Çanakkale Zaferi ve Afrin Operasyonu

18 Mart 1915 günü dönemin emperyalist devletlerine karşı verilen Çanakkale Zaferi ile bugün Suriye’nin toprağı olan Afrin’e yönelik askeri operasyon birlikte anılıyor...

18 Mart 1915 günü dönemin emperyalist devletlerine karşı kazanılan Çanakkale Zaferi ile bugün Suriye’nin toprağı olan Afrin’e yönelik askeri operasyon birlikte anılıyor.

Çanakkale Zaferi’nin mahiyeti belli. Dönemin emperyalist güçlerine karşı verilen yurt savunması olarak görmek gerek Çanakkale’yi. Birinci Dünya Savaşı’nın bir paylaşım savaşı olduğunu unutmadan. Ancak Birinci Dünya Savaşı’nın en önemli konusu Osmanlı’nın paylaşımı değil miydi?

Evet dün Osmanlı’yı parçalamak ve paylaşmak istediler. Bugün ise Suriye’yi. 1915 yılında Osmanlı, emperyalizmin saldırısı altındayken bugün Suriye emperyalizmin saldırısı altındadır. Öncelikle bu gerçek asla göz ardı edilememelidir.

Bugün Afrin Operasyonu başta olmak üzere Suriye’de yaşananları anlamak istiyorsak önce bu gerçek başa yazılmak zorunda.

Hep söyledik; cihatçı terör kullanılarak Suriye, İsrail ve emperyalizmin çıkarları için ele geçirilmeye, ele geçirilemeyince bölünmeye çalışılmaktadır. Bugün Suriye’nin bölünmesi için emperyalist ABD, Fırat’ın doğusuna yerleşmeye çalışmaktadır. Emperyalist plan budur.

Çanakkale Zaferi emperyalizme karşı verilmiş bir yurt savunmasıdır!  Dönemin en büyük emperyalist devleti İngiltere’ye karşı verilmiş bir savaş ve kazanılmış bir zaferdir!

Afrin Operasyonu ise emperyalist ABD’ye karşı düzenlenen bir operasyon değildir. Hatta patronu ABD olan uluslararası savaş örgütü NATO tarafından Afrin Operasyonu’nun desteklendiği açık bir gerçek olarak karşımızdadır.

Çanakkale bizim toprağımızdı; Afrin ise emperyalizm tarafından yağmalanmak ve bölünmek istenen Suriye’nin toprağıdır.

Afrin Operasyonu için iddia edilen “tezler” kabaca şunlar değil midir: Emperyalizmin planını bozmak, emperyalizmin Kürt koridoru oluşturmasını engellemek, emperyalizmle işbirliği içinde bulunan teröre karşı sınır güvenliği oluşturmak… Yandaş kalemler ABD’nin Türkiye’ye yönelik planları olduğunu ve Afrin Operasyonu’nun bu planlara karşı verildiğini iddia ediyor.

Yandaşlar tarafından üretilen büyük bir milliyetçi propaganda sürdürülüyor.

Ama, AKP iktidarının Fırat’ın doğusuna ABD’nin yerleşmesine yönelik ABD ile varılan mutabakatı hiç ama hiç yazmıyorlar. Suriye’nin topraklarını nasıl paylaşırız diye ABD ile pazarlık yürüten AKP gerçeğine hiç dokunmuyorlar.

Ama, yandaşlar, sermaye devletinin NATO üyeliğine, İncirlik Üssü’ne, Gaziantep’te bulunan CIA-MİT ortak hareket merkezine dönük tek laf bile etmiyorlar.

Bugün Afrin Operasyonu konusunda ortaya çıkan bütün bu “hamaset edebiyatına” rağmen ve Çanakkale ile benzetilmesine karşı gerçekler açıkça yazılmalıdır.

Afrin Operasyonu, emperyalist planların parçası haline gelebilir. Halkımız bu duruma dikkat kesilmelidir. Çünkü emperyalizmle işbirliği yapan PYD kadar ülkemizdeki sermaye devleti ve AKP de emperyalizmle işbirliği içindedir. Başta NATO olmak üzere emperyalist güçlerin Afrin Operasyonu’nu desteklediklerini bir kez daha belirtmek gerek. AKP ve ABD için Esad düşmanlığı ortak zemindir, bu zeminin Suriye’nin parçalanmasına hizmet etmeyeceğinin garantisi var mı?

O yüzden sormak gerek; madem emperyalizmin planlarını bozmak için Afrin Operasyonu yapıldı, emperyalizmle işbirliği ve yeni anlaşmalar niye? NATO tarafından yapılan destek açıklamaları nereye konacak? Neden Esad düşmanlığında ısrar ediliyor?

Eğer tıpkı Çanakkale’de olduğu gibi emperyalizmin planlarını bozmak istiyorsak, emperyalizmle işbirliği bitirilmelidir. Emperyalizmin planları, emperyalizmle işbirliği ile bozulamaz.

Bugün özellikle Fırat’ın doğusunda ABD ile birlikte yeni anlaşma yapma arayışında olan AKP, emperyalizmin Suriye’ye yerleşmesine onay verebilir, Suriye’nin parçalanmasının ortağı olabilir.

Bir yandan emperyalist ABD ile anlaşma yollarını arayıp diğer yandan Çanakkale ruhundan bahsetmek ucuz bir propagandadan başka bir şey değildir!

Çanakkale ruhu anti-emperyalizmdir! Afrin Operasyonu, Çanakkale Zaferi ile eş tutulacaksa yapılacaklar bellidir: NATO’dan çıkılmalı, İncirlik Üssü kapatılmalı, emperyalizmle yapılan askeri, siyasi ve ekonomik bütün anlaşmalar iptal edilmeli, Suriye’nin toprak bütünlüğü için gerekli adımlar atılmalı, emperyalist planların parçası olan cihatçı teröre destek bitirilmeli, Suriye Devleti ile doğrudan temas kurulmalıdır.

Bunlar yapılmadan Çanakkale ruhundan bahsetmek büyük ahlaksızlıktır!

1915 yılında Osmanlı emperyalizmin saldırısı altındayken bugün Suriye emperyalizmin saldırısı altındadır. Bu gerçek unutulmamalıdır.