Erdoğan: Müslümanın olduğu yerde sömürü ve adaletsizlik olmaz

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Yargı Konferansı'nda konuştu.

Erdoğan: Müslümanın olduğu yerde sömürü ve adaletsizlik olmaz

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Yargı Konferansı’nda konuştu. Erdoğan’ın konuşmasında ağırlığı Suriye’de Fırat’ın doğusuna yönelik operasyon hazırlığı ve Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili gelişmeler oluşturdu.

Fırat’ın doğusundaki bölgeleri “huzur”a kavuşturmakta kararlı olduklarını vurgulayan Erdoğan, “Dün akşam operasyonlarımızı yaptık. Sınırlarımıza tehdit oluşturan Sinvar ve Karacak’ta operasyonu yaptık. Gerisi gelecektir. Çünkü oradan bize tehdit varsa, cevabı da anında verilecektir” diye konuştu.

Kaşıkçı cinayetine ilişkin de konuşan Erdoğan “Bunun failinin kim olduğu da bana göre belli. Olayın işlendiği yapıldığı yer de belli. Ses kayıtlarından öğrendik ki, Veliaht Prens’in en yakınında olanlar bu işin aktif rol üstlenicisi” dedi.

Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Adalet kavramı üzerinde en çok konuşulan kavramlar arasındadır. Filozoflar adaletin sadece erdemlilere mahsus bir özellik olduğunu söyler. Vicdanlarda karşılığı olmayan adaleti sadece kanunlarla ve kolluk gücüyle sağlamak mümkün değildir. Adalet, asıl güçlüde olursa anlamlıdır. Güçlülerin erdemli, erdemlilerin güçlü olmadığı dünyada yaşadığımızı kabul etmek durumundayız. Güçlü olanlar sadece kendi çıkarlarını daha ileriye taşıma gayretindedir.

Zulümle payidar olunmayacağının sayısız örneği var. Bugün dünyanın pek çok yerinde vicdanları kanatan zulümler yaşanıyor. İslam dünyasını DEAŞ, FETÖ, El Şebab gibi terör örgütleriyle cendereye almaya çalışanların asıl hedefi Müslümanların hayat damarlarını kurutmaktır.

“MÜSLÜMANIN OLDUĞU YERDE…”

Maalesef bugün dünyanın pek çok yerinde özellikle de bölgemizde vicdanları kanatan zulümler yaşanıyor. Müslümanının olduğu yerde sömürü, soykırım, gelir dağılımı çarpıklığı olmaz, adaletsizlik olmaz, olmamalıdır. Bu kötülüklerin hepsi bugünlerde İslam dünyasının üstünde bir kara bulut gibi konuşuyor.

“KAŞIKÇI CİNAYETİNİN FAİLİ BELLİ”

Kısa süre önce Kaşıkçı’nın İstanbulumuzda öldürülmesi olayı bir kenara atılacak konu değildir. Konu her yönüyle açık. Bunun failinin kim olduğu da bana göre belli. Olayın işlendiği yapıldığı yer de belli. Biz bize gönderilen yetkililere şunu sorduk, bu 15 kişinin içinde fail var. Siz biliyorsunuz. Bu faili çıkarmakta da mahirsiniz. Verdikleri cevap 18 kişiyi biz tutukladık. Yerli işbirlikçi kimdir? Bunu söyleyin. Bize bunu söylemedikleri gibi yalan söylediler. Biz ses kayıtlarından şunu da öğrendik, gelenlerin içinde şu andaki Veliaht Prens’in en yakınında olanlar bu işin aktif rol üstlenicisi. Aldığı talimatı yerine getirenler orada. Her şey gün yüzüne çıkıyor. İpe un serdiler, bilgiyi İstanbul Başsavcıma vermediler. Çünkü fail ortada, bunu biliyorlar. Yardım yataklık yapan da yanında. Başsavcı giderken 5 valiz kuruyemişle gdiyior, dert başka. Bize gönderdikleri elemanlarına her şeyi anlattık ama onlar gizlemeye devam ettiler. İslam dünyasından bazı kesimler ve ülkeler ne yazık ki doların ve riyalin kurbanı olanlar bu olaylar karşısında hakkı ve hakikati söylemediler.

Hak yerini bulacak, ABD senatosunda gelişmeler oldu. Daha gelişerek devam edecek, çünkü biz ABD’lilere bütün bilgileri verdik. BM’de ABD’nin daimi temsilcisi Halley açıkça isim verdi. İş artık bütün çıplaklığıyla ortaya çıkıyor. Sonuna kadar kovalayacağız. Adalet yerini bulsun.

“FIRAT’IN DOĞUSUNU HUZURA KAVUŞTURMAKTA KARARLIYIZ”

Türkiye’nin bölgesinde uyguladığı politikanın temelinde zalimin karşısında mazlumların yanında yer almak bulunuyor. Irak ve Suriye’yi DEAŞ’la mücadele görüntüsü adı altında yakıp yıkanlar vebal altındadır. Daha önce Cerablus, Afrin, İdlib gibi Fırat’ın doğusundaki bölgeleri huzura kavuşturmakta kararlıyız. Dün akşam operasyonlarımızı yaptık. Sınırlarımıza tehdit oluşturan Sinvar ve Karacak’ta operasyonu yaptık. Gerisi gelecektir. Çünkü oradan bize tehdit varsa, cevabı da anında verilecektir. Tel Rıfat’tan askerlerimize yönelik kalleş saldırı aldığımız kararın ne kadar isabetli olduğunu göstermiştir.

“BİR GÜNLÜK GECİKMEYE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK”

Bizden yeni bir plan istiyorlar. Münbiç hikayesiyle bizim dikkatimizi dağıtmaya çalışıyorlar. Münbiç, Arapların yaşadığı bir yer. Orayı tamamen terör örgütlerine vermiş durumdalar. Bize söz verdiler, onları Fırat’ın doğusuna göndereceğiz dediler. Temizlediniz temizlediniz, çıkarmadığınız takdirde Münbiç’e de gireceğiz. Fırat’ın doğusundaki bataklığa müdahale konusunda yeteri kadar zaman kaybetti. Bundan sonra tek bir günlük gecikmeye dahi tahammülümüz yok.