CHP Ekrem İmamoğlu'nu tanıttı: İstanbul'u Fatih'in koyduğu ilkelerle yönetmek zorundayız

CHP İstanbul İl Başkanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu için, Haliç Kongre Merkezi’nde tanıtım toplantısı düzenledi.

CHP Ekrem İmamoğlu'nu tanıttı: İstanbul'u Fatih'in koyduğu ilkelerle yönetmek zorundayız

CHP İstanbul İl Başkanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu için, Haliç Kongre Merkezi’nde tanıtım toplantısı düzenledi.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Kılıçdaroğlu, İstanbul’un yönetmenin önemine vurgu yaparken, Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet’e atıf yaptı. “Fatih İstanbul’u aldığında Haliç’te koyun otlatmayı yasaklamıştır.” diyen CHP lideri, “İstanbul’u onun koyduğu ilkelerle ruhla yönetmek zorundayız. Üniversitelerin medyanın sanatın merkezidir aynı zamanda İstanbul, tarihsel derinliği içinde o kültürel zenginliğini hep korumuştur. İstanbul’u Fatih, yağmalayın, yeşillikleri yok edin diye almadı, İstanbul’u beton İstanbul’a dönüştürün diye almadı, İstanbul’u yaşatın diye aldı.” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu sözlerinin devamında şunları söyledi:

Yönetenlerin biz sana ihanet ettik itirafında bulundukları bir İstanbul. Bunu itiraf ettiren İstanbul’un ruhudur kimliğidir aslında. O kimliğe baktığınızda yıllardır yönettiğiniz bir kente nasıl ihanet ettiğinizi görüyorsunuz. İstanbul ihanet edilmemesi gereken, korunması gereken bir kenttir. İstanbul’u yönetmek için bilgiye deneyime birikime ihtiyacınız var. İnsanlar hayatlarının önemli kısmını yollarda değil çalıştıkları mekanlarda geçirmeliler.

“BÜTÜN  İSTANBUL’U KAYMAK TABAKA YAPSANA”

“Geçen ay Viyana’daydım, belediye başkanı İstanbul’u çok seviyor. Dedim ki ‘İstanbul anakent belediye başkanı olsanız ne yaparsınız?’ ‘İstanbul’un trafik sorununu çözerim’ dedi. Yönetecek kişinin kentli ile kavga etmesi değil bütün kenti kucaklaması lazım. Ekrem İmamoğlu arkadaşımız böyle bir karaktere sahip. Örnek Beylikdüzü. Beylikdüzü’nün tepesine kırlangıcı oturtan arkadaşınız. Geçen hafta Erzurum Çat’ta bir belediyemiz var, o dar bütçe ile Çat’ı batının uygar kentlerinden biri haline getirmiş. Eğer kul hakkı yemezseniz İstanbul’un milyarları, sermayesi gücü vardır. Belediyecilik üretmek ve istihdam yaratmak demektir. Fabrika da kurabilirsiniz kütüphane de kreş de her türlü yatırımı yaparak istihdam yaratabilirsiniz. Kadıköy’ü Beşiktaş’ı eleştirirler oralarda oturanlar kaymak tabaka diye, 20-25 yıldır İstanbul’u yönetiyorsun bütün İstanbul’u kaymak tabakası yapsana. İstanbul’u yaşanabilir bir kent haline getirmek İmamoğlu’nun sorumluluğundadır. Tasarrufun yerinde yapılması gerekiyor. Herkesin İstanbul’a gülerek oynayarak gelmesi lazım.”

