Demirtaş: Dindar kimlikli yöneticilere ciddi şekilde yer vermemiz demokrasinin gereğidir

HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Gazete Duvar'dan İrfan Aktan'a verdiği röportajda HDP'nin yerel seçim stratejilerine dair düşüncelerini aktardı.

Demirtaş: Dindar kimlikli yöneticilere ciddi şekilde yer vermemiz demokrasinin gereğidir

HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Gazete Duvar’dan İrfan Aktan‘a verdiği röportajda HDP’nin yerel seçim stratejilerine dair düşüncelerini aktardı. Demirtaş ”Dindar kimlikli belediye yöneticilerine ciddi şekilde yer vermemiz, demokrasinin de, halkın iradesine saygı duymanın da gereğidir.” ifadelerine yer verdi.

‘Sol ile ittifak’ gündemine de değinen Demirtaş ”Genel seçimlerde güçlü bir sol ittifak yapıldı. Elbette bunun yerel seçimlerde de sürmesi lazım. Ama bizim partimizde her düzeyde görev yapan, canla başla çalışan milyonlarca muhafazakâr, dindar yöneticimiz, tabanımız var. Sosyalist arkadaşlarımız da bu insanlarımızın emekleri ve destekleriyle seçilebiliyorlar zaten.” açıklamasında bulundu.

Selahattin Demirtaş’ın röportajından önemli kesitler şöyle:

‘Sosyalistler, muhafazakar tabanımız desteğiyle seçilebiliyorlar’

”Genel seçimlerde güçlü bir sol ittifak yapıldı. Elbette bunun yerel seçimlerde de sürmesi lazım. Ama bizim partimizde her düzeyde görev yapan, canla başla çalışan milyonlarca muhafazakâr, dindar yöneticimiz, tabanımız var. Sosyalist arkadaşlarımız da bu insanlarımızın emekleri ve destekleriyle seçilebiliyorlar zaten. Bizim dindar taban ve yöneticilerimiz, siyasal dinci değil, inançlı, hesapsız, çıkarsız, dürüst Müslümanlardır. Koltuk için, rant için Allah’a inanıyormuş gibi de yapmıyorlar. Hepsi de emeğe, demokrasiye, insan haklarına, doğaya, kadın haklarına duyarlı Kürt yurtseverleridirler. Tabii yanlış anlaşılmasın, başka partilerde de var böyle insanlar. Bizim bu insanlarımız dindardır diye kimsenin “yobazlıkla”, “gericilikle” yaftalamasına müsamaha gösteremeyiz.”

‘HDP’de sahte solcular yok’

”Benim bizzat tanıdığım binlerce Kürt “Seyda’sı”, “Melle’si”, dindar kadını vardır ki, en fedakâr mücadeleleri ortaya koymuştur. Hepsi de kendisine sosyalist diyen bir kısım milliyetçi, Türkçüden daha da emekçi ve daha “solcudur” aslında. Çok şükür bu tür sahte solculuk HDP’de yoktur. O nedenle bizim aynı ilkeler etrafında birleşmiş tabanımızın sesine kulak vererek, mutlaka dindar kimlikli belediye yöneticilerine ciddi şekilde yer vermemiz, demokrasinin de, halkın iradesine saygı duymanın da gereğidir. Ayrıca hem inançlı bir Müslüman’ın adil ve demokrat olması neymiş, hem de iyi bir Müslüman yönetici nasıl olurmuş, bunu da herkese HDP’nin muhafazakâr belediye yöneticileri, eminim ki gösterecektir. Ben bir solcu Kürt siyasetçi olarak buna yürekten inanıyor ve destekliyorum. Elbette her kimlik ve inançtan adaylarımız yine olacak.”

‘ABD Kürtlerle işbirliğinden vazgeçemez’

”ABD’nin Suriye’de etkili olabilmesinin tek yolu Kürtlerle iş birliğiyken, bundan kolayca vazgeçmez. Ama Kürtlerin de giderek daha özgürce ve bölge halklarıyla işbirliğine dayalı bir konumlanma yaratması gerekir. ABD’nin ipiyle kuyuya inilse de çıkılmaz, orada kalınır ancak. Esas Türkiye’nin Kürtlerle hem Suriye’de hem Irak’ta daha fazla yakınlaşması ve işbirliğini geliştirmesi gerekirken, Kürtleri düşman ve tehdit olarak kodlaması yanlıştır. Kürtleri ABD vs, gibi güçlerle işbirliğine iten de Türkiye dahil bölge devletlerinin yüzyıllık Kürt karşıtı politikalarıdır. Bu köhnemiş Kürt karşıtlığından vazgeçebilseler, bölge dengeleri hem Türkiye hem de Kürtler lehine aynı anda değişebilir. Fakat Türkiye’de resmi politika halen “Kürt anasını görmesin” düzeyindedir maalesef.”

