Venezuela'yı karalayanlar utansın: Emekçilere 1 milyon 400 bin ücretsiz konut teslim edildi!
Venezuela'da emekçi halkın çıkarları doğrultusunda adımlar atılıyor.
Geçtiğimiz günlerde Sözcü gazetesinin yazarlarından Yılmaz Özdil, AKP’nin diktatörlük sevdasına karşı bir yazı yazmış ancak yazının argümanlarını insanlığın geleceğine hala umutla bakabildiğimiz sayılı ülkelerden bir tanesi olan Venezuela’ya küfür etmek üzerine şekillendirmişti. Venezuela’da neler olup bittiğini, işçilerin hikayelerinden değil de propaganda makinaları olan patron sınıfının boyalı ve süslü medya kuruluşlarından takip ettiğini tahmin ettiğimiz Yılmaz Özdil yazdığı yazıyla patron sınıfına olan liyakatını bir kez daha göstermişti.
Yılmaz Özdil’e ne kadar yanıldığını anlatmak veya utandırmak gibi bir niyetimiz bulunmuyor. Geçtiğimiz günlerde gazetemizin köşe yazarlarından H. Murat Yurttaş yazdığı yazısında konuya etraflı bir şekilde değinmişti.
Tüm bunlarla birlikte, her fırsatta kapitalistlerin, serbest piyasa ekonomisi yanlılarının ve liberallerinin dillerine doladığı Venezuela’da neler olup bittiğine ve son günlerdeki gelişmelere göz atmakta fayda bulunuyor.
Venezuela’nın en güncel gündemi
Venezuela’nın en güncel gelişmesi anti-demokratik, halk düşmanı uygulamalar değil. Ülkenin ve emekçilerin gündeminde bunların yer etmediğinin bilinmesi gerekiyor. Venezuela’da başka gündemler var. Örneğin Venezuela’daki en güncel mesele, Maduro’nun 1 milyon 400 bin sosyal konutun yoksul ve emekçi halka ücretsiz olarak teslim etme görevinin tamamlandığının açıklanması oldu.
Liberallerin ve emperyalistlerin hedefindeki Latin Amerika ülkelerinden birisi olan Venezuela, ideolojik ve ekonomik alandaki saldırılarla mücadele etmesine karşın, Bolivarcı iktidarın hedefleri doğrultusunda ve halkın örgütlü gücüyle, ülkelerindeki önemli sorunlardan bir tanesi olan konut sorununu bitirmeye dönük büyük bir adım attılar.
Hugo Chavez’in yaşamını yitirmesinden sonra Venezuela Devlet Başkanlığı görevini devralan Nicolas Maduro, 2011 yılının sonlarında başlatılan Büyük Konut Görevi’ni (GMVV) 2017 yılının Ocak ayında başarılı bir şekilde yerine getirdiklerini geçtiğimiz günlerde açıkladı. Böylelikle ülke çapında 1 milyon 400 bin adet konut üretilerek yoksul halka ücretsiz olarak teslim edilmiş oldu.
Emekçi halkın çıkarları doğrultusunda atılan bu adımlarda, batı medyasının ‘şeytanlaştırarak’ itibarsızlaştırmaya çalıştığı Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun ve Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi’nin (PSUV) rolünü hafife almamak gerekiyor. Aynı zamanda bu başarının, ABD emperyalizminin işçi sınıfına karşı ekonomik savaşa giriştiği ve ülkenin temel gelir kaynaklarından birisi olan ham petrol fiyatlarının %70 oranında düşüş yaşadığı bir dönemde gerçekleştiğini de bir kenara not etmek faydalı olacaktır.
Nicolas Maduro ise bu önemli gelişme karşısında ise sadece şu mütevazi açıklamayı yapmakla yetindi: “Büyük mücadeleler sonunda muazzam bir hedefi başardık: 1 milyon 400 bin konut inşa edildi ve halkımıza teslim edildi. Başarmaya devam edelim.”
Başarmaya devam edeceklerinin işaretini de verdi aynı zamanda Maduro. Bolivarcı Devrimin para babalarının, petrol kaçakçılarının değil; işçi sınıfının ve emekçi halkın çıkarlarını merkeze koyarak belirlediği sosyal politikaların bu zamana kadar durmadığını ve bundan sonra da asla durmayacağını belirtti.
Kollektif bir başarı
Venezuela’da hayata geçirilen projenin kollektif başarı olmasının sebebi ne peki?
Venezuela’da, Bolivarcı iktidarın ve halkın örgütlü gücüyle birlikte ortaklaşa bir mücadele çizgisi örülerek ve emekçilerin çıkarları merkeze alınarak ülkenin önemli sorunlarından birisi olan konut sorunu büyük oranda çözülüyor.
Venezuela halkının el birliğiyle hayata geçirdiği proje sonucunda, insanlık onuruna yaraşır şekilde 1 milyon 400 bin ailenin hayatı değişmiş bulunuyor.
Bu süre zarfında ülkede pek çok olumsuz gelişme de yaşandı. Venezuela başlı başına, ABD’nin ve yerli işbirlikçilerin açmış olduğu ekonomik savaşa karşı mücadele veriyor. Bunlarla birlikte Venezuela halkı bu sosyal konut görevi özelinde başka bir sorunla daha karşı karşıya kalmıştı. O da, halkın emek koyarak inşa ettiği evlere, ülkedeki Amerikancı muhalefetin el koymaya çalışmasıydı. Bu sosyal konut görevinin başarıya ulaşmasıyla birlikte kuşkusuz Amerikancı muhalefetin hırsızlığı da boşa düşmüş oldu.
