EYT’liler yaşa mı yasaya mı takıldı?

Sosyal medyada paylaşımlarıyla, görselleriyle ve birlikte hareket etmesiyle, mağduriyetlerinin giderilmesi için mücadele eden EYT’liler, emekçilerin sesini yüksek perdeden duyurarak hak arayışını sürdürüyor…

EYT’liler yaşa mı yasaya mı takıldı?

Murat Demircan

Emeklilikte yaşa takılanlar, kısaca EYT; 4447 sayılı yasanın geriye doğru işletilmesi sonucu emekliliğe yaş sınırı getirilmesiyle haklarını kaybetmiş olan vatandaşları ifade etmekte. 17 Ağustos 1999 depreminde hayatını kaybeden onbinlerce insanın acıları sarılmaya çalışılırken, aynı tarihlerde Meclis’te alelacele bir çalışma yapılarak 8 Eylül 1999 tarihinde söz konusu yasa Resmi Gazete’de yayımlanarak kanunlaştırıldı.

Onbinlerce kişinin mağdur edilmesine neden olan yasa, emekli olmak için yeterli hizmet yılı ve prim gün sayısı (kadınlarda 20 yıl, 5000 iş günü; erkeklerde 25 yıl, 5400 iş günü) şartlarına ek olarak yaş şartı da ekledi. Yasanın geriye dönük işletilmesi nedeniyle, yasadan önce kazanım elde eden insanlarda mağdur edildi.

4447 sayılı kanundan sonra çıkartılan, 5510 sayılı kanun ile ise aylık bağlama oranları 1999 öncesi, 2000 – 2008 arası ve 2008 sonrası olarak kademelendirilerek, %70’lerden %30’lara geriletildi. Emeklilik hakkı ötelendi, emekli maaşları düşürüldü.

Birileri seçim ya da sandık derdindeyken, geçim derdinde olan ve ‘artık usandık!’ diyenler

Aynı şartlarda çalışmadığımız ve yaşamadığımız ülkelerle koşullarımız kıyaslanamaz bile. Asgari ücret, açlık sınırı, yoksulluk sınırı, enflasyon oranı, sosyal şartlar, yaşam standartları, fırsat eşitliği gibi göstergeler göz önüne alınmadan, sosyal refahı ileri düzeyde olan ülkelerle, ülkemizdeki emekçilerin kıyaslanması, memlekette açlık sınırında yaşayan emekçilerin olduğu gerçeğinin perdelenmesi demektir.

Sigortalı olarak çalışan emekçiler, en kolay vergi alınan kesimi oluşturuyor. Maaşlarını ellerine almadan çeşitli kesintilerle prim ödeyenler, üretimin her kademesinde emek sarfederek toplumun büyük bir kısmını oluşturanlar; aslında pastayı ortaya çıkaranlar, ama pastadan bir dilim almak bir yana, tadına bile bakamayanlar…

Mevcut yasaya göre, çalışmak için işverence ‘yaşlı’, devlete göre ise maaş ödemek için ‘genç’ olanların adı EYT. Yani duruma göre yaşlı, duruma göre genç, sonuçta işsiz ve aç…

Hemen hemen her ailede yaşından dolayı iş bulamayan, sağlık sorunu yaşayan; fakat sosyal şemsiye altına girememiş ve yıllarca emeğinin karşılığı olan bu hakkı alamamış daha fazla kişi mevcut. Bu aileler genelde orta sınıf ya da geliri düşük yoksul kesimden… Asgari ücret ya da biraz daha üstü ile hayatlarını devam ettirmeye çalışanlar, çocuğuna harçlık verebilmek için işine yürüyerek gitmeyi göze alan babalar, çocuğunu bir diğer çocuğuna ya da komşusuna emanet ederek yollara düşen anneler, maaşları yetmediğinden ek iş yapmaya, mesaiye kalmaya, yani çift dikiş bile yapsa ekonomik şartlara yenik düşen yurdumuzun insanları…

Birileri seçim ya da sandık derdindeyken, geçim derdinde olan ve artık usandık diyenler…

EYT’LİLER ARTIK MÜCADELENİN PARÇASI

Küçük bir kıvılcımla, birkaç duyarlı insanın bir araya gelerek başlattığı bu hak arama mücadelesi, bireysel seslerin bir araya geldiği ve birlikte hareket ederek, örgütlü bir derneğe dönüştü. 2015 yılında kurulan Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (EYTSYDD), şu an 33 ilde temsilcilikleri ve çığ gibi büyüyen sayısıyla, emekçilerin sesini yüksek perdeden duyurarak hak arayışını sürdürüyor…

Sosyal medyada paylaşımlarıyla, görselleriyle ve birlikte hareket etmesiyle, mağduriyetlerinin giderilmesi için mücadele eden EYT’liler, daha önce Bursa’da ve Eskişehir’de düzenlediği buluşmalarının bir benzerini, 16 Aralık günü coşkulu ve kitlesel bir şekilde İstanbul’da da gerçekleştirdi. Bir kez daha görüldü ki bu çığlık salonlara sığmayacak kadar büyük ve görmezden gelinemeyecek kadar gerçek.

Amaç bu hakkı elde etmek ve yetinmek değil, bu bilinçle gelecek kuşakları da bu kazanımlardan yararlandırmak, emek mücadelesini yükseltmek, oldu bittilerle emeğin istismarını ve kazanılmış hak gasplarını önlemek ve geçit vermemek.

EYT‘lilerin haklarını almak için başlattıkları tepkisellik ve mücadele, çok geçmeden çalışan emekçilerin de emeklilik haklarını gasp edecek, mezarda emeklilik öneren sistemin kendisiyle mücadele bilincine ulaştı. Emeklilikte Yaşa Takılanlar, emek mücadelesinin bir bileşeni oldu artık…