Gezi davası gerekçesiyle memurluğa alınmayan Boran Atıcı basın açıklaması düzenledi

Gezi davası gerekçesiyle atandığı Kadıköy Belediyesi zabıta memurluğunda işe başlatılmayan Boran Atıcı oturma eyleminin 8. gününde basın açıklaması düzenledi.

Gezi davası gerekçesiyle memurluğa alınmayan Boran Atıcı basın açıklaması düzenledi

Kadıköy Belediyesine 2016 yılında KPSS merkezi atamasıyla atanan Boran Atıcı, devam eden ve herhangi  bir karara bağlanmayan Gezi davası gerekçe gösterilerek Kadıköy Belediyesi tarafından 15 aydır atandığı zabıta memurluğunda işe başlatılmıyor.

8 gündür Kadıköy Belediyesi önünde “İş hakkımı istiyorum”, ” Kadıköy Belediyesi memurluk hakkımı elimden aldı”, dövizleriyle oturma eylemini gerçekleştiren Boran Atıcı, bugün  Kadıköy Belediyesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Yaptığı basın açıklamasında, “Kadıköy belediyesine çağrımdır. Bu haksızlığa ve hukuksuzluğa son verin. Anayasanın 3. Maddesi açıktır. Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz ve suçluymuş gibi uygulamaya da maruz bırakılamaz. Mahkeme bana herhangi bir karar bildirmeden siz kendinizi mahkeme yerine koyup benim aleyhime karar verdiniz. Bunun kabul edilmesi asla mümkün değildir. Gezi direnişçilerine yapılan bu uygulamayı Kadıköy halkının da kabul etmesi mümkün değildir. Bunu oturma eylemimde bizzat kendi gözlerimle de gördüm. Vazgeçin. Su taşıdığınız değirmen toplumu öğütüyor. Buna daha fazla zemin hazırlamayın çalışma hakkımı geri verin.” ifadelerinde bulunan  Boran Atıcı eylemini memurluk hakkını alana dek sürdüreceğini belirtti.

Boran Atıcı’nın basın açıklamasının tam metni :

BASINA VE KAMOYUNA

Ben, Boran ATICI. 2016/2 KPSS merkezi atamasıyla Kadıköy Belediyesine 92.45 puanla zabıta memuru olarak atandım. Aynı zamanda bir gezi direnişçisiyim. Gezi davası şuan devam eden ve herhangi bir karara bağlanmamış bir davadır. Kadıköy belediyesi güvenlik soruşturmasında var olan gezi davasını gerekçe göstererek 15 aydır işe başlatmamıştır.
Güvenlik soruşturmaları toplumun kamu alanında çalışacak kesimlerini lise ve üniversite çağlarında bile en küçük söz söyleme hakkına müsaade etmeyen uygulamalardır. Toplumu işçisizlik ve geleceksizlik tehdidiyle korkutan uygulamalardır. Toplumu sindirmeye çalışan uygulamalar asla kabul edilmemesi ve her yerde en ser muhalefet görmesi gereken uygulamalardır.
Bu soruşturmalar mahkemeleri hiçe sayan, tamamen emniyetin yorum ve isnadına dayanan suistimal edilmeye açık uygulamalardır. Eğer siz emniyetin yorumlarıyla insanlara suçlu muamelesi yapacaksanız ne diye mahkemeler var ? Sorusunu akla getiren tamamen toplumu gerileten uygulamalardır.
Kadıköy Belediyesi de benim aleyhime verdiği olumsuz güvenlik soruşturması kararıyla bu adaletsiz uygulamaların bir parçası olmuştur. 15 aydır kendileriyle görüşme ve durumu anlatma çabalarımın hepsinde ‘’ sen git biz bir konuşalım haftaya sana döneriz ‘’ şeklinde olmuş ve bir hafta sonra herhangi bir dönüş olmamıştır. 15 ay uzun bir süredir. Böyle bir ilişkileniş biçimiyle de daha katlanılmaz bir hal almıştır. İşimi, ekmeğimi bu şekilde bir yaklaşım biçimiyle elimden alma çabalarına daha fazla sessiz kalmam imkansızdı. Bende burada hafta içi her gün 12:00 ile 17:00 arasında oturma eylemi başlattım.
Kadıköy belediyesine çağrımdır. Bu haksızlığa ve hukuksuzluğa son verin. Anayasanın 3. Maddesi açıktır. Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz ve suçluymuş gibi uygulamaya da maruz bırakılamaz. Mahkeme bana herhangi bir karar bildirmeden siz kendinizi mahkeme yerine koyup benim aleyhime karar verdiniz. Bunun kabul edilmesi asla mümkün değildir. Gezi direnişçilerine yapılan bu uygulamayı Kadıköy halkının da kabul etmesi mümkün değildir. Bunu oturma eylemimde bizzat kendi gözlerimle de gördüm. Vazgeçin. Su taşıdığınız değirmen toplumu öğütüyor. Buna daha fazla zemin hazırlamayın çalışma hakkımı geri verin.
Katılan tüm dostlara destek veren tüm kurumlara teşekkür ediyorum. Buradan bir kez daha haykırıyorum, çalışma hakkımı alıncaya kadar direnmeye devam edeceğim.