"Hiçbir Türk yetkili ABD'nin çekilmesini istemiyor"

ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey Menbiç’te ortak anlayışa varıldığını söylerken, bölgedeki varlıklarını bizzat Türkiye'nin istediğini söyledi.

ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Suriye’de Afrin’den sonra girileceğini söylediği bir diğer kent olan Menbiç’teki durum ve Suriye’deki ABD varlığı ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Habertürk’ten Nalan Koçak‘a konuşan Jeffrey, Menbiç için “ABD ve Türkiye için artık o kadar önemli değil bu nedenle bir anlaşmaya varılması zor değil. Türk ve Amerikan askerleri de gözlemcilik yapabilir” derken, YPG bölgesinde sayıları 20’yi bulduğu belirtilen ABD üsleri için de “Ne zaman Türk bir yetkiliye ‘Ayrılmamızı ister misiniz?’ diye sorduysam, hiçbir zaman ‘Evet’ yanıtı almadım.” yanıtını verdi.

Jeffrey’in açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:

“ORTAK ÇIKAR İRAN ETKİSİNİ AZALTMAK”

– YPG neden Afrin’den çekildi?

Afrin’de kalırlarsa yenileceklerini anladılar. Şehrin zarar görmesini de istemediler.

– YPG’nin Afrin’deki yenilgisiyle, ABD Suriye’de güç kaybetti mi?

Bu soruyu yanıtlayabilmek için öncelikle “Amerikan askerleri neden Suriye’de?”nin cevabını vermek gerek. Resmi misyon DEAŞ’ı yok etmek. Bu misyon neredeyse tamamlanmak üzere. Bir diğer görevse -Tillerson bunu ocak ayındaki konuşmasında açıklamıştı- Cenevre sürecini zorlamak ve Esad rejiminin ötesine geçebilmek için askeri varlığı sürdürmek. Ve tabii ki İran etkisini azaltmak. Bunlar hem ABD hem Türkiye’nin ortak çıkarları. Fakat Türklere yeterince anlatamadık.

“YPG’YLE İŞBİRLİĞİ SÜRECEK”

– Bu ne anlama geliyor?

ABD Suriye’de kalmaya devam edecek, özellikle Fırat’ın doğusunda. Ve tabii ki YPG/SDG’yle işbirliğinin de süreceği anlamına geliyor. ABD ve bizzat ben de Türklere bunun geçici ve taktiksel olduğunu söyledik. Dışişleri Bakanı Tillerson, Ulusal Güvenlik Danışmanı McMaster ve Savunma Bakanı Mattis… Hepsi Türk mevkidaşlarıyla bu konuda şubat ayı gibi görüştü. Birkaç gün önce de Münbiç konusunda taslak bir ortak anlayış olduğu açıklandı. Geçen hafta da Washington’da görüşmeler oldu.

‘YPG’Yİ MÜNBİÇ’TEN ÇEKİLMEYE İKNA ETMEMİZ GEREK’

– Önceki röportajımızda “Münbiç’i biz aldık, ne yapacağımıza da biz karar veririz” demiştiniz. Sizce Münbiç’te nasıl bir anlaşmaya varılmalı?

Yerel konseyler ve milisler artık aslında stratejik olmayan bu bölgeyi kontrol edebilir. Mesela Afrin, Kobani stratejik yerler. Münbiç stratejikti çünkü YPG o bölgeden Afrin’e ilerleyebilirdi ama artık bu da mümkün değil. Münbiç ABD ve Türkiye için artık o kadar önemli değil bu nedenle bir anlaşmaya varılması zor değil. Türk ve Amerikan askerleri de gözlemcilik yapabilir. YPG’yi anlaşmanın onların da çıkarına olduğuna ikna etmemiz gerek. Çünkü ayrılmayı reddedeceklerdir.

‘HİÇBİR TÜRK YETKİLİ ABD’NİN ÇEKİLMESİNİ İSTEMİYOR’

– Zaten Afrin’de büyük bir kayıp yaşadılar…

Evet. Bakın YPG’yi Münbiç konusunda mutlu etmek ABD’nin önemli bir ulusal çıkarı değil. Fakat YPG’yi 2 bin gücümüzün olduğu Kuzey Doğu Suriye’deki bölgeler (diğer kantonları kastediyor) konusunda mutlu etmek bizim için önemli. ABD çok basit bir şekilde o bölgelerden ayrılabilir. Ama ne zaman Türk bir yetkiliye “Ayrılmamızı ister misiniz?” diye sorduysam, hiçbir zaman “Evet” yanıtı almadım. İkincisi, YPG’ye savaş açabiliriz, on binlerce Amerikan askerini bölgeye yığabiliriz, bölgeyi kendi kontrolümüz altına alabiliriz. Ama bunu yapmayacağımız da açık. Ya da bir yanda Türkiye, diğer yanda YPG’yle bir anlaşma yürütebiliriz ve herkes birbirinin çıkar alanından uzak durur. Bu mümkün müdür bilemiyorum ama Türkiye’yle bu çerçevede pazarlık yürütüyoruz.

http://gazetemanifesto.com/2018/03/25/pusula-rojavada-devrim-mi-isbirligi-mi/