'Birkaç yıl içinde Türkiye'de yeni bir NATO komuta merkezi oluşturulacak'

Türkiye NATO'dan çıkar mı tartışmalarının yapıldığı şu sıralarda, Amerika'nın eski Ankara Büyükelçisi Robert Pearson Türkiye'nin NATO'dan ayrılması gibi bir ihtimali olası görmediğini söyleyerek, birkaç yıl içinde Türkiye'de yeni bir NATO komuta merkezi oluşturulacağını iddia etti.

'Birkaç yıl içinde Türkiye'de yeni bir NATO komuta merkezi oluşturulacak'

Türkiye NATO’dan çıkar mı tartışmalarının yapıldığı şu sıralarda, Amerika’nın eski Ankara Büyükelçisi Robert Pearson Türkiye’nin NATO’dan ayrılması gibi bir ihtimali olası görmediğini söyleyerek, birkaç yıl içinde Türkiye’de yeni bir NATO komuta merkezi oluşturulacağını iddia etti.

Amerika’nın Sesi‘nden Greta Van Susteren, gerilen Türk-Amerikan ilişkilerini değerlendirmek üzere, Türkiye özel programında Amerika’nın Sesi Türkçe Yayın Bölümü Başkanı Hülya Polat, eski CIA Başkanı ve eski Savunma Bakanı Leon Panetta, Amerika’nın eski Ankara Büyükelçisi Robert Pearson ve Georgetown Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Enstitüsü Direktörü Sinan Ciddi’yi konuk etti.

Programda, Amerika’nın Sesi Türkçe Yayın Bölümü Başkanı Hülya Polat, Türkiye halkının Amerika ve Trump hakkındaki düşündüklerine ilişkin sorusuna “Türk kamuoyunun Trump’ı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a benzettiği” cevabını verdi. Hülya Polat, Erdoğan ve AKP iktidarının, Amerika’yla daha iyi ilişkiler oluşturmak için 2016 yılında yapılan ABD Başkanlık seçimlerinde Donald Trump’ın seçilmesini istediklerini, fakat Trump’ın seçilmesinden sonra iki ülke arasındaki ilişkilerdeki iyileşme beklentilerinin karşılanmadığını dile getirdi. Hem Erdoğan’ın hem de Trump’ın zaman zaman sert söylemlere başvurabildiğini, birbirlerine ve ülkelerine karşı sert sözler sarf ettiklerini hatırlatan Polat, ABD ve Türkiye arasında Kürt meselesi, S400 füzeleri, Türkiye’nin İran’la yakınlaşması, İran yaptırımlarının ihlali, Andrew Brunson’un serbest bırakılması gibi birçok ciddi mesele olduğunu da hatırlattı.

Susteren’in Türkiye halkının ABD yerine Rusya’yla yakın olmak isteyip istemediği sorusuna Polat, Türkiye’nin doğalgaz arzının yarısından fazlasının Rusya’dan karşılandığı hatırlatmasıyla, Rusya’yla yakınlaşmanın kaçınılmaz olduğu yorumunda bulundu. Geçmişte Rusya’nın kış mevsiminde Türkiye’ye gelen doğalgazı kestiğini de hatırlatan Polat, aksi durumda bunun her an yeniden yaşanabileceğini ifade etti.

Polat, Türkiye halkının Erdoğan’ı sevip sevmediği sorusuna cevaben Erdoğan’ın oy oranlarıyla yanıt vermeyi tercih etti. Oy oranlarına göre, halkın yarısının Erdoğan’ı desteklediğini belirten Polat, Erdoğan’ın partisi AKP oy kaybetse de Eerdoğan’a yüzde 50 oranında bir taban desteğinin sürdüğünü aktardı.

Amerika’nın Sesi Türkiye özel programının katılımcılarından eski CIA Başkanı ve eski Savunma Bakanı Leon Panetta ise Amerika ve Türkiye’nin 21’inci yüzyılda etkili olmak için birbirlerine karşılıklı ihtiyaç duyduklarını belirtti. Panetta, Brunson krizi, Türkiye’de artan otoriterleşme ve ek gümrük tarifesi uygulamaları sebebiyle iki ülkenin arası açılsa da kriz ortamlarını aşmanın her zaman bir yolunun bulunacağı görüşünü paylaştı.

Türkiye’nin İslam dünyasında her zaman güç sahibi olduğunu da hatırlatan Panetta, Türkiye’nin Ortadoğu’daki yerinin bu sebeple İran’dan farklı olduğunu ifade etti. Panetta aynı programda, Türkiye’nin kendisini hem Avrupa’ya hem de Ortadoğu’ya yakın görmesinin Amerika devleti açısından önemli olduğu görüşünü savundu.