‘HDP barış girişimine ahlaken olumlu yaklaşmalıdır’

”AKP-MHP ittifakının sonlanması, AKP’yi tekrar Kürt hareketine yanaşmaya iter mi? Böyle bir noktaya gelinirse, Kürt hareketi nasıl bir tutum alır, almalı?

-AKP’nin böyle bir pozisyon değişikliğine gitmesi çok zor olsa da imkânsız değil. Nihayetinde biz bu partinin olağandışı, pragmatik dönüşlerine çok tanıklık ettik. Böyle bir durumda Kürt hareketi ne yapar, bunu ben bilemem. Ama kanımca demokrasi güçleri, demokrasi mücadelesine zarar vermeyecek, yeni faşizan dalgalara zemin olmayacak her türlü ciddi barış girişimine, ahlaken olumlu yaklaşmalıdır.”

‘AKP-MHP ortaklığı kalıcı olamaz’

”AKP-MHP ortaklığı kalıcı ve stratejik olamayacak kadar farklılıklar, ayrılıklar üzerine inşa edilmişti. İki partiyi bir arada tutan şey Türkçülüktü sadece. Ama ayrıca iki geleneğin de ayrı tarihsel hedefleri ve çıkarları var. Biri daha dinci bir Türkçülük, diğeri daha ırkçı ve Turancı bir Türkçülük hedefi üzerine inşa edilmiş siyasi geleneklerdir. İkisi de ayrı ayrı devlete sahip olmak, egemen ve iktidar olmak ister. Fırsat buldukça biri diğerini galebe çalmak ister. Fakat söz konusu Kürtler, sol muhalefet, Aleviler olunca sözde devletin bekası başlığında hemen bir araya gelirler. Ulusalcılar ve Kemalistler de bu cephede her daim yerini alır elbette.”

‘Demokratik siyasetten geri adım atmayacağız’

”Demokratik siyaset kanalları hiçbir zaman tam olarak açık değildi zaten. Son yıllarda doğrudan AYM tarafından partilerin kapatılması yerine direkt olarak parti yönetimi, çalışanları ve tabanına yönelik siyasi yargı operasyonları ile partimiz fiilen kapatılmak isteniyor. Bizim her halükarda demokratik siyaset alanında ısrarcı olmamız ve baskılara karşı partimizi daha da sahiplenerek cevap vermemiz lazım. Kaldı ki son on yılda otuz bine yakın BDP-DBP-HDP’li gözaltına alınıp tutuklanmış olmasına rağmen HDP ve DBP bu saldırılardan güçlenerek çıkmayı başarmıştır. Yine öyle olacak. Demokratik siyasetten geri adım atmayacağız.”

‘HDP ile aramda en küçük bir sorun yoktur’

”HDP ile aramda en küçük bir ideolojik, siyasi, çizgisel sorun yoktur. Bunun herkes tarafından net olarak bilinmesini istiyorum. Böyle bir şey olsa, bunu açıkça ifade etmekten çekinmeyeceğimi herkes bilir zaten. Partide yönetim anlayışı, taktik ve siyasi hamleler konusunda bazı yetmezlikler yaşanıyor olduğunu görmek üzüyor beni sadece. Bundan kendimi de sorumlu tutarak hem özeleştiri yapıyor hem de eleştiri ve önerilerle dışarıdaki arkadaşlarıma güç vermeye çalışıyorum. Beni başka bir yerde, başka şekilde değerlendirmeye çalışanlar sadece vefasızlık yapmıyorlar, çok da ayıp ediyorlar. Fakat pire için yorganı yakacak kadar da alçalmayacağım hiçbir zaman. Ben, benden beklenen olgunlukla siyasi görevlerime layık olmaya çalışıyorum sadece. Gerisini zamana bıraktım artık. Benim bu mücadelede 28 yılım geride kaldı. Ömrümün kalanında da içinde doğup büyüdüğüm demokrasi ve özgürlük hareketinin bir evladı, yoldaşı olmaya devam edeceğim. Bu benim için bir onurdur. Kimse boş laflara kulak asıp da ciddiye almasın. Büyük bir moralle görevlerimize sarılalım hep birlikte.”

‘Abartılı bir korku atmosferi var’

”Abartılı, gereksiz bir korku atmosferi var dışarıda. Yağmurda ıslanmaktan niye bu kadar korkuluyor anlamakta zorlanıyorum. İnsanlık tarihi de, bizim yakın-uzak geçmişimiz de çok daha beterlerine şahitlik etti. Korkmayın, çıkın dışarı ve ıslanın yağmurda biraz. Merak etmeyin, güneş açınca kurursunuz hepiniz. Ve benden duymuş olmayın, her seferinde güneş mutlaka doğuyor.”