Yılda 3 kez Pensilvanya'ya gitmiş, 309 kez telefon görüşmesi yapmış!
Gülen cemaatinde uzun yıllar 'sözcü'lük yapan, Hüseyin Gülerce'nin 2015'te İstanbul'da savcılık tarafından sorgulandığı ortaya çıktı.
Fethullah Gülen’in uzun yıllar sağ kolu olan, Gülen cemaatinin yayın organı Zaman Gazetesi’nin Genel Müdürlüğü’nü yapan, şimdiyse Cumhuriyet ve Sözcü davalarında ‘tanık’ olarak ifade veren Star yazarı Hüseyin Gülerce’nin 16 Eylül 2015’te İstanbul’da savcılık tarafından sorgulandığı ortaya çıktı.
Gülerce ifadesinde, ‘Her yıl en az üç kez Pensilvanya’ya gidip birer hafta kaldığını’ söylerken, toplamda 2010-2014 yılları arasında Gülen’le 309 kez görüştüğünü açıkladı.
Sözcü’den Saygı Öztürk‘ün haberine göre Gülerce, Gülen’le ilişkisini şöyle anlattı:
“Bu çalıştığım süre zarfında şüpheli Fetullah Gülen ile yüz yüze görüştüğüm gibi, sık olarak onun kullanmakta olduğu Amerikan hattı ile görüşmekteydim. Hatta yılda en az 3 kez Pensilvanya’ya giderek birer hafta kalmakta ve şüpheli ile görüşmekteydim. O dönemde Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın mütevelli heyet başkanı olmam nedeni ile vakıf çalışmaları hakkında bilgi veriyordum. Türkiye’deyken de yine sık sık değişik konulara ilişkin olarak görüşmekteydik.”
Kaç kez telefon görüşmesi yaptı?
Gülerce’nin kullandığı ‘…32558’ numaralı cep telefonuyla, Fethullah Gülen’in kullandığı ‘…70614’ numaralı cep telefonu arasında 2010 yılında 114 kez, 2011 yılında 115 kez, 2013 yılında 76 kez, 2014 yılında da 4 kez karşılıklı görüşme yapıldığı tespit edildi. Savcının telefon konuşmalarıyla ilgili soruyu Gülerce şöyle cevaplardırdı: “Ancak ben belirttiğiniz kadar görüşme yaptığımı hatırlamıyorum. Yılda 10-15 civarı görüşmekteyim. Ancak görüşme yapmak istediğim çoğu zamanlarda telefon düşmemesi veya meşguliyet nedeni ile açılmadığından bazen 10-15 kez çaldırdığım olmaktaydı.
Örgütsel eylem değilmiş!
“Şunu belirtmek isterim ki ben bu hattı aradığımda doğrudan Fethullah Gülen çıkmaz. En yakın yardımcısı ve evladı gibi olan, yeğeni ile evli Cevdet Türkyolu telefonu açar, ‘Hocam 1 dakika der’ ve sonrasında müsaitse telefonu Fetullah Gülen’e verirdi. Bazen de telefonu Cevdet Türkyolu açmadığı zamanlarda yanında bulunan, ‘molla’ diye tabir edilen talebelerden biri açarak telefonu Gülen’e vermekteydiler. Ben bu süreçte Fethullah Gülen’i sadece bir numaradan arıyordum. Bu görüşmelerin her hangi bir örgütsel yapı ve eylemler ile ilgisi yoktur. Atılı hiçbir suçlamayı kabul etmem.”