Trump’ın Rahip Brunson’ın serbest bırakılması tartışmalarında Amerika’nın daha fazla ödün vermeyeceğini söylediğini hatırlatan Van Susteren, Panetta’ya Brunson meselesinde bundan sonra beklediği gelişmeleri sorması üzerine, Panetta, Trump’ın bazı konularda son derece sert olduğunu, Brunson meselesinin de bu konulardan biri olduğunu söyleyerek, “Türk ekonomisinin küresel ekonomiyi tehdit edecek şekilde zayıflaması, Türkiye’nin aniden Amerika’yı İncirlik Hava Üssü’nü kapatmakla tehdit etmeye başlaması olasılığı, Amerika açısından gerçekleşmesi istenmeyecek senaryolar” diye yanıt verdi. Panetta bu sebeplerden dolayı iki ülkenin de Brunson meselesinde diplomatik yollarla çözüm araması gerektiği fikrini dile getirdi.

“BAŞKA ÜLKELER DE YÜZÜNÜ RUSYA’YA DÖNECEK”

Susteren’in Panetta’ya “Türkiye’nin NATO’dan çıkmaya varabilecek oranda Rusya’yla yakınlaşmasının mümkün olup olmayacağı” sorusunu Panetta, “Amerika’yla ilişkiler bozuk olmaya devam ettiği sürece Türkiye – Rusya yakınlaşması da devam edecek” diye yanıtlayarak “Türkiye Rusya’ya yaslandıkça Ortadoğu’da liderlik arayışı içinde olan başka ülkeler de yüzünü Rusya’ya dönecek” iddiasında bulundu.

Susteren’in, “Türkiye’nin Rusya’yla yakınlaşmasının sonucu olarak NATO ‘dan çıkması gibi bir senaryonun gerçekleşme riski olup olmadığı” sorusuna ise ABD eski Ankara Büyükelçisi Robert Pearson, “Türkiye’nin NATO üyesi olarak şimdiye kadar büyük itibar gördüğünü, 1950’li yıllardan beri ittifakın bir parçası olmanın birçok imkanından yararlandığını, hatta birkaç yıla Türkiye’de yeni bir NATO komuta merkezi oluşturulacağını, bu nedenle de Türkiye’nin NATO’dan ayrılması gibi bir olasılığı mümkün görmediğini” diyerek yanıt verdi. Pearson, Türkiye’nin İncirlik üssünü kapatma gibi bir girişimde bulunup bulunmayacağı sorusuna ise geçmişte hükümetten İncirlik’i kapatma önerisi geldiğini ve bu önerinin ardından Türk lirasının serbest düşüşe geçtiğini hatırlatarak yanıt verdi.

Pearson, programda “Türkiye’nin kendisinde Amerika’yı aşağılama hakkı görüp sonra da işler kötü gidince NATO ve Amerika ittifakına sarılmasının bir ikiyüzlülük örneği olduğunu” da dile getirdi. Susteren’ın Brunson meselesi ve Trump’ın ek yaptırımlara başvurması durumunda neler olacağı sorusu ise Pearson tarafından “Brunson meselesinin hallolmasının Türk ekonomisine sadece geçici bir rahatlama getirir” şeklinde cevaplandı. Türkiye’nin gerçek reformlara ihtiyaç duyduğunu ifade eden Pearson, Türk ekonomisinin yıllardır zayıf olduğu, Erdoğan’ın ekonomiyle ilgili teorilerinin sorunu daha da büyüttüğü ve Brunson meselesini çözmenin Türk ekonomisinin kurtuluşu anlamına gelmeyeceği görüşlerini paylaştı.

“AMERİKAN KARŞITLIĞININ GİDEREK DAHA DA ARTMASINI BEKLEMEK YANLIŞ OLMAZ”

Programın bir başka konuğu Georgetown Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Enstitüsü Direktörü Sinan Ciddi ise Rahip Brunson krizi ve sonrasında patlak veren ekonomik sıkıntılar konusunda Amerika’nın rolü hakkında Türkiye halkının düşünceleri sorusuna “sıradan Türk vatandaşlarının Amerika’yla ilgili hislerinin şimdiye kadar genellikle hep olumsuz olduğu” şeklinde yanıt verdi. Sinan Ciddi, Ankara’daki Amerikan Büyükelçiliği’ne yönelik son silahlı saldırının da Amerikan karşıtlığının bir göstergesi olduğunu ifade ederek, “Erdoğan, Türkiye’deki Amerikan karşıtı hisleri körüklemede oldukça büyük etkiye sahip ve Amerikan karşıtlığının giderek daha da artmasını beklemek, yanlış olmaz.” dedi.