Baykal CHP'yi yerel seçimlerde 'cesur olmaya' davet etti
CHP’nin Kılıçdaroğlu'ndan önceki Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, mart ayında yapılması planlanan yerel seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Baykal, partisinin genel merkezini 'cesur olmaya' davet etti
CHP’nin Kılıçdaroğlu’ndan önceki Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, mart ayında yapılması planlanan yerel seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Baykal, partisinin genel merkezini ‘cesur olmaya’ davet etti.
Baykal, “Genel merkezimizin cesurca aday belirlemesi gerekiyor. Daha önce şöyle konuşmuş, daha önce şuraya imza vermiş diye bakmadan, nerede kiminle kazanılacaksa onu aday göstermeli. Bu, ezber bozar. Parti içinde kireçlenmeleri önler. Parti içinde iç barışı güçlendirir” diye konuştu. gazetemanifesto.com
Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim Araştırma Hastanesi’nde tedavi gören Baykal, yılbaşında taburcu olmayı umuyor.
Yerel seçimlere, ‘parti içi barış’ için bir fırsat olarak baktığını açıklayan Baykal, “Partimizin içinde çok yönlü tartışmaların, zaman zaman saflaşmaların yaşandığı bir dönem geçirdik. 31 Mart’taki yerel seçimler bu yıpratıcı sürecin zararlarını ortadan kaldırmak için ciddi bir fırsat. Genel merkezimizin cesurca aday belirlemesi gerekiyor. Daha önce şöyle konuşmuş, daha önce şuraya imza vermiş diye bakmadan, nerede kiminle kazanılacaksa onu aday göstermeli. Bu, ezber bozar. Parti içinde kireçlenmeleri önler. Parti içinde iç barışı güçlendirir.” diye konuştu.
Parti içinde tavan ve taban tarışmalarına da değinen Baykal, Genel Merkez’e ‘tabandan kaçmama’ çağrısı yaparak, “CHP gibi bir partide genel merkezin kendi tabanından uzaklaşması büyük sakıncalar doğurur. Bundan kaçamazsınız, er ya da geç yüz yüze gelirsiniz. Genel merkez özgüveni yüksek bir biçimde tabanla buluşabilmeli. Bunun tersini yaparak alınacak bir yol yoktur.” ifadelerini kullandı. gazetemanifesto.com
Adaylar için ‘genel merkeze uzak’ değerlendirmelerinden kaçınmayı öneren Baykal şöyle konuştu:
“Kimi çocuklarda zaman zaman psikolojik tedavisi gereken olumsuzluklar olur. Mesela kardeş der ki; ‘Sen zaten bizim evin öz evladı değilsin. Annem seni kapıcının karısından almış.’ Kardeş buna inanmaya başlar. Zaten benim istediklerimi yapmıyorlar, demek ki bu yüzden demeye başlar. O çocuğa evin öz evladı olduğunu gösterecek adımlar atmak gerekir. Partiye aidiyet de böyle bir şeydir. Bu partiye emek vermiş, partiyle bütünleşmiş herkesi, genel merkeze yakınmış uzakmış diye bakmadan hak ettiği yere getirmek gerekir. Adayları bu bakışla belirlemek gerekir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin temel ilkeleri yüz yıldır canlılığını, evrenselliğini koruyor. Hangisi eskidi; laiklik mi, ulus kavramı mı? Hiçbiri. Bugün bu ilkelerin yerine konacak başka güçlü argüman yok. Etnisitenin ve mezhepçiliğin ülkeleri nerelere götürdüğünü yaşayarak görüyoruz. Bu mirasa sahip çıkmamız lazım.”
