Direnişteki Flormar işçisi konuştu: Bu ateş daha nice fabrikalara sıçrayacak

Kozmetik ürünleri üreten Flormar'da sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin direnişi 3 haftaya yakkın bir süredir devam ediyor. Direnişteki işçilerden Bayram Demirel, Manifesto'ya konuşurken, eylemlerinden asla vazgeçmeyeceklerini belirtirken, "Biz daha dışarıdayız ama şimdiden kazandık" diye konuştu.

Direnişteki Flormar işçisi konuştu: Bu ateş daha nice fabrikalara sıçrayacak

Gebze’de bulunan Flormar kozmetik ürünleri fabrikasında sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin direnişi bugün itibariyle 18. gününe girdi. Direnişe destek her geçen gün büyürken, bugün işçilere bir saldırı girişimi yaşandı.

Fabrikada sabah vardiyası işçilerini fabrikaya bırakan servis şoförü, işçilere sataşarak bıçak çekti. Daha sonra da servis aracını işçilerin üzerine sürdü. Fenalaşan 2 işçi hastaneye kaldırılırken, işçiler servis şoförünün fabrika yönetiminden talimat aldığını ve işçileri provoke etmek istediğini düşündüklerini söyledi.

Öte yandan, firmanın kapı önüne koyduğu çoğu kadın 120 işçiden biri olan Bayram Demirel yaşananlara ilişkin Manifesto‘ya konuştu. Demirel’in anlattıkları, firmadaki işçi ve sendika düşmanlığının ne denli ileri boyutta olduğunu ortaya koydu.

İşte Demirel’in anlatımıyla Flormar direnişi:

YORGUNLUK ALANA GİRİNCE BİTİYOR

“Flormar Kozmetik’te Direnişimizin 18. günündeyiz. Sabah saat 6:30 da buraya geliyoruz, sabah kalktığımızda yorgun oluyoruz. Fakat eylem alanına geldiğimizde sanki kuş kadar hafif oluyoruz. Her sabah farklı engellerle karşılaşıyoruz, bu bizi daha da güçlendiriyor. Biz burada onurumuz için, geleceğimiz için, alınterimizin hakkı için mücadele ediyoruz. Mücadelemize her gün destek çığ gibi büyüyor. Her gün farklı yerlerden ziyaretçilerimiz geliyor. Öğrenciler geliyor, kendileri küçük ama yürekleri kocaman olan. Çeşitli kadın dernekleri geliyor, daha önce adını bile bilmediğimiz bu kadın dayanışması bir erkek olarak beni imrendirdi. Gerçekten kadınlar isterse herşeyi yapar. Kadın kardeşlerimiz olmasa işimiz çok daha zor olurdu.

BİZE ‘TERÖRİST’ DEDİLER

Bir annemiz geldi ‘belki elimden birşey gelmez ama engelli çocuğumla sesinize ses olmaya geldim’ der gibi. Evet yanında engelli çocuğu, kendi sıkıntılarını unutmuş bize destek olmaya gelmiş. Onun da engelli çocuğu var diye çalışmasında sıkıntı yaratıyorlarmış. Bu eli öpülesi anne var ya işte o anne bu zamana kadar gördüğüm en onurlu, en vefakar annelerden biri. Fabrikada da var bir tane kadın. Fabrika direktörü Seda. Bir de köpeği var, o köpeğine verdiği değeri buradaki hiçbir işçiye vermemiştir. Onu da vicdana davet ediyorum, ama vicdan olsaydı bunlar yaşanırken buradaki işçilere ‘terörist’ demezdi.

BU ATEŞ NİCE FABRİKALARA SIÇRAYACAK

Onca tanımadığımız onurlu misafirlerimiz geliyor, biz artık kendimiz için değil bu onurlu anneler, kendileri küçük ama yüreği kocaman öğrenciler ve onuruyla yüreğiyle bizimle birlikte olan dostlarımız için mücadele edip kazanmak zorundayız. Bu kavga daha başlamadı, biz geri sayıma başladık diye düşünüyorum. En kısa zamanda biz işçiler sendikalı olarak Flormar’a gireceğiz ve bu karnaval ateşi Flormar işçisi yaktığı ateş daha nice fabrikalara sıçrayacak. Örnek olacak inşallah. Buradan bütün işçi sınıfına sesleniyorum: Sendikalı olmaktan korkmayın. Siz kıvılcımı yaktınız mı gerisi geliyor. O kadar çok onurlu yürekli insanlar var ki hiçbir zaman yalnız kalmazsınız. Biz daha dışarıdayız ama şimdiden kazandık hem de çok şey. Kazandık, hiç tanımadığımız onurlu dostlar kazandık. Burada beraber yemek yerken bile tanıyamadığımız 120 tane kocaman yürekli onurlu kardeşlerimizi tanıdık. Burada kocaman bir aile olduk. Bu denli büyük kazanımlar varken bu zalim patron nasıl diz çökmesin. Biz artık bütün dostlar için kazanacağız.”

SALDIRIYI ANLATTI

Sendika.org‘da yer alan habere göre de, sabah yaşanan bıçaklı saldırıda eli kesilen Demirel olayı şu sözlerle anlattı:

“Her sabah olduğu gibi bu sabah da 06.30 da fabrika önüne geldik. Hem içeri girenleri selamlayacaktık hem de gece vardiyasından çıkanları. 07.15 de fabrikanın servisi kapıya hızlıca geldi. Biz de orada bekliyorduk yavaş olmasını söyledik uyararak servis şoförü de arabama nasıl vurursun diye bize bağırdı. Ama biz vurmadık.

Camdan bize bıçak çekti sonrasında benim elim kesildi. Bu sırada araç içinde fenalasanlar oldu dışarıda da. Ama şoför fabrikadan çıkarken de bize gülerek aracı yeniden üstümüze sürdü. Ezilme tehlikesi geçirenler oldu. Hastaneye götürdük. Şu anda durumları iyi.”