19 Nisan 1882: Charles Darwin hayata gözlerini yumdu

Darwin’in fikirleri üzerine inşa edilen modern evrim teorisi, bugün biyoloji biliminin temeli ve birleştirici ögesidir.

19 Nisan 1882: Charles Darwin hayata gözlerini yumdu

Biyolog, doğa bilimcisi ve evrim teorisyeni Charles Robert Darwin, 12 Şubat 1809’da İngiltere’nin Shropshire bölgesindeki Shrewsbury kasabasında doğdu.

Eylül 1818’de ise Shrewsbury Okulu’nda yatılı öğrenci olarak eğitime başladı. 1825’te mezun olan Darwin, bir süre babasının yanında stajyer doktor olarak çalıştıktan sonra İskoçya’daki Edinburgh Üniversitesi’nin tıp fakültesine yazıldı.

Okulda çalışan Guyana kökenli azledilmiş bir köleden taksidermi (hayvan doldurma) sanatını öğrendi. Doğa tarihiyle ilgilenen öğrencilerin kurduğu Plinius Topluluğu’na (Plinian Society) katıldı. Öğretmeni Robert Edmund Grant’ten Jean-Baptiste Lamarck’ın evrim teorisini öğrendi ve Grant ile beraber deniz canlılarını inceleyip ortak atalardan evrilme teorisini destekleyen homoloji (farklı canlı türlerinde aynı temel yapıya sahip organların bulunması) örneklerini buldu. Bir başka öğretmeni olan Robert Jameson’dan ise jeoloji ve bitkilerin sınıflandırılması üzerine dersler aldı, Edinburgh Kraliyet Müzesi’nin bitki koleksiyonunu düzenlemede Jameson’a yardımcı oldu. Darwin’in tıp eğitimini iyice boşladığını fark eden babası, 1827’de onu Edinburgh’dan alarak Cambridge Üniversitesi’ne bağlı Christ’s College’a yazdırdı. Darwin’in teoloji okuyup bir din adamı olmasını umuyordu. Darwin, teolojide tıbba kıyasla daha başarılı olsa da, asıl ilgi alanı hâlâ doğa tarihiydi. Kuzeni William Darwin Fox ile beraber böcek toplamaktan hoşlanıyordu. Böceklere olan ilgisi sayesinde botanik profesörü John Stevens Henslow ile tanışan Darwin, bu profesörle yakın arkadaş oldu ve hem Henslow’un doğa tarihi dersine yazıldı, hem de ondan özel dersler almaya başladı. Kısmen bu dersler sayesinde, 1831’de 178 kişilik devresinde 10. olarak mezun oldu.

1831 sonbaharında Henslow, Darwin’i HMS Beagle gemisinin kaptanı Robert FitzRoy ile tanıştırdı. Beagle, Aralık 1831’de FitzRoy’un komutasında iki senelik bir Güney Amerika yolculuğuna çıkacaktı, ve kaptan yolda kendisine arkadaşlık edecek iyi eğitimli bir doğabilimci istiyordu. Henslow’un tavsiyesi üzerine FitzRoy, Darwin’i gemisine almayı kabul etti.

Beagle gemisinde yaptığı beş senelik yolculuk sırasında, zamanın meşhur jeoloğu Charles Lyell’ın ortaya attığı, geçmişteki jeolojik süreçlerin bugünkülerle aynı olduğunu savunan teoriyi destekleyecek pek çok gözlem yaptı ve iyi bir jeolog olarak ünlendi. Aynı yolculukta, canlıların coğrafi dağılımı ve fosiller üzerine yaptığı dikkatli gözlemler sonucunda, türlerin birbirine dönüşümüyle ilgilenmeye başladı ve 1838’de doğal seçilim fikrini geliştirdi. Daha önce benzer fikirlerin “sapkınlık” olarak nitelendirildiğini ve bastırıldığını görmüş olduğundan, uzun süre fikirlerini en yakın arkadaşları dışında kimseye açmadı. Olası itirazlara en iyi şekilde cevap verebilmek için araştırma yapmaya ve kanıt toplamaya başladı. 1858’de Alfred Russell Wallace’dan aldığı bir mektubu okuyunca, Wallace’ın da kendisininkine benzer bir teori geliştirdiğini anladı ve nihayet teorisini yayımlamaya karar verdi.

1859’da yayımladığı On the Origin of Species (Türlerin Kökeni Üzerine) adlı kitabı, canlıların ortak atalardan evrilerek çeşitlendiği fikrinin geniş kabul görmesini sağladı. Daha sonra yayımladığı The Descent of Man, and Selection in Relation to Sex ( İnsanın Türeyişi ve Cinsiyete Mahsus Seçilim) kitabında insan evrimini ve cinsel seçilim fikrini inceledi. The Expression of the Emotions in Man and Animals (İnsan ve Hayvanlarda Duyguların İfadesi) adlı kitabında ise insanların ve hayvanların duygularını ifade ediş şekilleri arasındaki benzerlikleri ortaya koydu.

Darwin’in, 15 Nisan Cumartesi günü başlayan şiddetli baş ağrısı Salı gecesi bilinç kaybıyla devam etti. 73 yaşında öldüğünde tarih 19 Nisan 1882’yi gösteriyordu.

İnsan dahil tüm canlı türlerinin doğal seçilim yoluyla bir ya da birkaç ortak atadan evrildiğini öne sürmüş ve o günün şartlarına göre bu teoriyi destekleyen pek çok kanıt sunmuştur. Darwin’in fikirleri üzerine inşa edilen modern evrim teorisi, bugün biyoloji biliminin temeli ve birleştirici ögesidir. Evrimin gerçekleştiği olgusu Darwin hayattayken, doğal seçilim teorisinin evrimin ana açıklaması olması ise 1930’lu yıllarda bilim dünyası tarafından kabul görmüştür. Darwin’in orijinal teorileri modern evrimsel biyolojinin temelini oluşturmakta, hayatın çeşitliliği üzerine birleştirici bir mantıksal açıklama sunmaktadır.