“İMAMOĞLU TARİH YAZACAK”

“Biz İstanbul’u, İstanbulluyu seviyoruz. İki şey istiyorum ben belediye başkanı arkadaşlarımdan seçildiğin andan itibaren bütün beldeye hizmet vereceksin, sana oy versin vermesin. Yoksul mahallelere pozitif ayrımcılık görevi olacak. İkinci istediğimiz bir şey daha var harcadığınız her kuruşun hesabını millete vereceksiniz. Bunu da Ekrem İmamoğlu veriyor zaten. Sayın Ekrem İmamoğlu 5 yıl içinde İstanbul’da bir tarih yazacağına yürekten inanıyorum. Bütün İstanbullu işte yıllardır aradığım ama bulamadığım belediye başkanı diyecek.”

İMAMOĞLU: ZAFERE ULAŞAĞIZ

Kılıçdaroğlu’nun ardından kürsüye çıkan Ekrem İmamoğlu ise “Bugün burada hep birlikte bir tarihi yolculuğa çıkıyoruz. İstanbul ittifakıyla sonunda zafere ulaşacağız. Bu ittifakın içinde tüm kesimler, İstanbullular var. Bu yolculuğun sonunda kazanan İstanbul olacaktır” dedi.

İmamoğlu konuşmasında özetle şunları söyledi:

“ESKİ MODEL YÖNETİCİLERLE YÖNETİLEMEZ”

İstanbul Belediye Başkanlığı’na adayım çünkü bu kentin geleceği için değişim zamanının geldiğini ben de herkes gibi görüyorum. İstanbul için yeni bir sayfa açma zamanının geldiğini herkes gibi ben de biliyorum. İstanbul böyle devam edemez, yönetilemez. İstanbul bu yolla mutlu olamaz. İstanbul durursa Türkiye durur. İstanbul tek başına bağımsız bir ülke olsaydı dünyanın ilk 25-30 ekonomisinin arasında yerini alırdı. İstanbul Ankara’dan yönetilemez. İstanbul ne yazık ki iradesi bağlı yöneticiler tarafından da yönetilemez yönetilemiyor. İstanbul eski model yöneticiler tarafından da yönetilemez ve yönetilemiyor. İstanbul günü birlik kararlarla da yönetilemez. Bu şehir ancak genç dinamik yeni nesil bir yönetici tarafından yönetilebilir.

“İDDİA SAHİBİ BİR KENT OLUŞTURACAĞIZ”

“Ben İstanbul’u yeniden küresel iddia sahibi bir kent haline getirmek için adayım. İstanbul’un ekonomisini büyütmek iş olanakları yaratmak için adayım. İstanbul’a yakışır ve yaşanılır bir çevreye kavuşturmak dünyanın yetenekli insanlarını çekecek cazibe merkezi yapmak için adayım. Cesaretimi bu kentin insanlarından alıyorum. Bu şehrin insanlarına inanıyorum. Sizlere gençlere kadınlara emekçilere esnaflara gençlere iş insanlarına en çok da bu şehrin o güzel çocuklarına yürekten inanıyorum.”

“SANDIK BAŞINA GİTMEKTEN VAZGEÇENLER VARMIŞ…”

“Sandık başına gitmekten vazgeçmiş, ne yapsam olmuyor diyenler varmış. Yok öyle şey. Umutsuzluğu içinizden atın, birlikte çalışacağız kazanacağız, zafer İstanbul halkının olacak. İstanbul gibi devasa bir kenti yönetmeye talipsem bunun nedeni etrafımda kendiliğinden oluşan ve çığ gibi büyümekte olan İstanbul ittifakıdır. İstanbullu hemşehrilerimdir. Bu ittifakın içinde her siyasi görüşten insan var, bu ilde yaşayan herkes var. Tüm bu insanların bana ve değer vermelerinden geliyor cesaretim, annemden, babamdan, eşimden, siz dava arkadaşlarımdan geliyor bu cesaret bana. Bu kentin ömrü yollarda geçen çileli insanlarına sesleniyorum 5 yıl sonra karşıma çıksınlar trafikte sayende insan olduğumu hissettim desinler diye adayım. Beylikdüzü’de başardığımı İstanbul’da başaracağım. Benim için halka hizmet etmek Hakk’a hizmet etmektir.”