Aziz Kocaoğlu: İzmir CHP'nin kalesi değil

Aziz Kocoğlu: İzmir CHP'nin kalesi değil

Aziz Kocaoğlu: İzmir CHP'nin kalesi değil

CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yerel seçimlerde aday olup olmayacağı sorusuna “Aday olsam da olmasam da partim için çalışacağım. Adaylık konusunda kafam net değil; gidip geliyorum, bakıyorum.” derken 1 Ekim’de sadece basına özel açıklama yapacağım diye konuştu.

Kocaoğlu, yeniden adaylığına ilişkin, “Aday olsam da olmasam da partim için çalışacağım. Adaylık konusunda kafam net değil; gidip geliyorum, bakıyorum. Çok yoğun bir program içindeyiz. Fuardan sonra ailemle görüşüp onların fikirlerini alacağım. Arkadaşlarımın görüşleri çok önemli. En önemlisi de İzmirli hemşehrilerimizin görüşleri. Zaman zaman hizmete, memnuniyete yönelik kamuoyu araştırmaları yapıyoruz. Oradan neyin ne olduğu çıkıyor. Ben hiç anket açıklamam, o zaman anketin kıymeti kalmaz” ifadelerini kullandı.

“Beni aday yapacak mısınız?” diye sormadığını ifade eden Kocaoğlu, şöyle konuştu: “Sormadım, sormam da. Ben o işlere bakmam. 2009’da bakmadım; 2014’te de bakmadım. 2009’da, seçime 6 ay kala yazılı açıklama yapmak zorunda kaldım. 2014’te de Cumhurbaşkanımız, Binali Yıldırım’ın elini kaldırdıktan 15 dakika sonra gidip aday oldum. O gün öyle gerekiyordu çünkü. Yine aynı yol ve yöntemle hareket edeceğim. 1 Ekim’de sadece basına özel bir açıklama yapacağım. Kitlesel bir açıklama yapmayacağım. Öbür türlüsü şova dönüşür.”

Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki değişim talebine olumlu yaklaşan ve İnce’yi desteklediği iddia edilen Kocaoğlu, “Evet, değişim talebi var ve bunu ben açık yüreklilikle, üç cümleyle söyledim. O üç cümleyi herkes kendine göre çekince biraz daha detaylı ikinci açıklamayı yaptım. Muharrem İnce’yi desteklediğimi söyleyenler oldu. İşi kişiselleştiriyorlar. Bu işler kişiselleşmez. Değişim talebim var mı? Var. Sizin olmayabilir. Bu kesinlikle kişi ile ilgili değil. Dış politika, ekonomi ve teröre yönelik sorunlara köklü çözüm getirecek bir yol haritasına ihtiyaç olduğunu Sayın Kılıçdaroğlu ile defalarca konuştum. Bu yol haritası yapılmadığı müddetçe sadece iktidar partisini eleştirerek bir yere varılamayacağını söyledim. Genel başkan yardımcıları içinde diyalog kuracağım, benim söylediğimi yanlış anlamayacak birkaç kişiyle de paylaştım bunları. 15 sene evvel İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı oldum. Bir model geliştirdim. Tarım, sanayi, hizmet, turizm, liman; her şeyi var. Kenti buraya getirdim. Sürdürülebilir bir kalkınma ile vatandaşın gelir seviyesini artırmak için projeler ürettim. İstiyorum ki, bunu parti de yapsın. Burada örneği var. Gelip bakın. Biz İzmir modeli üzerine 5 ciltlik kitap hazırladık. Örneğin 400 milyon lira para harcayarak Fuar İzmir’i yaptık. Bugün 1 milyar liraya yapmak mümkün değil. Türkiye’de böyle fuar merkezi yok. Gelin bunları görün, anlayın, örgütlere anlatın. Ama maalesef. Geçmiş yıllarda 3 kitap yolladım tüm parlamenterlere bölgelerdeki stratejik kalkınma projelerine ilişkin. Partimizden tek bir geri dönüş olmadı ama Oktay Vural aramıştı örneğin. Çalışmayı incelemiş ve teşekkür etmişti” diye konuştu.

