiriler sürüyor.

Hıncal Uluç'tan Bakan Soylu'ya: Forsunuz yaşlı annelere mi yetiyor?

Geçtiğimiz haftasonu Cumartesi Anneleri’ne yapılan ağır polis müdahalesi, AKP medyasında dahi eleştiri konusu olmaya devam ediyor. Önceki gün Türkiye Gazetesi’nde Fuat Uğur’un “FETÖ’cülere taş çıkartan müdahale” diyerek eleştirdiği olaya bugün de AKP’nin bir diğer yayın organı Sabah’ta Hıncal Uluç köşesinden tepki gösterdi.

Yazısında son dönemde süreklilik kazanan maganda kurşunuyla ölüm haberlerine dikkat çeken Uluç, “Sıkanlar milletvekilleri.. Sıkanlar polisler.. Sıkanlar jandarma astsubayları.. İmam başlatırsa tarakayı, cemaati kim, nasıl durdurur?. Oturma eylemine “Terör” diyen bakanım, bu görüntüleri izlemiyor, bu haberleri okumuyor mu acaba?” diye sordu.

“OTURMA EYLEMLERİ HEP VARDIR”

Yazısında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “Sayın Bakanım” diye hitap eden Uluç, Cumartesi Anneleri’nin eylemine ilişkin Beyaz Saray önünde yapılan eylemlerden örnek vererek, “Oturma eylemi, protestoların en masumudur. Yani fikir özgürlüğünü kullanmanın en sessiz, en eylemsizi.. Gidin Washington’a.. Beyaz Saray’ın karşısına.. Her gün, her saatte hemen hemen, Beyaz Saray’ın önündeki kaldırımda yürüyenler görürsünüz.. Ellerinde tabelalar..
Üzerlerinde neler neler yazılı.. Oturma eylemi yapanlar hep vardır. Ben bildim bileli vardır..” dedi.

Bayram tatili boyunca trafik kazalarında yaşanan ölümlere de değinen Uluç, “9 günlük Bayram Tatilinde, yollarımızdaki terörün bilançosu.. 192 kaza.. 147 ölü.. 702 yaralı. O 147, kaza yerinde ölü bulunanlar.. Hastanede hayatını kaybedenler yok.. İzlense, yazılsa, 200’e yaklaşır, belki de geçer.. Niye bunca kaza!. Kaza değil, cinayet çünkü..” ifadelerini kullandı.

“FORSUNUZ ANNELERE Mİ YETİYOR?”

Uluç yazısının son bölümünde de, “trafik cezalarının caydırıcı olmaktan uzak olmasına “Üç otuz paralık ceza kimin umurunda Sayın Bakanım.. Kırk yılda bir yakalanacaksın da, 108 lira kesecekler.. 100 lira Bebek’te vale bahşişi yahu..” ifadeleriyle tepki gösterirken Soylu’ya “Ey Milletvekilleri, trafik terörünü önlemenin yolu cezaları yürek yakan hale getirmekten geçer. Ceza yürek yakmalı ki, yüreklerimiz yakınlarımızın acıları ile yanmasın” dediniz mi?.
Son sorum Sayın Bakanım.. Forsunuz yaşlı annelere mi yetiyor sadece?” diye seslendi.

Uluç’un yazısı şöyle:

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun oturma eylemi yaptıkları için biber gazı sıkılarak derdest edilen yaşlı kadınları anlatırken “Anneliğin teröre kılıf yapılmasına göz mü yummalıydık” dediği gün, İzmir’de bir düğünde, “Halay” yüzünden çıkan kavgada silahlar çekildi. 16 yaralı var..
Peki o silahların düğün evinde işi ne?.
Silahsız düğün var mı ülkemizde..
“Maganda kurşunu” deyip geçiyor medyam.. O maganda kurşunları yüzünden ölenlerin haddi hesabı yok..
Çoğu da çocuk.. Peki hani mücadele?..
Yaz düğün mevsimi ya, açık havada..
Yahu kaleşler sıkılıyor.. Tarakalar gırla gidiyor. Ekranda izliyoruz dehşet içinde..
Ertesi gün gazetelerde okuyorum..
Sıkanlar milletvekilleri.. Sıkanlar polisler..
Sıkanlar jandarma astsubayları..
İmam başlatırsa tarakayı, cemaati kim, nasıl durdurur?.
Oturma eylemine “Terör” diyen bakanım, bu görüntüleri izlemiyor, bu haberleri okumuyor mu acaba?.
Tamam!. İşleri yoğun..
Ama bu bakanlığın bir basın bürosu yok mu, hazırlayıp önüne dosya halinde koyan!.
Ya o tonla danışman..
Bakan yardımcısı..
“Sayın Bakanım, bu Düğün Magandalarına etkili önlem alma zamanı geldi” diyecek adam yok mu, koca ve en önemli bakanlıkta..
Sayın Bakanım, Oturma eylemi, protestoların en masumudur. Yani fikir özgürlüğünü kullanmanın en sessiz, en eylemsizi..
Gidin Washington’a.. Beyaz Saray’ın karşısına..
Her gün, her saatte hemen hemen, Beyaz Saray’ın önündeki kaldırımda yürüyenler görürsünüz.. Ellerinde tabelalar..
Üzerlerinde neler neler yazılı.. Oturma eylemi yapanlar hep vardır. Ben bildim bileli vardır.. Trump değil söz konusu.
O eylemler, kimse karışmazsa geçer gider. Kimselerin de pek haberi olmaz..
Ama yaşlı ve evladını kaybetmiş anneleri, biber gazı sıkıp yaka paça polis otosuna tıkmaya kalkışırsanız, hem ekranlara, hem baş sayfalara haber olur.. İşte asıl o zaman teröristlere alet olursunuz..
Bunu bilen, anlatan bir “Akil adam” da mı yok, etrafınızda Sayın Bakanım!.
“Teröre kılıf” diyorsunuz da..
Kılıfsız bir terör var ülkemizde.. O da dün gazetelerimizdeydi.
9 günlük Bayram Tatilinde, yollarımızdaki terörün bilançosu..
192 kaza..
147 ölü..
702 yaralı.
O 147, kaza yerinde ölü bulunanlar..
Hastanede hayatını kaybedenler yok.. İzlense, yazılsa, 200’e yaklaşır, belki de geçer..
Niye bunca kaza!.
Kaza değil, cinayet çünkü..
Çünkü bu ülkede kimse ama kimse kural tanımıyor.. “Ferman padişahın dağlar bizimdir” demiş, Dadaloğlu.. Yollarda Ferman bile yok..
Üç otuz paralık ceza kimin umurunda Sayın Bakanım.. Kırk yılda bir yakalanacaksın da, 108 lira kesecekler..
100 lira Bebek’te vale bahşişi yahu..
Bir ülkede kimsede “Yakalanma Korkusu” olmazsa, terör o zaman olur, asıl..
Yollarımızın hali bu..
PKK yola bomba döşüyormuş?. 9 günde 200 kişi öldürebiliyor mu o alçaklar yollarda?.
Etkili, “Yakalanma Korkusu”nu yüreklere kazıyacak bir Ceza Sistemi hazırlayıp Meclis’e sundunuz mu, Sayın Bakanım?.
“Ey Milletvekilleri, trafik terörünü önlemenin yolu cezaları yürek yakan hale getirmekten geçer. Ceza yürek yakmalı ki, yüreklerimiz yakınlarımızın acıları ile yanmasın” dediniz mi?.
Son sorum Sayın Bakanım..
Forsunuz yaşlı annelere mi yetiyor sadece?.