GÖRÜŞ | 'Sınıf Tavrı, işçi mücadelesinin örgütleyicisi ve sesi olacaktır!'

Sınıf Tavrı’nın Yönetim Kurulu üyesi Av. Erkan Kılıç ile işçi sınıfının bugünü, sendikaların durumunu, işçi sınıfına yapılan saldırıları ve Sınıf Tavrı’nın önümüzdeki dönem izleyeceği yol haritasını konuştuk.

GÖRÜŞ | 'Sınıf Tavrı, işçi mücadelesinin örgütleyicisi ve sesi olacaktır!'

(Bu röportaj Sosyalist Cumhuriyet gazetesinin 95. sayısından alınmıştır.)

Geçtiğimiz haftalarda birçok sektörden işçilerin katılımı ile başarılı bir Sınıf Tavrı kurultayı gerçekleşti. Kurultayın ardından da bir sonuç deklarasyonu yayımlayan Sınıf Tavrı’nın Yönetim Kurulu üyesi Av. Erkan Kılıç ile işçi sınıfının bugünü, sendikaların durumunu, işçi sınıfına yapılan saldırıları ve Sınıf Tavrı’nın önümüzdeki dönem izleyeceği yol haritasını konuştuk.

Sosyalist Cumhuriyet: Bugün işçi ve emekçilere yönelik büyük bir saldırı gerçekleşiyor. Sendikalardan da bu başlıkta neden ciddi bir ses çıkmıyor sizce? Sınıf Tavrı bu saldırılara karşı somut olarak nasıl bir adım atıyor?

Av. Erkan Kılıç: Evet sizin de söylediğiniz gibi bugün işçi sınıfına yönelik büyük bir saldırı var ve sendikalar başta olmak üzere bu konuda toplumsal alanda bir karşı koyuş maalesef bulunmuyor. Bu durumun onlarca nedeni var ancak özellikle birkaç neden bu atalet halinin temel belirleyeni. Biz öncelikle bugün işçi sınıfının durumuna dair somut tespitlerde bulunarak yola çıkıyoruz. Türkiye de emeğiyle yaşayanların çok az bir kısmı sendikalarda örgütlü. İşçilerin yalnızca %7’sinin sendikalarda örgütlü olduğu bir dönemde, işçi sınıfına yönelik saldırılarda umudu sendikalara bağlamak pek gerçekçi görünmüyor. Ayrıca bu sendikaların önemli bir kısmının sarı diyebileceğimiz, yani siyasi iktidarın ya da doğrudan sermaye sınıfının kontrolü altında olduğu düşünülecek olursa sınıf sendikacılığını ilke edilmiş sendikaları da kapsayan ancak bunları da aşan bütünlüklü bir mücadele hattına, aracına ihtiyaç duyuluyor. Yani diyoruz ki işçi sınıfı örgütsüz dür ve bu örgütsüzlüğe müdahale edecek bir aracın yaratılması gerekir.

İşçi sınıfını belirleyen bir diğer başlık işçilerin bölünmüş olması… Birçok örnekte aynı işyerinde çalışan işçilerin onlarca farklı taşeronda çalıştığını görebiliyoruz. Tek bir iş yerinde dahi işçilerin kadrolu- sözleşmeli, beyaz yaka- mavi yaka, sendikalı – sendikasız ve daha birçok parametreyle bölündüğünü yan yana gelemediğini görebiliyoruz. Sınıf Tavrı tüm bu bölünmeleri veri kabul etmekle birlikte bu bölünmüşlüğü reddeden bir örgütlenme çalışması yapıyor ve yapmaya devam edecek. Sermaye sınıfının böldüğü işçiler ortak mücadele hedefleri doğrultusunda yan yana gelip örgütlendikleri durumda üzerlerindeki kuşatmayı kırabilir.

Sınıf Tavrı bugün ortaya çıkan bir örgütlenme değil. Arkamızda kazanımla sonuçlanan yüzlerce mücadele deneyimiyle yola devam ediyoruz. Yaptığımız kurultay hem biriktirdiğimiz deneyim ve olanakları yan yana getirmek hem de gelecek dönem mücadele programımızı belirlemek için yapıldı ve bu açıdan önemli kararları aldığımız umut dolu bir kurultay oldu.

S.C.: Bugün birçok yerde işçi direnişleri, grevleri haberi geliyor. Önümüzdeki dönem bu haberleri daha çok duyacak mıyız? Sınıf Tavrı’nın bu konuda bir hazırlığı olacak mı?

