"Yeni müfredat derhal geri çekilsin!": İlerici Kadınlar Derneği'den iptal davası

İlerici Kadınlar Derneği, gerici eğitim müfredatının iptali için hukuksal mücadeleye başladı.

İlerici Kadınlar Derneği (İKD) okullarda bu yıl itibariyle kısmen devreye sokulan gerici eğitim müfredatının iptali istemiyle dava açtı.

İstanbul Anadolu Adliye Sarayı’nda iptal istemine ilişkin dava dilekçelerini teslim eden İKD’liler, adliye binası önünde konuya ilişkin bir de basın açıklamasında bulundu.

Açıklamada, ‘cihad’ kavramının sokulduğu, kadın-erkek eşitliğine aykırı dinsel referansların bulunduğu, Cumhuriyet dönemine ilişkin tarih anlatımının tırpanlandığı, şeriat düzenine öykünen gerici müfredatın derhal geri çekilmesi ve eşit, parasız, laik ve bilimsel bir eğitim modelinin hayata geçirilmesini talep edildi.

İKD üyesi Yurdal Alkan Toksöz’ün okuduğu basın açıklaması şöyle:

“GERİCİ VE CİHATÇI EĞİTİME HAYIR!

YENİ EĞİTİM MÜFREDATI GERİ ÇEKİLSİN!

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan son müfredat eğitim sisteminde on beş yıldır yaşanan dönüşümün son ve en önemli adımıdır. 4+4+4 ile başlayan, seçmeli- zorunlu din dersleri ile devam eden, İmam Hatip dayatmasıyla desteklenen eğitimde ki gerici dönüşüm son müfredat ile birlikte bütün okulların imam hatipleştirilmesine kapı aralamıştır.

Değerler eğitimi adı altında bütün ders müfredatlarının din eğitimi ekseninde şekillendirilmesi, Din Kültürü derslerinin mezhepçi ve ümmetçi bir anlayış ile verilmesi, diğer din derslerinde şer-i hükümler esas alınarak müfredat hazırlanması,evrim teorisinin müfredattan çıkarılması, tarih ders kitaplarında Cumhuriyet’in kuruluş dönemlerine ve laiklik anlayışına daha az yer verilmesi, felsefe derslerinden kimi filozofların ayıklanması, önemli gün ve haftalar takviminden 19 Mayıs, 23 Nisan, 29 Ekim bayramlarının çıkarılması kabul edilemez.

Cihad kavramının müfredatta yer alması ve bu kavram işlenirken silah kullanma yetkisinden bahsedilmesi laikliğe aykırıdır. Cihat din uğruna savaştır. Yıllardır cihatçı çetelerin bölgemizde ki icraatları ortadadır. Bizler çocuklarımızın IŞİD’çi El-Kaide’ci olmasını istemiyoruz.

Ders kitaplarında Ateist, Deist, Mürted ve Müşriklerle evlenilmez!” ifadelerinin yer alması din ve inanaç özgürlüğü bağlamında temel bir insan hakkı ihlalini içermekte ve büyük bir suç unsuru teşkil etmektedir. Aynı ders kitabında ”kocaya itaat ibadettir” ifadelerinin yer alması kadın düşmanı politikaların bir uzantısıdır.

İmam Hatip Liselerinin ders müfredatında yer alan “Akaid ve Kelam” dersinde Sekülerizm ve dünyevileşmenin (laikliğin) bir inanç problemi ve ahlakî yozlaşma sebebi olarak gösterilmesi anayasanın; din, inanç ve vicdan özgürlüğü ile ilgili maddelerine yönelik alenen aykırılık içermektedir.

Hazırlanan müfredat ile Türkiye’deki bütün eğitim kurumları, gerçek işlevlerinden hızla uzaklaştırılmıştır.Eğitim kurumları bilimin öğretildiği kurumlar olmak ve ülkemizin ihtiyaç duyduğu çağdaş insan yetiştirmek yerine siyasetin arka bahçesi haline getirilmek istenmektedir. Bu durum anayasal bir ilke olan laiklik ilkesinin eğitim kurumlarından tasfiye edilmesine neden olmakta, eğitim alanında eşit ve özgür bireyler yetiştirme yerine tek tip bir eğitim modeli dayatılması anlamına gelmektedir.

Özellikle tarih ders kitaplarında Cumhuriyetin ilk yıllarına dair bilgilerde ciddi bir ayıklanma yapılması, “cihat” kavramının derslere konu edilmesi ve ibadet gibi aktarılması, mezhepçi, ümmetçi bir bakış açısından din derslerinin ağırlığının arttırılması, bilimsel teorilerin müfredat dışı bırakılması mevcut yasal düzenlemelere aykırılık teşkil etmektedir:

Bütün bunların yanında başta çocuk istismarı ile gündeme gelen Ensar Vakfı olmak üzere tarikatların ve cemaatlerin yönlendirdiği kimi vakıflarla yapılan protokoller ise çocuklarımızın eğitim adı altında suistimal edilmesi, gerici yapılanmaların insafına terkedilmesi anlamına gelmektedir.

Eğitimdeki gericileşme sürecine eğitimin piyasalaştırılması ve özel okulların sayısının büyük bir hızla artması eşlik etmiştir. Çocuklarımız ya imam hatibe ya özel okula ikilemine mahkum edilmiş, eğitimin kamusal bir hak olması anlayışı yerine ticarileşmesi meşru sayılmıştır.

Bizler AKP iktidarının dindar ve kindar nesiller yetiştirmek hedefi ile hazırladığı yeni müfredatın derhal geri çekilmesini, eşit, parasız, laik ve bilimsel bir eğitim modelinin hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Mücadelemiz her mecrada devam edecek. Çocuklarımızın geleceği için, aydınlık bir türkiye ve yeni bir cumhuriyet için mücadeleyi büyüteceğiz.”