Türkiye'nin anlaştığı McKinsey, Irak Anayasası'nı da hazırlamış

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın Maliyet ve Dönüşüm Ofisi için birlikte çalışılacağını açıkladığı McKinsey şirketinin, 2005 yılında ABD'nin isteği üzerine Irak Anayasası'nı da hazırladığı belirtildi.

Türkiye'nin anlaştığı McKinsey, Irak Anayasası'nı da hazırlamış

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın önceki gün ‘anlaştık, birlikte çalışacağız’ dediği ABD merkezli uluslararası yönetim danışmanlığı şirketi McKinsey’in 2005 yılında ABD’nin isteği üzerine Irak Anayasası’nı hazırladığı öğrenildi.

OECD, Uluslararası Enerji Ajansı, NATO başta olmak üzere çeşitli uluslararası kuruluşlarda görev yapan, enerji diplomatı Mehmet Öğütçü, McKinsey’in danışman olarak seçilmesine ilişkin değerlendirmesini kişisel sosyal medya sayfasından paylaştı.

Energy Charter Secretariat’ta özel elçi olarak görev yapan Mehmet Öğütçü, şunları yazdı:

Tebrik ediyorum McKinsey & Co. yönetim danışmanlığı şirketini. Kamu Maliyet ve Dönüşüm Ofisi için çalışma konusunda bizimkilerle anlaşmışlar.

Sözleşmenin tam kapsamını, tam olarak neler yapacaklarını bilmiyoruz. Danışmanlık hizmeti almak iyi bir şey ama ülkenin stratejik konularında özel bir danışmanlık kuruluşuna ulaşım sağlamak ve bunu zafiyetini gösterecek şekilde “şeffafça” paylaşmak doğru değil galiba.

IMF’ye gitmektense bu şirket raporlaması ile uluslararası piyasalara güven vermek istiyorlar anlaşılan. Pek tutacağına ihtimal vermiyorum ama önyargılı olmamak lazım belki dünyadan olumlu uygulamaları taşıyabilirler.

Bu iş karşılığı benim tanıdığım McKinsey’in muazzam bir ücret alacağından kuşkum yok. Belki tasarrufa oradan başlanabilirdi.

McKinsey’in şöhreti, tanınırlığı, kapasitesi geniş. Başarı hikayeleri de var performans düşüklükleri de.
Sozgelimi, 2005 Irak Anayasası ilk taslağını hazırlamıştı Amerikan yönetiminin isteği üzerine. Irak’in geldiği mevcut durumda bu garip anayasanın da rolü olmadığını kimse söyleyemez.

OECD’yi temsilen katıldığım G-7’nin Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Girişimi için Washington’da Amerikan Dışişleri’ndeki bir toplantıda bize bölgeye dönük McKinsey’e hazırlatılmış bir “blueprint” sundular calışmalarımızda esas almamız için.

Toplantida Arap Birliği’nin temsilcisi de vardı.

İtiraz ettim ve girişimin bölge ülkelerindeki hassasiyetleri dikkate alması gerektiğini, tepeden inmeci yaklaşımın ters tepki yaratacağını, bizim OECD olarak bölge ülkeleri ile istişare ederek inandırıcı, yerel olarak sahiplenecek programlar geliştirmeyi tercih ettiğimizi söyleyerek bu planın geri çekilmesinde ısrarcı oldum.

Neticede McKinsey raporu o toplantıda geri çekildi, ama izleyen aylarda bu defa Dışişleri görüşü olarak hemen hemen aynı içerikte geri geldi önümüze.

Suudi Arabistan’in 2030 vizyonunu da genç veliaht prensin isteği üzerine McKinsey hazırladı. Hâlâ üzerinde çalışıyorlar.

Sonuçları hakkında konuşmak için henüz erken ama cicili bicili raporlar ve PowerPoint sunumları dışında henüz ciddi ilerleme görünmüyor. Sorun, McKinsey’den ziyade muhtemelen hedef ülkenin icra kapasitesinin yetersiz olmasında yatıyor olabilir.

Eminim şirketin başarıyla gerçekleştirdiği başka projeleri vardır.

1920’lerin ortasında kurulan bu şirket ve bazı gizemli faaliyetleri hakkında geçmişte çok yazılıp çizildi. En son okuduğum “The Firm: The Story of McKinsey and its Secret Influence on American Business (Simon & Schuster)” kitabıa bir göz atmakta yarar var.

Madem bu işi üstlendiler ülkemizde, umarım bütçede özellikle harcamalarda şeffaflık ve tasarruf konusunda ilerleme sağlanmasına katkı sağlar, alacakları yüklü ücreti de hak ederler. Gözümüz üzerinde.”