E.K.: Emekçiler üzerinde sermaye sınıfının ve AKP’nin uzun yıllardır devam eden yoğun bir kuşatması var. Grev hakkı gayri meşru yöntemlerle yasaklanıyor. Her yıl binlerce işçi kardeşimiz iş cinayetine kurban gidiyor. Özelikle yaşanan ekonomik krizle birlikte işten atmalar yoğun ve yaygın hale getiriliyor. Emekçilerin birikimiyle var edilen kamu işletmeleri özelleştiriliyor. Özelleştirilen işletmelerde işçiler kapı dışarı ediliyor. Emekçilerin alım gücü zayıflıyor. Dünyada en düşük asgari ücretle çalışılan ülkeler arasında ilk sıralara doğru ilerliyoruz. Asgari geçim imkânları için işçiler iş çıkışında ek işler yapma arayışı içine giriyor. En temel beslenme ve barınma koşullarını talep eden inşaat işçileri vatan hainliği ile suçlanıyor. Bu koşullarda işçi direniş ve fiili grevlerin artması kimse için şaşırtıcı olmamalı.

Sınıf Tavrı birçok örnekte olduğu gibi bu direniş ve fiili grevlerin bizzat örgütleyicisi ve bundan sonra oluşabilecek tüm işçi mücadelelerini sahiplenecek ve haklı talepleri toplumsal alana taşımak için üzerine düşeni yapacak.

ALO DAYANIŞMA HATTI YOLA ÇIKIYOR

S.C.: Sınıf Tavrı önümüzdeki dönem nasıl bir yol izleyecek?

E.K.: Yol haritamızı kısa bir süre önce yaptığımız kurultay ile belirledik. Öncelikle işçi sınıfının örgütsüz ve bölünmüşlüğüne karşı ülke genelinde işyerlerinde Sınıf Tavrı Komiteleri’nin kurulması için yoğun ve yaygın bir çalışma başlatacağız. Krizin faturasının emekçilere ödetilmesine karşı Sınıf Tavrı İşyeri Komiteleri ile etkin bir çalışma sürdüreceğiz. İşten atmalara, hak gasplarına, mobbinge maruz kalan işçiler arasında güçlü bir dayanışma ağını oluşturmak için ALO İŞÇİ DAYANIŞMA hattını uygulamaya sokarak uzman hukukçu ve psikologlarında katkı sunduğu örnek bir çalışma yürüteceğiz. Cam ve Metal gibi 2019 yılında toplu iş görüşmeleri başlayacak iş kollarında emekçilerin çıkarları doğrultusunda çalışma sürdüreceğiz. Ucuz emek gücü olarak görülen, esnek ve güvencesiz çalışma koşullarının dayatıldığı kadın emekçilerin hakları ve talepleri için Sınıf Tavrı’nın kurumsal bir bileşeni olan İleri Kadınlar Derneği (İKD) ile birlikte ortak bir mücadele sürdüreceğiz. Yine sınıfın içinde en yoğun sömürü koşullarını yaşayan inşaat işçilerinin hak ve talepleri için sınıf Tavrı’nın bir bileşeni olan İnşaat ve Yapı İşçileri Sendikası (İYİ-SEN) ile birlikte ortak bir mücadele sürdüreceğiz.

Kurultayımız açısından bizi en çok sevindiren gelişmelerden bir tanesi sınıf mücadelesine katkı koyan koymak isteyen üniversite hocalarımızın, iktisatçıların, basın emekçilerinin yanımızda olmasıydı. Onlarında dahil olduğu ve her ay düzenli olarak çıkacak Sınıf Tavrı Gazetesi’nin işçi sınıfı mücadelesinin ortak sesi olarak hayat geçmesi planlarımız arasında.

İşçi Okulları’na devam…

Geçmiş yıllarda farklı sektör ve bölgelerde örgütlediğimiz “İşçi Okulu”nu yeni içerik ve biçimiyle, fabrika, şantiye, işçi kahvesi ve koğuşlarında, işçilerin yan yana geleceği tüm alanlarda hayata geçireceğiz.

Krizi fırsata çevirmeye çalışan sermeye sınıfının ekonomik politikasına karşı kendi mücadele programımız etrafında işçilerin ortak mücadelesi hattını oluşturacağız. Güncel özelleştirme kararlarına karşı ve yine daha önce özelleştirilen kamu işletmelerinin kamulaştırılması, kıdem tazminatı ve işsizlik para fonu gibi işçi sınıfının tarihsel kazanımlarına yönelik siyasi iktidarın el koyma politikalarına karşı ülke genelinde gerçekleştireceğimiz çalışmalar Sınıf Tavrı’nın gelecek dönem tüm çalışmalarını belirleyecek başlıklar olacak.