Diyanet'ten bildirge: Neler 'güncellenemedi'?

Diyanet İşleri Başkanlığı, AKP'nin talimatı doğrultusunda 'İslam'da güncelleme'yi 14 madde ile karar altına alırken, tarikat ve cemaatlerin faaliyeti övüldü, çocuklara dini eğitimin devamına verilen öneme dikkat çekildi.

Diyanet'ten bildirge: Neler 'güncellenemedi'?

Gericilerin son dönemde önü alınamayan skandal fetvalarının toplumda büyük tepkilere yol açması üzerine AKP’nin talimatıyla harekete geçen Diyanet İşleri Başkanlığı, Erdoğan’ın sözünü ettiği “İslam’da güncelleme gerekir” sözlerinden hareketle bir süredir yaptığı çalışmaların sonucunu bildirgeyle açıkladı.

Haymana’da düzenlenen ve 81 il müftüsünün katıldığı “34. İl Müftüleri İstişare Toplantısı”nda sonuç bildirgesini Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, kamuoyu ile paylaştı.

‘GÜNCELLEME’: REFORM ANLAMINA GELMEZ

14 maddelik sonuç bildirgesinde, “Dinin değişmez sabiteleri dışında kalan ve ictihadın mümkün olduğu alana dâhil olan bazı fıkhî hükümleri, değişen şartlara göre güncellemek, dinde reform yapmak anlamına gelmemektedir. Aslında bu davranış, İslam’ın evrensel hakikatlerini, onların özüne dokunmadan her çağa ve topluma aktarmak ve vahyin ışığında hayata rehberlik etmek demektir. Kesin ve açık bir nassın olduğu yerde ictihad edilemeyeceği gibi, böyle bir nassın olmadığı konularda zamanın değişmesine bağlı olarak hükümlerin de değişebileceği malumdur. Bu anlayış çerçevesinde Din İşleri Yüksek Kurulumuz, İslam’ın sabiteleri ile birlikte hayatın gerçeklikleri ve değişkenlerini de dikkate alarak dinî bilgi üretmektedir” denildi.

DİNCİ YAPILANMALAR: DEVAM ET, KONTROL DIŞINA ÇIKMA

Bildirgede anayasaya aykırı olarak faaliyetleri AKP eliyle devam ettirilen tarikat ve cemaatler ile gerici dernek ve vakıflara ilişkin de uyarılar vardı. Sözkonusu dinci yapıların “Sivil toplum çalışmalarının ön plana çıktığı bir dönemde, bu çabaların dinî ve toplumsal hayatımıza etki ve katkıları inkâr edilemez.” denilerek kabul edildiği ve övüldüğü bildirgede “Ancak dinî görünümlü sosyal teşekküllerin şeffaf ve denetlenebilir olmaları, özellikle dinî bilgi ve söylem konusunda İslam’ın temel kaynaklarına ve ilmi metodolojiye sadık kalmaları hayati önemi haizdir. Hakikati çarpıtarak toplumsal ve ahlâkî değerleri maddi güç ve çıkarlarına alet eden; aidiyet ve mensubiyeti hakikatin önüne geçiren her türlü şahıs, grup ve oluşumla mücadele etmek, hepimizin asli görevidir. Öte yandan dinî hayatımıza, birlik ve beraberliğimize katkı sunan kişi ve oluşumlar, toptancı ve özensiz yaklaşımlarla yıpratılmamalıdır. Bu bağlamda Başkanlığımız, özgürlüklere halel getirmeden, söz konusu teşekküllerin, şeffaf yapılar olarak meşru faaliyetlerini sürdürmelerine rehberlik etmeye devam edecektir.” ifadeleri kullanıldı.

KADIN DÜŞMANLIĞI: İSLAMA AYKIRI, REFERANS MÜMKÜN DEĞİL…

Bildirgenin 10. maddesinde ise AKP döneminde doruğa ulaşan kadına şiddet ve tecavüz vakalarına ilişkin mesajlar yer aldı. “Yüce dinimize göre, kadını ve erkeğiyle insan, mükerrem bir varlıktır. Kadın ve erkek arasında yaratılış gayesi, varoluş değeri ve kulluk sorumluluğu açısından hiçbir fark yoktur. ” denilen maddede şu ifadeler kullanıldı: “Kadının onurunu ve toplumsal konumunu hedef alan, onu cinsiyeti üzerinden ayrımcılığa tabi tutan her türlü tavır, davranış, tutum, düşünce ve yaklaşım İslam’a aykırıdır. Kadına yönelik şiddet merkezli eylem ve söylemlerin adalet ve merhamet peygamberinin hayatından referans bulması mümkün değildir.”

ÇOCUK İSTİSMARI: DİNLE BAĞDAŞMAZ

Bildirgenin 11. maddesi ise AKP gericiliğinin -gelecekte bırakacağı telafisi zor yıkım düşünüldüğünde- en büyük zararına maruz kalan çocuklara yer verildi. Çocuğun tanımının “Allah’ın insanlığa emaneti olan çocuklar, vicdan ve merhamet söz konusu olduğunda toplumun en hassas terazileridir.” diyerek yapıldığı maddede yine AKP döneminde hemen her gün gündem oluşturan çocuk istismarı vakaları için “Çocuk ihmal ve istismarı, dinle, akılla, vicdanla ve ahlakla asla bağdaşmayan, insanlık dışı bir tutumdur. Bilhassa kız çocuklarının biyolojik ve psikolojik yeterlilikleri dikkate alınmadan, aile kurma ve anne olma sorumluluğunu taşıyacak çağa gelmeden, erken yaşta ve zorla evlendirilmesi kabul edilemez.” denildi.

ÇOCUKLARA DİN EĞİTİMİ: VAZİFEMİZ, DEVAM EDECEK

Çocuklarla ilgili alınacak tedbir ve izlenecek yolların ele alındığı 11. maddenin devamında ise, laikliğe ve pedagojiye aykırılığına rağmen, henüz okuma yazma dahi bilmeyen çocuklara ‘Kuran kursu’, ‘hafızlık’, ‘dini rehberlik hizmetleri’  adı altında dini eğitim verme faaliyetlerinin devam edileceği belirtildi.

Bildirgenin bu maddesindeki ilgili kısım şöyle: “Başkanlığımız bütün birimleriyle, şiddet ve istismarın her çeşidiyle mücadele etmeye devam edecektir. Aynı şekilde çocuk ve gençlerimize inancını, değerlerini, kültür ve medeniyetini tanıtmayı, onların aydınlık geleceğine rehberlik etmeyi öncelikli vazife addetmektedir. Bu bağlamda Başkanlığımızın ihtiyaç odaklı Kur’an kursları üst başlığı altında yürüttüğü, yetişkinler eğitimi, 4-6 Yaş Grubu Kur’an kursları, hafızlık eğitimi, gençlik koordinatörlükleri, aile ve dini rehberlik hizmetleri büyük önem arz etmektedir. Söz konusu alanlarda üniversiteler, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile işbirliğine devam edilecektir.”