Kocaoğlu, “İnsanları seviyorum. Hiçbir zaman egom olmadı. Babam da böyleydi; hep başı öne eğik yürürdü. Ona ‘dik yürü Kocaoğlu’ derlerdi. Kendisi de ‘Olgun başak eğik durur’ diye yanıt verirdi. Bana herkes ulaşabilir, her sözü söyleyebilir. Çözüm odaklı çalışmanız, ayrım yapmamanız, kimseyi dili, dini, mezhebi, siyasi partisi, bölgesi, kenti, kasabası diye ayırmamanız sizi sıradan görmelerine neden oluyor” ifadeleriyle konuşmasına devam etti.

‘İZMİR, CHP’NİN KALESİ DEĞİL’

“Doğru bildiğimi yaparım. Ama yanlış olduğunu anlarsam dönerim. Ayrım yapmam. Onun bunun, kimsenin kuyruğuna takılıp gitmem. Gitmedim de bugüne kadar. Ekibim filan da yoktur. Doğru yapıyorsam beni destekleyin. Yanlış yapıyorsam desteklemeyin. Her insan kıymetlidir, özeldir. ‘Belediye başkanlığını benden başkası yapamaz’ demek egodur, özgüven patlamasıdır. Ben kararımı henüz vermedim. Kimse babasının evinde belediye başkanlığını öğrenmez. Bunu belirli bir deneyimi olan, çalışmayı göze alan ve hayalperest olmayan insanlar yapar. Ayrıca belirli kişilik özelliklerinin de olması gerekir. Aday olsam da, atansam da, atanmasam da, ön seçim olsa da olmasa da partime çalışacağım.” diyen Kocaoğlu şöyle devam etti:

“Parti üyesi CHP’li eleştirir, acımasız da davranır ama sabah kalkar oyunu verir. Parti terbiyesi bunu gerektirir. Belediye başkanı adayları belirlerken belirli kriterlere dikkat edilmesi gerekir. Hiçbir yer kimsenin arka bahçesi değildir. İzmir CHP’nin kalesi hiç değildir. Evet, CHP İzmir’de güçlü. Herkes aday olmak hak ve özgürlüğüne sahiptir. İster üye olsun, ister delege olsun, ister genel merkez olsun; seçecek olanların titiz davranmasında fayda var. Kaybedilmeyebilir ama zayıflarsın. Önemli olan başarılı bir şekilde kazanmaktır. Adayların hepsine hayırlı olsun; hepsine de başarılar diliyorum. Her şey gönüllerince olsun”

İZBAN’a dair konuşan Kocaoğlu, “Birlikte yaptığımız projelerde de belirli problemler var. Örneğin yıllardır İZBAN’da derdimizi anlatamıyoruz bir türlü. İZBAN’ın potansiyeli günlük 700 bin kişi ama biz günde 300-350 bin kişi taşıyoruz. Çünkü sinyalizasyon ilkel. Bunu yapmak da TCDD’nin görevi. Hattan banliyö trenleri çekilecek, yük trenleri geceye alınacak. Hem biz hem TCDD bu proje için dünyanın parasını harcadık. Eğer 700 bin yolcu taşıyabilirsek İzmir ulaşımı rahatlayacak, biz de çeker borçlarını ödeyebileceğiz. Borçlar bitince sürekli yeni yatırımları finanse edeceğiz. Böyle bir projede her şey yapılmış ama bir sinyalizasyon için 10 sene beklenir mi? Bizim metromuz şu anda 21 kilometre, orada biz günde 375 bin kişi taşıyoruz. Ama 136 kilometrelik İZBAN’da metro kadar yolcu taşıyamıyoruz. Sinyalizasyon değişirse daha fazla treni devreye alacağız ve bu rakam 450-500 bine doğru yürüyecek.” dedi.

Kocaoğlu konuşmasını, “15 yıldır kimseye yalan söylemedik. Ülkemi, kentimi, insanımı seviyorum. Yararlı olabildiysem ne mutlu bana. Noktalarsam 6 ay, noktalamazsam ve hemşehrilerim de yetkiyi verirse, 5 sene daha çalışacağım. İzmirli hemşehrilerimin algı yönetimine, manipülasyonlara katılmayıp dik durmalarını ve en az benim kadar mücadele etmelerini diliyorum” ifadeleriyle bitirdi.