Validebağ Gönüllüleri sondaj ve rant girişimine karşı ayakta

Validebağ Gönüllüleri, koruya yönelik yeni saldırı girişimlerine karşı bir araya geldi.

Validebağ Gönüllüleri sondaj ve rant girişimine karşı ayakta

İstanbul’da Validebağ Gönüllüleri, Üsküdar Validebağ Korusu hakkında jeotermal kaynak ve mineralli su aramak için verilen sondaj iznine sert tepki gösterdi.

Validebağ Korusu atölye binaları önünde toplanan Validebağ Gönüllüleri, Koru’da sondaj izninin yaratacağı tehlikelere dikkat çekerek “Koruda sondaj yapılması demek, Koru’nun delik deşik edilmesi, bitki örtüsünün tahrip edilmesi demektir; Koru’daki canlıların yaşam alanlarının yok edilmesi demektir. Sondaj sonucunda çıkartılacak yer altı suyunun başka şekilde kullanılması demek, Koru’daki ağaçların ve bitki örtüsünün kuruması demektir.” ifadeleriyle Valiliğe kararın iptal edilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamada Koru’da bulunan binaların öğrenci ve öğretmenler tarafından kullanıldığı belirtilerek, yeni projeyle buraların ticari amaçlara alet edileceği belirtildi.

Validebağ Gönüllüleri’nin açıklaması şöyle:

“Basın Ve Kamuoyuna.

Validebağ Korusu’nda Rant Tehditleri Devam Ediyor

Validebağ Korusu’nun ve içindeki binaların öğrenci ve öğretmenlerin verem hastalığına yakalanmalarını önlemek amacıyla kullanıldığı yıllarda hastaların güneşlenmesi için, sonrasında ise çeşitli aletlerin onarıldığı atölyeler olarak işlev gören binalar, 2000’li yıllarda kullanılmaz hale gelmiş ve mezbelelik bir görüntüye bürünmüştür.

2016 yılında Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve Koruma Kurulunca da onaylanan proje uyarınca “RESTORE edileceği” gerekçesiyle YIKILMIŞ olup, ASLINA UYGUN OLMAYAN YENİ YAPI tamamlanmıştır. Validebağ Öğretmen Evi Müdürü ile yaptığımız görüşmelerde, bu binaların kafe-restoran olarak kullanılacağı öğrenilmiştir. Validebağ Gönüllüleri olarak, bu binaların mezbelelik görüntüden kurtulmasını olumlu bulmakla birlikte, ticari amaçla kullanılmalarını onaylamıyoruz.

Binaların kültür, sanat, eğitim amacıyla kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu görüşümüzü 6 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na, Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ve Öğretmenevi Müdürlüğü’ne yazılı ve sözlü olarak defalarca bildirdik. Ayrıca gerek elektronik ortamda, gerek ıslak imza olarak binlerce imza topladık ve yetkililere ilettik.

Aldığımız cevaplar, bir kamu yetkilisine yakışmayan, sorumluluğu başkalarına yıkmaya çalışan, halkın ve sivil toplumun beklentilerini yok sayan bir anlayışta idi. I. derece doğal ve tarihi SİT alanı olan Validebağ Korusu’nun daha da fazla ticari amaçlara alet edilmemesini talep ediyoruz.

Milli Eğitim’in asli görevi, kebapçı işletmek değil, EĞİTİM’dir. Hazırlanan mutfağa kömür ateşi yakılacak şekilde ocakbaşı düzeneği ve bacası konulmuştur. Koru içinde ateş yakılması, SİT alanını riske atmaktır. Yakılacak ateşin dumanı da çevredeki ağaçlara ve diğer canlılara zarar verecektir. Bu hatadan dönülmesi gerekir.

Çevre halkı bu konuda duyarlı olmaya çağırıyoruz.

Dün sabah bir gazete haberinde, İstanbul Valiliği’nin içinde Validebağ Korusu’nun da bulunduğu 19 alanda jeotermal kaynak ve mineralli su aramak için sondaj yapılmasına izin verdiğini gördük. 1.000 ila 3.000 metre kadar derine inilecekmiş. Yaklaşık 100 cm. çapında kuyular açılacakmış. Yaklaşık 1.000 m2 alanda bitkisel toprak sıyırma işlemi yapılacakmış. Çıkarılacak su, kentsel dönüşüm kapsamında yapılacak olan binaların ısıtılması için kullanılacakmış.

Valiliğin bu izni hangi bilimsel araştırmaya, hangi ihtiyaca, hangi gerekçeye dayanarak verdiğini bilmiyoruz. Pazartesi sabahı bu soruları Valiliğe soracağız. Her zamanki gibi suskunlukla karşılanacak olsa da, bu soruları her ortamda sormaya devam edeceğiz. Sosyal medyada bu haberin paylaşılmasıyla birlikte binlerce insan tepkisini gösterdi.

Birkaç saat sonra Bozyazı Körfez Turizm ve İnşaat Şirketi bir açıklama yaparak, ÇED başvurusundaki sondaj yapılacak ruhsat alanı içinde Validebağ Korusu’nun da bulunduğunu, ancak Koru içinde sondaj çalışması yapılmayacağını belirtti. Biz bu açıklamaya ihtiyatla yaklaşıyoruz.

Öncelikle Valiliğin sondaj iznini iptal ettiğini açıklamasını bekliyoruz. Çünkü Koruda sondaj yapılması demek, Koru’nun delik deşik edilmesi, bitki örtüsünün tahrip edilmesi demektir; Koru’daki canlıların yaşam alanlarının yok edilmesi demektir. Sondaj sonucunda çıkartılacak yer altı suyunun başka şekilde kullanılması demek, Koru’daki ağaçların ve bitki örtüsünün kuruması demektir.

Kısaca KORU’NUN YOK OLMASI DEMEKTİR. Bu kararınızın sonuçları hakkında bir fikriniz var mı?
Validebağ’da sondaj yapmak gibi akıl dışı, mantık dışı, bilim dışı kararın gerçek sahibi her kimse, hangi kurumsa, kendilerine şunu söylemek istiyoruz : Siz beğenseniz de, beğenmeseniz de Validebağ Korusu I. derece doğal ve tarihi SİT alanıdır ve öyle kalacaktır.

Burası babanızın çiftliği değildir, her istediğinizi yapamazsınız. Aklınıza estiği zaman dozer ya da testere veya sondaj makinesi gönderemezsiniz. Canınız çektiğinde sağına soluna kafeler, kebapçılar, yollar açamazsınız, binalar konduramazsınız.
VALİDEBAĞ KORUSU’NU RAHAT BIRAKIN.

Validebağ Gönüllüleri”