30 Kasım 1990: Büyük Zonguldak maden grevi

1980 darbesi sonrası ülkede sınıf hareketliliği toparlanmaya çalışırken Genel Maden-İş Sendikası, işçilerin 1980 sonrası kayıplarını dikkate alarak ücretlere yüksek oranda zam talep ediyordu.

30 Kasım 1990: Büyük Zonguldak maden grevi

1980 darbesi sonrası ülkede sınıf hareketliliği toparlanmaya çalışırken Genel Maden-İş Sendikası, işçilerin 1980 sonrası kayıplarını dikkate alarak ücretlere yüksek oranda zam talep ediyordu. Dönemin cumhurbaşkanı olan Turgut Özal ise bu zam talebinin karşısında yer alıyordu ve özelleştirmeleri savunan neo-liberal politikalar uygulanıyordu. Üç ay süren toplu sözleşme görüşmelerinde bir anlaşma sağlanamaması üzerine Genel Maden-İş Sendikası, 30 Kasım’da greve çıktı.

22 Aralık’ta sendika, kararını 4 Ocak’ta Ankara’ya gitmek üzere aldı. Ankara’ya gidecek olan otobüsler Zonguldak’a alınmayınca işçilerin aileleriyle birlikte yaklaşık 100 bin kişi Ankara’ya doğru yürüyüşe çıktı. 5 Ocak’ta sendika başkanı hükümet ile görüşmesinden sonuç alamayınca işçiler yürüyüşe devam etti. 6 Ocak’ta işçilere giden battaniye kumanya gibi yardımların jandarma tarafından önü kesildi ve gecesinde karlar altında işçiler eylemi sürdürdü. 7 Ocak’ta ise hükümet ilk hamlesini yapmış ve 201 işçiyi gözaltına almıştı. Ankara’ya 8 km kalmışken işçilerin “Ölmek var, dönmek yok!” şiarlarına rağmen sendika başkanı eylemi bitirdiklerini açıkladı ve Zonguldak’a dönme kararını bildirdi. Zonguldak’a dönen işçiler burada grevi devam ettirdi. Bu arada hükümet ile görüşen sendika bir sonuç çıkaramadı ve 25 Ocak’ta Bakanlar Kurulu Körfez Savaşı’nı gerekçe gösterip milli güvenlik bahanesiyle erteleme adı altında grevi yasakladı. Bu karardan sonra da 27 Ocak’ta işçiler işbaşı yaptı.

Sözleşme ancak 6 Şubat’ta imzalanabildi. İşçilerin tam olarak istediği oran olmasa da %147 gibi bir zam yapıldı.